Finansal piyasalarda zor günlerden geçtiğimiz bir dönemi yaşıyoruz. 2020 yılındaki ralliden sonra 2021 yılında ülkedeki belirsizliklerle birlikte çok ciddi bir konsolidasyon aşamasına girdik ve birçok hisse senedinde %50-75 arasında düzeltmelere maruz kaldık. 2020 yılının aralık ayında yazmış olduğum yazıdan hatırlarsanız bu durumun beni çok korkuttuğundan, bistteki bu yatırımcı sayısı patlamasından kaynaklı büyük balığın küçük balığı yeme ihtimalinin çok yüksek olduğundan, borsaya çok ciddi bir satış gelebileceğinden bahsetmiştim ki öyle de oldu.
Bankacılık endeksinde tarihi dipleri gördüğümüz bu zaman diliminde artık endeksin yavaş yavaş yukarı dönme ihtimali söz konusu olabilir. Buna dayanak endeksin lokomotifi olan bankacılık sektörü hisselerinin tarihi diplerinde olması, dolar bazlı tarihi zirvelerinden %80 ile %90 arasında kayıplar yaşamış olması, bankacılık endeksindeki ralliyle birlikte bist 100 ve bist 30 endeksinin de yukarı yönlü hareket edebilme ihtimalinin olması yatmakta.
Dünya borsaları arasında en ucuz borsa olma rekorunu da çok şükür kırdık. Merak edenler için yazayım. Pakistan’ın F/K (fiyat kazanç) oranı 6x, Afrika ülkelerinin 7x, Yunanistan’ın dahi 11x’lerde ve bizim de içinde bulunduğumuz gelişen ülkeler 14x F/K’lere sahipken gelişmiş ülkelerde bu oran 19x’lerde fiyatlanıyor. Beğenmediğimiz Arjantin endeksinin hisselerinin defter değeri ortalaması 1.85x’lerdeyken bizim F/K’miz 5x seviyelerinde ve PD/DD (piyasa değeri/defter değeri) oranımız 1x seviyelerinde işlem görmekte. Ülkemize akın akın insanın göç ettiği Pakistan’ın bile PD/DD oranı 1.15x seviyelerindeyken ne kadar ucuz olduğumuzu rakamlarla her halde başka türlü bu kadar açık ve net izah edemezdim.
İyi de peki neden böyleyiz? Sevgili okurlarımız, bunun en önemli sebebi belirsizlik ve güven sorunu.
Sadece ucuzluk ne yazık ki yetmiyor. Yabancı yatırımcıdan çok ciddi anlamda bir kırmızı kart yedik. Yabancı payı tarihteki en düşük seviyesine geldi ve %65’lerden %40’lara kadar geriledi.
Bununla birlikte finansal piyasaları destekleyici önlemler de alınmıyor. Dünyadaki birçok Merkez Bankası sürekli varlık alımları kararları açıklarken ve borsalarındaki hisselere sahip çıkarken dünyanın milyarlarca dolar ayırdığı varlık alımlarına karşı biz ne yazık ki elimiz kolumuz bağlı izliyoruz. Çok ciddi fırsatı kaçırıyoruz. Bütün dünya borsaları rekorlar kırarken buna seyirci kalmak ve izlemek gerçekten bizleri derinden yaralıyor. Benim gördüğümü pek tabii birçok yetkili de görüyordu. Neden önlem alınmadığı konusunda da mutlaka bildikleri makul ve mantıklı gerekçeler vardır.
Ne yazık ki bizim borsamızda patronlar yatırımcıyı sürekli bitmek tükenmek bilmeyen bedelli sermaye artırımları ile yolunacak kaz olarak gördükleri ve yatırımcının cebindeki son kuruşa kadar göz diktikleri sürece bu piyasaların gelişmesinden ve bu piyasalara güven gelmesinden söz edilmesi de çok zor.
Borsamızın bu durumda olmasına sebep sayabileceğimiz o kadar çok etken var ki bunlar sadece birkaç tanesi. Piyasaların en sevmediği şey belirsizliktir ve bu belirsizlik kalkmadan da piyasalarda kalıcı yükselişleri beklemek zor gibi görünüyor. Tek umudumuz gerçekten çok ama çok ucuz olduğumuz gerçeğidir. Yerli yatırımcıda para kalmadığı ve Merkez Bankası başkanı değişikliğinin olduğu hafta sonu malda yakalandığı için 1.5 milyon yatırımcı 3 günde dolar bazlı %30 zararla zaten uzun vadeli yatırımcı oldu, zararlarının çıkmasını bekliyor. Peki bunun sorumlusu kim? Bunun takdirini de size bırakıyorum. Peki yerli yatırımcıda para bittiğine, herhangi bir varlık alımı Merkez Banka’mız tarafından yapılmadığına göre ve yatırımı olanların da hisse senedinden zararda beklediğine göre bu malı kim alacak? Tabii ki yabancı yatırımcı. O da gelmediğine göre...
İşte son durumdaki hal-i pür melalimiz. Herkese işlemlerinde başarılar...
Instagram: @borsamusaviri
Eline emegine kalemine sağlık hocam.