Her şeyin biraz daha karıştığı, dengelerin şaşırdığı bir Ekim’den, değişimin başlayacağı bir Kasım ile yılın sonuna ama zamanın başlangıcına yaklaşıyoruz...

“Kapalı kapı yoktur, yanlış anahtar vardır” Mevlana

Gücü anlatan Güneş; ay sonuna kadar karanlığa çekiliyor, tabii tüm o karanlıkları aydınlatarak! Habercisi Merkür ise dilini ve etkisini sivrileştiriyor. Keskin zekâ güzel fakat hırslı olanlar için zorluklar da başlıyor. Sevgiyi ve parayı temsil eden Venüs’ün Oğlak burcuna geçişiyle işler ciddileşiyor. Olumlu anlamda; artık kararlı, ne istediğini bilen ve parayı daha iyi yönetebilen bir zemin oluşturulabilir. Bu fırsat ile maddi düzenlemeler bu sıkıntılı döngüde fark yaratabilir. Jüpiter’in ve Satürn’ün Kova yolculuğu ise; bilgiyi, bilimi, eskiyi yeniyle harmanlamayı, hoşgörüyü, ekip çalışmasının önemini vurgularken Uranüs ile olan sert etkileşimi, olanların sandığımızdan farklı olabileceğini anlatır ay boyunca.

Kasımın ilk günleri Ay küçülüyor; yatırımlar, yeni iş başlangıçları ya da projelerin ilk adımları için kullanılmamalı. Kadim bilgilerde ay küçülürken başlanan şeyler kötücül etkiler barındırabilir der. Fakat 5 Kasım Akrep Yeni Ayı ile önümüzdeki bir yılın tohumlarını oluşturmak için gayet güzel, hatta 8 Kasım itibariyle her türlü konuda başlangıçlar için uygundur. 15-21 Kasım (özellikle 17 Kasım) ani ve beklenmedik durumlar için temkinli olunmalı. Özellikle ekonomik kararlar ya da piyasalarda ani değişimler ile karşımıza çıkabilir bu durum. 19 Kasım’da çok güçlü bir Ay Tutulması var; ülkemiz için meclisi anlatan bu tutulma bazı siyasi durumların ekonomik yansımalarında değişimler yaratabilir. Çocuklarımız ve gelecek için yeni kararlar alınabilir; örneğin belki çocuklar için aşı konuşulabilir.

Fakat ne olursa olsun ilahi adaletin geldiğini söyleyebiliriz. Şaşırtıcı olan ise ilahi adaletin belki bizim anladığımız adalet olmadığıyla yüzleşebiliriz. Önemli olan denge de kalmaktır. Kötülük kadar çok iyi olmak da zarar verebilir. Her şeyin fazlası her zaman zararlıdır.

‘İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir.’

diyen Yunus Emre’ye selam olsun. Kendini bilmeyenlerin ortalara döküleceği bir kasım kendini bilenlere, adil olanlara, dengeyi anlayanlara, yeterince, kararınca alan ve verenlere hediyelerini sunacaktır. Gelecek, geçmişin deneyimlerinin hediyesidir her zaman. Ve bugün de oluştururuz onu. Yol bellidir belki ama seçimler hep bizimle değişir.

Anahtarlarınızı seçin, önümüzde sayısız kapı açılıyor. Ve sonsuz evrenin sonsuz seçimlerinde hepimiz için güzel günler gelmesi umuduyla, yaptığımız işleri doğrulukla yapanlarımız için bu kasım başka!

Sevgiyle.

Instagram: @aycastroloji

0 Yorum

Yorum Alanı

Lütfen gerekli Alanları Doldurunuz *