Doktor olmak başlı başına bir başarıyken bunun yanında insanı değerleriyle ve önce kendiyle bağ kuran sonra hayatında bulunan herkese değer veren, ilham olan Erkan Atmaca...
Tası tarağı toplamadan hem işine hem de sevdiği hayallerine sahip çıkan biri o...
Erkan Atmaca Kimdir?
Tıp Eğitimimi memleketim olan Erzurum’da tamamladıktan sonra 1999 depreminden yaklaşık 1 ay önce kutsal hekimlik mesleğine Düzce’de başladım. Askerlik görevimi GATA Ankara Tıbbi Onkoloji Bölümü’nde tamamladım, sonra Kocaeli’ne tayin oldum. Yaklaşık 10 yıl erişkin ve çocuk acil hizmetlerinde çalıştıktan sonra memurluktan ayrılarak Kocaeli Büyükşehir Belediyesi evde bakım hizmetleri projesi sorumlusu olarak çalışmaya başladım. Ülkemizde ilk ve örnek olan bu projenin Sağlık Bakanlığına devredilmesi neticesinde İşyeri Hekimliği yönünde ilerlemeyi tercih ettim. Halen bölgemizde bulunan birkaç kurumda işyeri hekimliği yaparken Özel Çağın Göz Hastanesi’nde acil hekimliği hizmetime de devam etmekteyim.
Gerek mesleğimin getirdikleri, gerek depremi hem insan hem hekim olarak yaşamam, gerekse Onkoloji’de ve evde bakım hizmetlerinde son dönem ve düşkün hastalarla ilgilenmem benim olgunlaşmamda, hayata bakış açımda, mizacımda, dostlarıma, aileme ve hastalarıma yaklaşımımda beni ben yapan özelliklerime erişmeme yardımcı oldu. Hayatta nelerin daha önemli olduğunu, bir gün herkesin düşkün ve muhtaç olabileceğini, sadece kendim için yaşamamam gerektiğini, insana dokununca, bir fayda sağlayınca bunun yarattığı doyum ve mutluluğun asıl önemli olduğunu, iyi niyetle yaklaşılınca ve kalbinin temiz olmasıyla her şeyin olabileceğini gördüm.
Hem mesleğimi yaparken işimle ilgili eğitim ve bilimsel çalışmalara katılarak en iyi olma yolunda çabaladım, hem de sosyal hayatımı geliştirmeye, ilgi alanlarımı genişletmeye, farklı açılardan bakmaya, başka insanlara, hayatlara dokunmaya , “sadece kendin için yaşama” prensibini etrafıma da empoze ederek elimden geldiğince hem bireysel hem de çoğulsal organizasyonlar yürütmeye ve içinde olmaya çalıştım.
Beyaz gömleğinizi çıkardığında Erkan Atmaca kimdir? Keyif aldığınız bir hobiniz var mı?
Doktorluk benim çok severek yaptığım bir şey. Bir şey diyorum çünkü meslek veya iş olarak gördüğümüzde o şey size zül gelir ve hatta sıkılmaya başlarsınız. Sıkıldığınız zaman insana faydadan uzaklaşırsınız. Ben insana fayda olmayan hiçbir işin içinde olmam. Beyaz gömleği çıkarma konusuna gelince, evet tutkumdan bahsedeceğim size. Hobinin ötesinde bir şey bu benim için. Kaskım ve motosikletim… Benim rüzgârımla kendimin şakalaştığı anlar o anlar. Uçsuz bucaksız bir hayal dünyası o dünya. Kimsenin görmediği renkleri, dağları ve muhteşem doğayı görme şansınız var düşünsenize çok ışıltılı bir hayat değil mi? Herkesin sahnesi kendine güzel. Benim kendimi devleşmiş hissettiğim yerde motorumun tekerleğinin lastik izinin olduğu her yer.
Diğer tutkunuzdan bahsedelim mi biraz?
Evet diğer tutkum ise çekirdek ailem… Canım eşim Dr. Funda Atmaca, o benim hayat ortağım. Daha öğrenciliğimizin ilk yılında tanıştığım eşim, iş arkadaşım, ev arkadaşım ve ideal bir anne olarak en güçlü destekçim oldu. O da sosyal olarak aktif bir insandır. Aile hekimliği görevinin yanında Kocaeli Aile Hekimleri Derneği Başkanlığı görevini de yürütmektedir. Ve hayatımın şansı ikizlerim... Onlar benim hayat enerjim diyebilirim. 16 yaşında hayatlarının baharlarına başlayan kızlarıma da hayal güçlerini sınırlamamaları, bakış açılarının farklı olması, kişiliklerine uygun bir tutkularının ve hobilerinin olması, dünyanın sadece insanlar için olmadığı, bitkiler, hayvanlar ve tüm doğanın eşit ölçüde yaşama hakkı olduğunu… İnsanlar arasında din, cins, ırk ayrımı olmadan bir dünya insanı olarak iletişim kurmaları, herkesi anlamaya çalışmaları, yine her şeyi sevgiyle yapmanın önemini anlatarak ve göstererek büyütmeye çalıştım. Onlar da sağ olsunlar hem eğitimlerinde başarılı olarak, hem yurt içi ve yurt dışı birçok organizasyon ve eğitim programlarında yer alarak beni gururlandırıyorlar. Ecem ve Sanem, hayalim bir babanın en güzel hayali ve projesi. Artık onlar birer genç kız oldular ve ikisi de bambaşka karakterler. Ama çok iyi evlatlar. Onlarla bana ve dünyaya böyle gülen gözlerle ve sevgiyle baktıkları için çok mutluyum.
Hocam bir de sizin insan odaklı ve fayda odaklı tarafınızı biliyoruz. Bu yanınızı anlatır mısınız?
Aslında bu biraz mizaç meselesi... Ben hep insana fayda sağlamak için dertlendim. Baksanıza mesleğimi bile bu doğrultuda seçtim. Ancak doğuştan böyleyim diye zırvalamayacağım çünkü biliyorum ki bazı gelişmiş yetkinliklerimiz için üzerine çalışmamız gerekir.
Evet, ben insana değer veririm ama sonuçta ben de bir insanım ve benimde yenilgilerim, üzüntülerim, vazgeçmişliklerim, öfkelerim ve yönetemediğim duygularım var. Var olmaya da devam edecekler çünkü duygudan oluşan bir canlıyım. Ben profesyonel koçluk eğitimi aldım ve hayatıma, hayata bakış açımı değiştirdiğim yepyeni bir sayfa açtım. Koçluk prensibiyle anlamak için dinlemeyi ve herkesin yaşanmışlıklarını görmeyi seçtim. Yaşam alanlarımın benim ideal ortamıma ne kadar da uzak olduğunu keşfettim ve yapmaktan zevk aldığım yaşam alanlarımı çoğalttım. Böylece istediğim hayatıma yaklaşmaya başladım. Benim aşırı hallerim ve keskin köşelerim vardı herkes gibi… Ama bilirsiniz keskin köşeler diğerlerine yaklaşmak istediğiniz hem karşıdakinin hem de kendinizin canını acıtır. Bu yüzden o köşelerimi törpülemeye gayret ettim. Bence başarılı da oluyorum. Tam oldum diyemem ama tam olmak değil ki amaç, amaç yolda mutlu olmakta aslında. Koçluk bakış açısı benim çok işime yaradı tavsiye ederim. Böylece razı olduğum bir Erkan Atmaca çıktı ortaya. Her duygusuyla barıştığım ve her duygusuna, öfkesine, heyecanına, tutkusuna şefkatle yaklaşan ve o duyguyla uğraşıp kendim için faydalı hale getirdiğim bir süreçteyim aslında. Duygu özdenetimi de diyebiliriz. Yapıyoruz işte bir şeyler uzun lafın kısası… (gülüyor)
Erkan Atmaca’nın gelecek hayalleri var mı?
Erkan Atmaca’nın gelecek hayalleri var mı sorusunu duymamış olayım (gülüyor). Çünkü ben hep hayal ederim. Hayal etmek insanı zinde tutar ve mutlu kılar. Ama gerçek olmayacak hayallerden bahsetmiyorum. Benim yetkinliklerime eşlik edecek, tutkularımı besleyecek hayallerden bahsediyorum. Mesela benim ilk hayalim çocuklarımla ilgili. Onlarla birbirimize sevgiyle bakabileceğimiz bir ömür sürmek istiyorum. Birçok hayalim var tabi ancak mesleğimle ve insana fayda noktasında çok tatlı hayallerim var. Telaş etmeden ama çokta ertelemeden bu yolda ilerliyorum. Bu beni mutlu ediyor. Acele edilen işler beni geriyor açıkçası. İnsanın kendisine ‘ben kimim’ sorusunu sorduğunda verdiği cesur cevaplar çok kıymetli. İşte orada kendini geliştiren versiyonunuzla karşılaşıyorsunuz. Ben kendisiyle yolda hep karşılaşıyorum ve hatta karşılaşmaya gayret ediyorum.
“İnsanlar basit nedenlerle mutlu, daha basit nedenlerle mutsuz olacak şekilde yaratılmıştır. Aynen basit bir nedenle doğmaları ve daha basit nedenle ölmeleri gibi.”
0 Yorum