Medistate Kavacık Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Yavuz Balcı ile son yıllarda üçüncü bir seçenek olarak geliştirilen kalp kapağı oluşturma operasyonu yöntemi; “Ozaki” hakkında bilgilendirici bir söyleşi gerçekleştirdik.
Ülkemiz Ortadoğu, Asya, Afrika ve Avrupa’dan hasta çeken bir sağlık üssü gibi hizmet vermektedir.
Okuyucularımız için sizi biraz tanıyabilir miyiz?
Aslen Trabzonlu olup Samsun doğumluyum. İlk ve ortaokulu Trabzon Maçka ilçesinde tamamladıktan sonra, lise eğitimimi Perşembe Otelcilik ve Turizm Lisesinde tamamladım. 1987 yılında Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesine başladım. Fakülteyi bitirdikten sonra Trabzon’da 2,5 yıl pratisyen hekim olarak çalıştım ve 1997 yılında Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi ABD’da uzmanlık eğitimine başladım ve 2002 yılında kalp Ve Damar Cerrahisi Uzmanı olarak Adana Seyhan Özel Hastanesinde çalışmaya başladım. Bir yıllık bir özel hastane tecrübesinden sonra, 2003 yılında açıktan atama ile İstanbul Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesine uzman olarak atandım. 2019 yılı şubat ayına kadar, yaklaşık 16 yıl, Siyami Ersek hastanesinde binlerce kalp ameliyatına bizzat yaparak ve yardımcı olarak iştirak ettim ve onlarca kalp damar cerrahisi uzmanı yetiştirdim. Siyami Ersek Hastanesinde çalıştığım dönem içinde Sağlık Bakanlığının Anadolu ve Kıbrıs’taki birçok hastanede açık kalp cerrahisi sitemi tesis etmekle görevlendirilen kurucu ekipte bulundum. 2019 Şubat ayında Siyami Ersek’teki görevimden ayrıldım ve Medistate Kavacık Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniğinde göreve başladım. Aynı yıl Kalp ve Damar Cerrahisi Doçenti ünvanı aldım. Halen aynı hastanede kalp ve damar cerrahisi ameliyatları yapmaya devam etmekteyim.
Ülkemizde kalp cerrahisinin güncel durumu nasıldır?
Ülkemiz gerek hastane ve yatak kapasitesi, gerek hastane teçhizatları ve gerekse kalifiye doktorları ve sağlık personelleri ile bölgede sağlık üssü konumuna doğru ilerlemektedir. Dünyada yapılan bütün kalp cerrahisi teknikleri ve kardiyolojik girişimler, ülkemizde de çok başarılı cerrahlar ve kardiyologlar eliyle yapılmaktadır. Bu nedenle ülkemiz Ortadoğu, Asya, Afrika ve Avrupa’dan hasta çeken bir sağlık üssü gibi hizmet vermektedir.
Özellikle kalp cerrahisi alanındaki yeniliklerin öğrenilmesi ve uygulayıcısı olan cerrahlar eliyle yurtdışı hastaların teveccühü ülkemiz üzerinde artmaktadır. Pediatrik kalp cerrahisinde, minimal invaziv kalp cerrahisinde, robotik ve endoskopik kalp cerrahisinde ülkemiz, gelişmiş ülkelerde yapılan tüm tedavi seçeneklerini kendi halkına ve yabancı hastalara sunmaktadır.
Ozaki yöntemi nedir? En büyük avantajı nedir?
Kalp kapağı hastalıklarında amaç, hastanın kendi kalp kapağını korumaktır. Ancak kalp kapağının tamir edilemediği durumlarda kalp kapağını değiştirilmesi gerekir. Bu durumda iki seçeneğimiz vardı; hastanın kapağını metal protezle değiştirmek ya da hayvansal kaynaklı biyoprotezler kullanmak. Metal protezler hastayı ömür boyu ağır kan sulandırıcı kullanmaya mahkum etmektedir. Yine kan sulandırıcı ilacın kanama ya da pıhtılaşmaya sebebiyet vermemesi için sürekli kan kontrolleri gereklidir. Hayvansal kaynaklı kapaklar olan biyoprotezlerde ise ağır kan sulandırıcı kullanılmamasına gerek olmasa da, yabancı bir doku olduğu için daha erken bozulmaya sebep olarak daha erken dönemde ikinci bir kalp ameliyatı gereksinimini ortaya çıkarmaktadır.
Kalp kapağı hastalıklarında amaç, hastanın kendi kalp kapağını korumaktır.
Son yıllarda artık bu iki seçenek dışında başka bir seçeneğimiz daha mevcuttur: Ülkemizde birkaç merkez ve cerrah tarafından yapılan bu yöntem Ozaki Prosedürüdür. İlk olarak Japon kalp damar cerrahı Ozaki tarafından geliştirilen bu yöntemde hastanın kendi kalp zarından, tamamen hastaya özel kalp kapakçıkları yapılır ve başka hiçbir yabancı madde olmadan bu kapakçıklar hastaya implante edilir. Kapak oluşturma işlemi ameliyat esnasında yapılır. Hastanın kendi vücudundan olduğu için, diğer biyoprotezler gibi erken dönemde bozulma ihtimalleri daha az ve hiçbir şekilde kan sulandırıcı kullanmasına gerek kalmaz. Aynı zamanda kalp ile kapakçıklar arasına dikiş halkası gibi yabancı bir materyal olmadığı için enfeksiyon ve ritim bozuklukları gibi sorunlar çok daha az ortaya çıkar. Bütün diğer kapaklarda hasta-kapak uygunsuzluğu bir miktar mevcuttur, ancak Ozaki yönteminde hasta-kapak uygunsuzluğu oluşmaz ve hatta küçük kapak gerektiren durumlarda hasta için daha avantajlı bir yöntemdir. Yine gelişme çağındaki çocuklarda kapak takıldığında, çocuk büyüdükçe kapak küçük kalmakta ve ikinci kez ameliyat gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Ozaki yöntemi ile yapılan kapakçıklar ise çocuğun büyümesi esnasında hasta ile uyum sağlayarak hasta- kapak uyumunu arttırmaktadır.
Hamile kalmak isteyenlerde de artık iki ameliyat seçeneği vardır. Yıllardır gebe kalmak isteyen genç kadınlarda biyoprotez kullanılıyordu. Artık ozaki yöntemi ile hastanın kendi dokusundan kalp kapağı yapma imkanımız var. Yöntem 13 yıldır dünyada ve 3 yıldır da ülkemizde uygulanmaya başlanmıştır. Daha yeni bir yöntem olmasına rağmen 13 yıllık sonuçları diğer kapaklarla karşılaştırıldığında göz kamaştırıcı derecede daha iyidir. Tekrar ameliyata gitme oranı bu 13 yıl içinde %2-4 civarındadır. Karşılaştırma yapacak olursak aynı süre içinde bu oran biyoprotezlerde %30 civarındadır.
Bu yöntem aort kapak hastalıklarında yapay kapağa bağımlılığı ortadan kaldırmıştır diyebiliriz. Ozaki yöntemi uygulanan hastanın sonrasında nelere dikkat etmesi gerekmektedir. Ozaki yöntemi yapılan hastanın aort kapağı kendi orijinal aort kapağına en yakın performansı vermektedir. Bu da hastaların normal yaşamına yakın bir hayat sürdürmelerine imkan tanımaktadır. Kan sulandırıcı ilaçlar kullanılmadığı için kanama ve pıhtılaşma riski normal bireylerdeki risk kadardır. Aynı şekilde endokardit dediğimiz kalp enfeksiyonları da hemen hemen normal bireylerdeki enfeksiyon riski kadardır. Bu avantajlar göz önüne alındığında Ozaki ameliyatı olan hastalara ek önlemler vermemekteyiz. Eğer açık kalp ameliyatı ile yapmışsak, her açık kalp ameliyatı olan hastalara verdiğimiz öneriler gibi yaklaşık 2 ay sırt üstü yatma, 2 ay boyunca araba kullanmama ve ağırlık kaldırmama yönünde önerilerimiz olmaktadır. Ancak dünyada ve Türkiye’de ilk kez bu ameliyat koltuk altından kapalı (minimal invaziv) yöntemle benim tarafımdan yapılmıştır. Böyle kapalı yöntemle ameliyat olan hastalarda ise yukarıda saydığımız önlemlere de gerek olmamaktadır ve hatta, hasta ameliyat sonrası 15. günde, ilk kontrolüne gelirken kendi aracını kullanabilmektedir.
Kalp sağlığımız için nelere dikkat etmeliyiz?
Sağlıklı bir kalp ve damar sistemi, sağlıklı beslenme ve hareketli bir yaşamın üzerine bina edilebilir. Günümüzde modern toplum bireylerinin zararlı alışkanlıklar, hazır gıdalar ve gereksiz ve aşırı yemek yeme gibi kalp ve damar sağlığını bozan beslenmeye istemeden de osa yönelmeleri, kalp ve damar hastalıklarının dünyada birinci sıraya çıkmasına neden olmuştur. Yine teknolojideki ilerlemeler ile birlikte, fazla çaba ve efor sarf etmeden bireyin istediği her şeye kolaylıkla erişimi, bireyi sedanter ve tembel yaşama itmekte ve kısır döngü sonucu kalp damar hastalıkları daha kolay gelişme zemini bulmaktadır. Ailesel hikayesinde erken kalp krizi, yüksek tansiyon, hiperkolesterolemi, diyabet gibi hastalıkların olmadığı bireylerin sağlıklı beslenme ve hareketli bir yaşam ile kalp sağlıklarını korumaları mümkündür. Hiçbir hastalığı olmayan bireylerin özellikle 50 yaşından sonra yılda bir kez, 50 yaşın altındaki bireylerin ise 3 yılda bir check-up yaptırmaları önerilmektedir. Tabi ki kalp ve damar sistemi ile ilgili hastalıkları olanların daha sık doktor ziyaretlerine gitmeleri önerilmektedir.
Adres: Medistate Kavacık Hastanesi Rüzgarlı Bahçe Mah. Cumhuriyet Cad. No:24 Kavacık, Beykoz İSTANBUL
İletişim: 0 216 331 40 40 / 413 75 15
Instagram: @medistatehastanesi
web: www.medistate.com.tr
0 Yorum