Afiş deyince Türkiye’de akla gelen ilk kişi, kuşkusuz İhap Hulusi Görey’dir. Türk grafik sanatının kurucusu olarak bilinen İhap Hulusi Görey, Mısır'da dünyaya geldi. Eğitimini Kahire'deki İngiliz okullarında tamamladı. Babası mimar olan Ahmet Hulusi Bey ve annesi Vedide Hanım'ın resme olan yeteneğinin kendisine miras kaldığını düşünen sanatçı; zihnimize kazınan birçok logonun, afişin ve sloganın yaratıcısıdır.

Çeşitli fotoğraf montajlarından etkili bir biçimde yararlanan İhap Hulusi Görey, çok titiz ve yalın bir sanat işçiliğiyle bütünleşen afişleriyle mutlaka tanımanız gereken bir sanatçı.

“İstanbul’a döndüğümde afiş sanatı diye bir şey olmadığını gördüm”, diyen İhap Hulusi, öğrenimini bitirdikten sonra Haiman Schule’de 1920 - 1925 yıllarında hem ders verdi hem de grafik sanatçısı olarak çalıştı. 1923 yılında Almanya’dan gönderdiği yapıtlarıyla Galatasaray Lisesi’nde ilk afiş sergisi açıldı ve bu sergi, Türkiye’deki ilk afiş sergisiydi. Ardından birçok gazete ilanı ve afiş siparişi almaya başlayınca 1929'da İstanbul'da ilk atölyesini kurdu.

Kulüp Rakısı’nın etiketini (1930) ve Atatürk'ün siparişi üzerine Türk alfabesinin kapağını (1932) tasarladı, Ziraat Bankası, Türkiye İş Bankası, Yapı ve Kredi Bankası, Garanti Bankası, Sümerbank, Emlak Kredi, Türk Ticaret Bankası, Maliye Bakanlığı (tahviller), Türk Hava Kurumu, Kızılay, Yeşilay, Tariş, Zirai Donatım Kurumu ve birçok özel kuruluşa çeşitli çalışmalarıyla hizmet verdi. Çoğu taş baskısı olan çalışmalarıyla 50 yıllık bir dönemin endüstri, kalkınma, ticaret ve sosyal yaşamın gelişmelerini belgeledi.

50 yıllık çalışma hayatı boyunca Cumhuriyet'in görsel hafızasını belgeleyen sanatçı her alandaki görsel kayıtları ile bıraktığı izler günümüzde de değerini ve geçerliliğini şüphesiz ki kaybetmeyecektir. Son yıllarındaysa hat sanatını da modernize ederek başarılı örnekler veren Görey, 27 Mart 1986’da İstanbul’da 88 yaşında hayata gözlerini yumdu.

İhap Hulusi hakkında daha fazlasını merak edenler Marmara Üniversitesi Cumhuriyet Müzesi ve Sanat Galerisi’ni ziyaret edebilir veya Ender Merter’in “Cumhuriyeti Afişleyen Adam” kitabını okuyabilirler.

Elli yıllık hayatımda, doğal olarak birçok zorluk yaşadım; fakat bu zorluklara karşın, Türkiye’ye ilk renkli afiş resmini getirmiş bir ressam olarak memnun ve bahtiyarım.

Hazırlayan: Melike Dilay Kaynarca 

0 Yorum

Yorum Alanı

Lütfen gerekli Alanları Doldurunuz *