İnternet hayatımıza 1990’ların ikinci yarısında girdi. Önceleri oldukça yavaş, kısıtlı, iletişim kanalları zayıf ve bilgi kaynağı olarak ciddiye alınmayacak kadar çoraktı. 2000’li yıllarda hızlı bir gelişim gösteren internet dünyasına sosyal mecralar da eklendi. Artık iletişim kanalları çeşitlenmiş, farklı sektörlerden birçok şirket internette yerini almıştı. Hatta internet üzerinden otomobil satışı denemeleri de yapıldı. Günümüze doğru yaklaşırken Facebook’tan Twitter’a, Instagram’dan YouTube’a kadar birçok sosyal ağ dünyayı sardı. Arama motorlarıyla istenilen bilgi ya da fotoğraflara 1 saniyeden kısa sürede erişmek mümkün oldu. Tabii akıllı telefonlar da bu gelişimin önemli bir ayağı oldu. Artık dünya kadar bilgi elimizde, cebimizde, çantamızda.
Peki, internet gerçekten tertemiz, doğru, harika bir bilgi kaynağı mı? Tabii ki değil. Hatta doğru bilgiden çok yanlış bilgi ve yorumun olduğunu iddia edebilirim. Çünkü kontrolsüz bir alan. İsteyen istediğini yazıyor, resimliyor ya da video yoluyla yayıyor. Aramalarda en üstte çıkanların söyledikleri doğru kabul ediliyor. Kimileri yalan yanlış bilgileri bilerek yayıyor. Böylece kendine farklı şekillerde avantaj sağlıyor. Kimileri de bildiğinin yanlış olduğunun farkında olmadığı için yanlışta ısrar ediyor. Az da olsa yazım hatası ya da dil sürçmesi şeklinde hatalarla da karşılaşılıyor.
Kendi sektörümden yani otomobil dünyasından örnekler vereyim. Satın alma sıralamasında ev birinci sırada, otomobil ise ikinci sırada yer alıyor. Dolayısıyla pahalı ve en doğru seçimin yapılmaya çalışıldığı bir mal. Çoğu tüketici otomobil almadan önce internet ve sosyal medya üzerinden araştırmalar yapıyor. Yazılanları, anlatılanları takip ediyor. Mesleğim gereği ben de tabii ki bu kaynakları takip ediyorum. Aynı ürünler hakkında o kadar farklı yorumlarla karşılaşıyorum ki şaşarsınız. Otomobilin tasarımı, kalite ve konfor algısı dışında hemen her özelliği kanıtlanabilir ve tekrarlanabilir ölçümlerle değerlendirilir. Bu arada konfor algısında gürültü düzeyi ölçülebiliyor ancak içeri gelen sesin bas ya da tiz olması gibi etkenler konfor algısını değiştirebiliyor. Dolayısıyla normalde olması gereken hemen her yorumun aynı doğrultuda olması. Ancak tutarsızlık diz boyu. Peki, kime güveneceğiz? İşin en zor tarafı da bu. Kimileri tecrübesizliklerinin kurbanı olurken kimileriart niyetle, kimileri de maddi karşılık nedeniyle bunu yapıyor. E, sen de video çekiyorsun, yazılar yazıyorsun, sosyal medyada paylaşımlar yapıyorsun diyenler olacaktır. Neyse ki tecrübe eksiğim yok. Diğerlerini de profesyonel kaygılarla yapmıyorum. Sonuçta her okuduğunuza, her gördüğünüze her duyduğunuza inanmayın.
E, sen de video çekiyorsun, yazılar yazıyorsun, sosyal medyada paylaşımlar yapıyorsun diyenler olacaktır. Neyse ki tecrübe eksiğim yok. Diğerlerini de profesyonel kaygılarla yapmıyorum.
Bir diğer önemli konu da otomobil kullanma teknikleriyle ilgili. Son yıllarda bolca güvenli ve ileri sürüş teknikleri uzmanımız oldu! Otomobil ve diğer araçlar fizik kuralları içerisinde hareket eder. Verdikleri her tepki fizik kuralları ile açıklanır. Bir diğer etken de ergonomidir. Yani oturma pozisyonu, direksiyonu tutuş gibi. Bazı uzman(!) arkadaşların videolarında tamamen yanlış bilgiler verildiğine şahit oluyorum. Direksiyonu yanlış tutan mı ararsınız, yanlış pozisyonda oturan mı yoksa fren tekniklerini yanlış anlatan mı, hepsi var. Lütfen kendine uzman sıfatı yakıştıran herkesi ciddiye almayın. Ünlü olma, para kazanma şehvetine yenik düşmüş insanların sizin hayatınızla oynamasına izin vermeyin.
Instagram: @halitbolkan
0 Yorum