“Başlamak en zoru...”
Elbette her şey için geçerli bir cümle bu... Başlamak en zoru.
Bu yazıya giriş yaparken biraz zorlandım yalan yok...
8 Mart Dünya Kadınlar Günü için bir yazı yazma fikri doğduğunda söylemem gerekenler kafamda birikmişti bile ama onları yazıya dökmek hislerimi yazı ile anlatabilmek... Sonra durdum dedim ki; durun bu benim işim!
Önce tüm kadınların; ortaya çıkışı hakkında birçok serüven olan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum. Ve elbette bir kadının varlığının kıymetli oluşunu nitelendiren tek bir güne de ihtiyacımız yok onu da çok net biliyorum... Neden “Dünya Erkekler Günü” yok olayına hiç giresim yok ya çağlar değişse bile hala hak arayan, ayakta durmaya çalışan ve hatta hayatta kalmaya çalışan kadınlardan belli değil mi zaten neden olmadığı...
“Hayatımdaki güçlü kadınlara ithafen” diyerek başladım yazıma. İsimlerini yazsam sayfa yetmez elbette. Ailemdeki kadınlar, ekip arkadaşlarım, dostlarım, işim vasıtasıyla tanıdığım kadınlar... Evinde, çocuklarına, evine sahip olan, çekip çeviren, gecesi gündüzü birleşmişinden tutun da tek başına koca bir şehre kafa tutan, işini hakkı ile yapan, erkek hegemonyasının altında ezilmeden doğru bildiğini bildiği gibi kabul ettirebilen iş kadınlarına kadar hayatımda olan birçok kadın var. Hepsi emekçi, hepsi çok güçlü... Zaten yaşadığımız şu dönemde bir kadın olarak güçlü kalmak mecburi değil mi? Bazen şu narin, kırılgan kadın hallerine çok özeniyorum, biraz nazlanalım,
biz de kırılalım olduğumuz yerde, çiçeklerle gönlümüz alınsın falan istiyorum ama sonra akşam televizyonu açtığımda herhangi bir şehrin herhangi kuytu bir köşesinde ve hatta günümüzde göz göre göre ulu orta hayattan koparılan bir kadın haberi ile kendime geliyorum. Sinirleniyorum, bazen söyleniyorum, göz dağı verir gibi küfürler savuruyorum ama nafile oluyor, susuyorum... Ah kızım! Kırılmadan, eğilmeden böyle dik dur, çalış, kalabalıklar arasında yerini koru ve tam gaz devam et diyorum.
Benim için yeni bir dönem olan Grey’in hayata geçmesi ile hayatıma giren güçlü kadın sayısı da arttı diyebilirim. Kadın olmakla ilgili bir yazımda şöyle demiştim ki o cümleyi hala çok severim; Ben, Zübeyde Hanım gibi kahraman bir evlat yetiştiren, Nene Hatun gibi kudretli bir kalp ile, Sabiha Gökçen gibi hür ve idealist ruhu olan kadınların diyarından geliyorsam, her zaman bunun hakkını vermeliyim diyenlerdenim. Ve yine o yazıdan kalan, tarihte iz bırakmış kadınların ilham veren sözlerini sizlere de ilham vermesi için buraya ekliyorum...
Sevgiler, Damla.
“Alan farketmeksizin, bilim yapmak devrimdir."
CANAN DAĞDEVİREN
HALİDE EDİP ADIVAR
“Haksızlığa sapıp çoğu insanın seninle beraber olmasını sağlamaktansa, adaletli davranıp tek başına kalmak daha iyidir.”
INDIRA GANDHI
“Dünyada görmek istediğiniz değişikliğin, kendisi siz olun..!”
MARGARET THATCHER
“Siyasette bir şeyler söylenmesini istiyorsanız erkeğe, yapılmasını istiyorsanız kadına başvurun.”
MARIE CURIE
“İnsanlar konusunda daha az, fikirler konusunda daha çok meraklı olun.”
SABİHA GÖKÇEN
“Korkan insanın, barış için savaşması mümkün mü?”
0 Yorum