Günümüzde temiz ve doğal olandan uzaklaşan beslenme alışkanlıklarımız, hızlı, yoğun yaşam tarzımız; bağırsak sağlığımızı, bağırsaklarımız da bağışıklık sisteminden ruh halimize kadar bütün sağlığımızı etkiliyor. Sağlıklı bir bağırsak için de bağırsak florasının sağlıklı olması gerekir. Cildimizin, burnumuzun, akciğerimizin, sindirim sistemimizin kendine özgü florası vardır. Bilim dünyası son 15 yılda özellikle bağırsak sağlığı ve mikrobiyotası üzerine çalışmalar yapmaktadır.
Bağırsak florasının sağlıksız olması sonucunda pek çok sağlık problemi oluşabilir. Özellikle kabızlık, ishal, hazımsızlık, gaz, bazı besinleri tolere edememe gibi sindirim şikayetleri ve bağırsak geçirgenliği oluşabilir. Bağırsak geçirgenliği vücudumuzda pek çok sağlık sıkıntısını beraberinde getirir.
Özellikle yüksek yağlı, yüksek şekerli beslenme bağırsak florasını bozarak tedavisi zor inflamatuvar hastalıklara ve vücut yağını arttırarak obeziteye sebep olabilir.
Bağırsaklarımızda yaşayan bakterilerin türü, sayısı ve çeşitliliği kilo durumumuz ile ilgili olduğunu düşünürsek bu noktada oluşabilecek bazı değişiklikler kilo alımına neden olabilir. Yapılan çalışmalar kilo sorunu yaşayan kişilerin mikrobiyotasında da daha az sayıda ve çeşitlilikte probiyotik bakteri olduğunu göstermiştir.
Peki probiyotik ve prebiyotik nedir?
“Probiyotikler" genel bir ifadeyle yararlı bakteriler olarak tanımlanabilir. Prebiyotikler ise bu bakterilerin yakıt kaynağıdır.
Bakliyatlar, soğan, sarımsak, kuşkonmaz, pırasa, muz, elma, turp gibi sebze ve meyvelerde bolca prebiyotik bulunur.
Sağlıklı bı̇r bağırsak florası nasıl olur?
İnsanda sağlıklı bağırsak florası doğum anından itibaren oluşuyor. Normal yolla doğan bebeklerin ilk tanıştıkları bakterilerin annenin vajinal kanalında bulunan laktobasilluslar olması sebebiyle sezeryanla doğan bebeklere göre daha iyi bir bağırsak mikrobiyatasına sahip olduğu biliniyor.
Anne sütü ile beslenen bebekler, her gün milyonlarca faydalı bakteriyi vücuduna alıyor ve bu bakterilerin bağırsaklarına yerleşmesi sağlanıyor. Bu nedenle anne sütü ile beslenen bebeklerin bağırsak florası daha sağlıklı olabiliyor.
Antibiyotik kullanımı bağırsak florasında yararlı bakterilerin sayısını azalttığından gereksiz antibiyotik kullanılmamalıdır. Eğer antibiyotik kullanılıyorsa muhakkak probiyotik takviyesi alınmalıdır.
Şeker, bağırsaklarda yaşayan istenmeyen bakterilerin sayısının artmasına sebep olduğu için beslenmede kısıtlanmalıdır.
Yapay tatlandırıcıların aşırı tüketimi bağırsak florasını bozduğundan sağlıklı beslenmede tatlandırıcı içeren besinlerin aşırı tüketimi olmamalıdır.
Ayrıca araştırmalarda sağlıklı bir flora için probiyotik ve prebiyotiklerin inanılmaz olumlu etkilerinin olduğu belirtilmiştir. Probiyotikleri fermente besinlerle alabilsek de daha çok takviye olarak almakta fayda vardır; çünkü besinlerden aldığımız probiyotik bakterilerin ne kadarının bağırsaklara canlı ulaştığı bilinmemektedir. Prebiyotikleri ise besinlerden yeteri kadar alabiliriz.
Aslında dengeli bir beslenme şekli bağırsak sağlığı ve dengeli bir flora için oldukça önemlidir. Beslenmede lif içeriği yüksek bakliyatlar, meyve ve sebzeler, tam tahıllı gıdalar tercih etmeliyiz. Özellikle yoğurt, kefir, sirke, turşu gibi besinlerin mikrobiyota üzerinde olumlu etkileri olduğu biliniyor. Bu besinlere beslenmemizde yer vermeliyiz.
Son olarak yazımı Hipokrat’ın şu sözü ile bitirmekte fayda görüyorum:
TÜM HASTALIKLAR BAĞIRSAKTA BAŞLAR, BAĞIRSAKLAR HASTA İSE VÜCUDUN GERİ KALANI DA HASTADIR.
0 Yorum