Bu ay sosyal sorumluluk köşemizde;
‘Bir elin nesi var iki elin sesi var’ diyerek çıkılan bu yolda ülkemizin içinde bulunduğu zor şartlarda desteklerini esirgemeyen AFGD’ni (Afet Gönüllüleri Derneği) konuk ediyoruz. Afet anında bilmemiz gerekenlerden afet sonrasına kadar nasıl bir süreç izlenmesi gerektiğini tüm detayları derneğin kurucu üyelerinden Ali Samet Özkurt’tan dinliyoruz.
Öncelikle sizleri, AFAD’ı ve AFGD’yi tanıyabilir miyiz?
Ben Ali Samet Özkurt. Yeditepe Üniversitesi’nde Lisans ve yüksek lisans eğitimimi tamamladım. 2012’de Lisans Mezuniyetim sonrasında Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Anabilim dalında 2 yıl Lisans üstü burslu öğrenci olarak akademik çalışmalar yapmış ve aynı zamanda da avukatlık mesleğine İstanbul’da başlamış bulunmaktayım. 5 yıl İstanbul’da kendi ofisimde avukatlık yaptıktan sonra 2017’de Sakarya Barosu’na nakil almış ve o günden bugüne yine kendi ofisimde kurucu avukat olacak beraberimdeki çalışma arkadaşlarım ile birlikte avukatlık faaliyeti sürdürmekteyim.
Hayatımın her sürecinde bir şekilde bir STK, kulüp ve toplulukla birlikte çalışmalarda bulundum. Lisans ve Lisans üstü Burslu öğrencilik sürecimde önce Yeditepe Üniversitesi Hukuk Kulübü Başkanlığı,(3 dönem) mezuniyet sonrası da Yeditepe Üniversitesi Hukukçular Derneği Başkanlığı (1 dönem) görevlerini yürüttüm. Ancak afet ile mücadele ve sivil savunma ile birlikteliğim çok çok daha gerilere dayanıyor. 1992’de babamın emniyet mensubu olmasından dolayı bulunduğumuz şark görevi sırasında Erzincan’da bir deprem yaşamış ve daha sonra tayin ile Sakarya’ya gelmiş 1995’te Pamukova’da cephanelik patlamasını yaşamış 1999’da Marmara depreminde evi yıkılmış ve babası enkaz altında kalarak daha sonradan kurtulmuş biri olarak ilk öğretim yıllarımdan bu yana sivil savunmaya merak duymuş 1997’de Sivil Savunma Gönüllüsü ve aynı zamanda da okulumda Sivil Savunma Kolu başkanı olarak bu alanda çalışmalara başladım.
2009 yılında AFAD’ın o dönem Başbakanlık bünyesinde kurulmasıyla o güne kadar ki Sivil Savunma ile olan ilişkim AFAD üzerinden devam etti. 2013 yılında AFAD ile protokol yapmış olan bir STK (SAKRAD) vasıtasıyla önce AFET HABERLEŞME desteği faaliyetlerinde bulundum. Daha sonra Sakarya’nın AFAD Gönüllülük sisteminde pilot bölge olması ile 2016 yılında başlayan “O kahraman benim” projesi kapsamında AFAD GÖNÜLLÜLÜK eğitimlerini ve saha eğitimlerini tamamladım. Daha sonra bu sistemin tüm Türkiye’ye yayılıp e-devlet entegrasyonu ile online eğitim programının lansmanı yapıldıktan sonra AFGD (Afet Gönüllüleri Derneği)’ni 2018’de ekip arkadaşlarımız ile birlikte kurduk. Genel Merkezi Sakarya’da olan derneğimizin şuan 6 ilde Şubesi 25 yılde temsilcilik ve teşkilatı bulunmakta olup Türkiye’nin her yerindeki Afet ve Acil Durumlara öncelikle oraya en yakın teşkilatımız AFAD koordinesinde müdahale ve destekte bulunmakta ihtiyaç durumuna göre de farklı illerdeki teşkilatlarımız destek ekiplerini sevk etmektedir. Ben de AFGD’nin kurucu Genel Başkan Yardımcısı olarak görev almaktayım.
Ayrıca Atatürk Üniversitesi’nde Acil Durum ve Afet Yönetimi Ön Lisans Programını da Yüksek Onur derecesi ile tamamlayarak aynı zamanda mektepli bir Acil Durum ve Afet Yöneticisi oldum.
AFGD salt bir arama kurtarma derneği olmayıp arama kurtarma ekibimiz derneğimizin 9 çalışma komisyonlarından sadece biridir. Bizim öncelikli amacımız afetlerle mücadelede belirlenen AFET ÖNCESİ - AFET SIRASI – AFET SONRASI aşamalarının tamamında aktif bir şekilde devletimiz ve milletimizin yanında olmaktır.
Hangi durumlarda alarm durumuna geçiyorsunuz?
AFGD, AFAD ile işbirliği Protokolü olan ve yeni mevzuata göre akreditasyon sürecinde olan bir dernektir. Dolayısıyla tüm çalışmalarını AFAD ile koordineli olarak TAMP (Türkiye Afet Müdahale Planı) kapsamında gerçekleştirmektedir. AFAD’a gelen Afet ve/veya Acil Durum bilgisi destek talebi olarak AFGD ile paylaşılır. AFGD de iç haberleşme ağımız ve telsiz vasıtasıyla Afet veya Acil durum şekline uygun olarak ekip hazırlığı yapılıp vakaya çıkılır.
Örnek bir acil durum vaka çıkışı anlatalım mesela; AFAD, “Sakarya Akyazı Dokurcun mevkiinde mantar toplamaya giden bir amcadan haber alınamadığını, arama tarama çalışması yapılacağı” bilgisini bize geçer. Bilgi alınır alınmaz hemen iç haberleşme ağından öncelikle bir AFGD - DAK (doğal afet arama kurtarma) ekibi mevkinin arazi şartları göz önünde bulundurularak 4x4 bir araç ile olay yerine intikal eder. Olay yerine varır varmaz oradaki duruma göre ihtiyaç varsa AFGD-MAK (Motorize Arama Kurtarma) ve/veya AFGD-SAK (Sualtı ve Suüstü Arama Kurtarma) ekiplerinden destek talebinde bulunabilir.
Operasyon tamamlandıktan sonra aynı şekilde dönüş bilgisi merkeze verilerek dönüş sağlanır.
Ekibinizden Bahseder misiniz? Kimlerden oluşuyor?
AFGD biraz önce de bahsettiğim gibi Genel Merkezi Sakarya’da olan 6 ilde şube, 25 ilde temsilcilik ve teşkilatı olan bir dernektir. Haliyle kalabalık bir aileyiz. Bizim önceliğimiz kesinlikle AFET ÖNCESİ - AFET SIRASI – AFET SONRASI aşamalarının tamamında aktif bir şekilde devletimiz ve milletimizin yanında olmaktır.
Bu yüzden “herkesin yapacağı bir şey muhakkak vardır” şiarı ile özel hayatlarında avukat, doktor, öğretmen, diş hekimi, ev hanımı, fabrikatör, sanayici, iş insanı, gemi kaptanı, özel güvenlik görevlisi, öğrenci olan üyelerimizin yetkinliklerine göre çalışma kurul ve gruplarında çalıştığı kalabalık bir ekibe sahibiz.
BİZİM ÖNCELİĞİMİZ KESİNLİKLE AFET ÖNCESİ - AFET SIRASI - AFET SONRASI AŞAMALARININ TAMAMINDA AKTİF BİR ŞEKİLDE DEVLETİMİZ VE MİLLETİMİZİN YANINDA OLMAKTIR.
Bakın herkesin yetkinliklerine göre değerlendirildiğinden bahsettim. Biz salt bir arama kurtarma derneği değiliz eğitim, bilinçlendirme, sosyal etkinlikler, insani yardım ve arama kurtarma bizim çalışma alanlarımızdan bazıları. Dolayısıyla aramızda farklı meslek ve yaş gruplarından çok üyemiz var. Tüm üyelerimiz sağlık, psikoteknik testler neticesinde değerlendirilip hizmet içi eğitimlerde de kendi talebi ve ekip liderlerimizin yönlendirmesiyle ilgili branşa dâhil olmaktadır.
Eğitimlerinizi nasıl ve ne sıklıkla gerçekleştiriyorsunuz?
Bir bireyin “ben AFAD Gönüllüsüyüm ben de devletimin yanında varım” diyebilmesi için önce gerekli eğitimleri alması, sağlık ve psikoteknik açıdan yeterli olması özetle ben destek için varım derken köstek olmaması gerekmektedir. Bunun da en büyük çözümü eğitimdir.
AFGD’ye üye olmanın ön şartı e-devlet sistemi üzerinden AFAD Gönüllülük sistemine kaydolup online eğitimleri tamamlamasıdır. Kişi sisteme kaydolup online eğitimleri tamamladıktan sonra 1 yıl içerisinde AFAD’ın hafif arama kurtarma saha eğitim programını, Sağlık Bakanlığı’nın İlkyarcımdı eğitim programını ve Yangın Eğitim Programını tamamlaması gerekmektedir.
Tüm bu eğitimleri tamamlayan kimse AFGD aktif üyesi olabilecektir. Bundan sonraki aşamada ise hizmet içi eğitimler ve branş seçimi süreci başlamaktadır. Üye eğitimleri tamamladıktan sonra kendini yakın hissettiği branşa yönelmek istediğini
AFGD’YE ÜYE OLMANIN ÖN ŞARTI E-DEVLET SİSTEMİ ÜZERİNDEN AFAD GÖNÜLLÜLÜK SİSTEMİNE KAYDOLUP ONLINE EĞİTİMLERİ TAMAMLAMAKTIR.
o branşın sorumlusuna bireysel olarak bildirdiği gibi branş sorumlularından da çağrı yapılabilir. Örneğin bir üye tek yıldız dalgıçtır ve/veya teknesi vardır kaptan ehliyetine sahiptir SAK ekibinde görev almak istemektedir. Bunla ilgili yetkinlikleri değerlendirilerek kişinin branş seçimi sağlanır.
Hizmet içi eğitimler buradan sonra devreye girmektedir. Bünyemizde AFGDEM (Afet Gönüllüleri Derneği Eğitim Merkezi) teşkili 2020 yılında sağlanmış olup INSARAG (Uluslararası Arama Kurtarma Danışma Grubu) standartlarında branş içi eğitimler ile tüm üyelere yönelik eğitimler gerçekleştirilmektedir.
Online eğitim 6 x 1 saat (sürekli)
AFAD saha eğitimi 5 gün (yeterli sayıya ulaşıldığında talep ile)
Sağlık Bakanlığı İlk yardımcı Eğitimi 16 saat 2 gün (yeterli sayıya ulaşıldığında talep ile)
Hizmet içi eğitim 50 saat (ortalama periyod 2 haftada 1) Branş içi eğitimler DAK, SAK VE MAK olmak üzere değişkenlik göstermektedir.
Esasında bu eğitimlerimizin yanında bizler için en büyük eğitim tatbikattır. Farklı branşların aksiyon alabileceği planlı ve plansız tatbikatlarımız oluyor. Bu tatbikatların bir AFAD koordinesinde olduğu gibi AFGD hizmet için tatbikatlar da yapıyoruz. Her bir tatbikat ve operasyon sonrasında gerçekleştirdiğimiz toplantılarda eksik ve başarılarımızı istişare edip daha iyiye gitmek için kendimize söz veriyoruz.
İlimizde Afet Bilincinin oluşması için yapmış olduğunuz çalışmalar nelerdir?
Bu soruyu sadece Sakarya için değil teşkilatımız olan tüm iller için cevaplayacağım. Bizim önceliğimiz kesinlikle AFET ÖNCESİ - AFET SIRASI – AFET SONRASI aşamalarının tamamında bulunmaktır. En büyük farkındalık afet sonrası değil afet öncesi için gerekli bu yüzden en az afet sonrası kadar öncesine de önem veriyoruz. Zira bizler her zaman eğitimli ve donanımlı olarak milletimiz ve devletimizin yanındayız diyoruz ancak her hane afet öncesi eğitim ve farkındalığı kazanırsa afet sonrası etikeler de bu nispette azalacaktır.
AFET ÖNCESİ
Biz afet öncesi farkındalık çalışmaları sürdürüyoruz. Yüzyüze ve online eğitimler veriyoruz. Kurum ve kuruluşlar ile özellikle Milli Eğitim Müdürlüğü ile aramızdaki protokol vasıtasıyla okullara gidip tehlike ve risk analizi yapıyoruz. Olası bir afette bina içindeki eşyanın nasıl olumsuz bir etki yapacağını aktarıyoruz.
Yılın belli dönemlerinde şehir merkezlerine tanıtım çadırları kurup hem afet müdahale araç ve gereçlerimizi tanıtıyor hem de vatandaşa bilgilendirme yapıyoruz.
2019’dan bu yana da düğünlere çelenk göndermeyi bıraktık artık süslenmiş yangın söndürme cihazı veriyoruz. Tam takı merasiminin ortasında afetin de ansızın gelmesi gibi müziği kesip sahneye çıkıyoruz ve bir farkındalık konuşması ile yangın söndürme cihazını evli çifte takdim ediyoruz.
AFET SIRASI VE SONRASI
Afet sırası ve sonrası süreçte öncesinde anlattıklarımızı ve tanıtımını yaptığımız ekipmanlarımızla birlikte eğitimli ve tecrübeli ekiplerle derhal aksiyon alıyoruz. Ekiplerimiz afet durumuna göre arama kurtarma, insani yardım ve lojistik destek olmak üzere 3 kolda faaliyet sürdürüyor. Sürdürülen bu faaliyetlerin medya ve sosyal medya ile duyrulması ve sahadakilerin bizzat sizi görmesi bile esasında afet farkındalığını arttırıyor. Örneğin 2018’de Düzce Akçakoca Esmahanım mevkiinde gerçekleşen sel felaketinde Düzce Şubemize bağlı DAK ekibimizin çalışmalarını yakından gören bir afetzede “ben de bu çalışmaların içinde olmalıyım” diyerek AFAD gönüllüsü olmuş, online ve saha eğitimlerini tamamlayıp hizmet içi yetkinliklerini de sağlayarak şuan AFGD Düzce ile birlikte operasyonlara katılmaktadır. En son katıldığı operasyon ise AFGD’yi farkettiği yer gibi bir sel felaketine maruz kalmış Kastamonu Bozkurt. Yani kendisi bir sel felaketinde afetzedeyken şimdi kendisi gibi afetzedelerin yarasını sarıyor. İşte en büyük farkındalık bu..
Diğer AFAD il müdürlükleri ile koordinasyon nasıl sağlanıyor?
Önce afet ve acil durum tanımlarını yapalım.
Acil durum; Büyük, fakat genellikle yerel imkânlarla baş edilebilen çapta, ivedilik gerektiren tüm durum ve hâller olarak tanımlanırken; Afet; Toplumun tamamı veya belli kesimleri için fiziksel, ekonomik ve sosyal kayıplar doğuran, normal hayatı ve insan faaliyetlerini durduran veya kesintiye uğratan, etkilenen toplumun baş etme kapasitesinin yeterli olmadığı doğa, teknoloji veya insan kaynaklı olay. Afet bir olayın kendisi değil, doğurduğu sonuç olarak tanımlanmaktadır.
AFGD olarak bizim toplam 31 ilde şube, temsilcilik ve teşkilatımız mevcut. Dolayısıyla Acil durumlarda (örneğin bir kayıp vakası) o ilde varsa teşkilatımız önce oradaki ekibimiz yoksa da çağrı veyahut ihbar durumuna göre en yakın ekiplerimiz o acil durumun gerçekleştiği il AFAD il müdürlüğüne giderek hazır olduklarını beyan ediyorlar. Daha sonra koordinasyon bu şekilde sağlanıyor.
Afetlerde ise bu süreç çok daha hızlı işliyor.
Örneğin;
30.10.2020 saat 14:51’de İzmir’de yaşanan depremde derhal depremin ilk dakikasında iç iletişim ağımız (DMR telsiz) ile bölgeden anlık bilgi alıp, aldığımız bu bilgileri AFAD ile paylaşmıştık. Daha sonra gelen bilgiler ışığında Sakarya, İstanbul, Kocaeli ve Düzce şubelerimiz üyelerinden oluşan 35 personel 6 araçtan oluşan (toplam 7 tim) ekibimiz ile derhal yola çıkarak arama kurtarma ve insani yardım faaliyetlerinde bulunduk. Toplam 3 gün 4 enkazda çalışma sürdüren timlerimizden 3 tim 1 gün boyunca Bayraklı Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü ile birlikte insani yardım faaliyeti sürdürmüştür.
28.07.2021’de ciğerimizi yakan Manavgat yangınına ve 31.07.2021’de Bodrum Milas Marmaris yangınına oradaki ekiplerimiz derhal AFAD ile koordineli bir biçimde söndürme-soğutma, insani yardım ve tahliye çalışmalarına katılım sağlamış ihtiyaç durumlarında çevre teşkilatlarımızdan destek talebinde bulunmuştur. Bu taleplere karşılık olarak destek sağlanmıştır. Operasyonda toplam 80 araç 150 personel 20 adet yaşam konteynerı 8 tır gıda ve su, 4 tır kuru buz, 4 tır frigolu tır (5 gün afet bölgesinde kaldı), 4 minibüs tekstil, elektronik eşya, kişisel bakım malzemesi tarafımızca bölgeye sevk edilmiştir.
11.08.2021’de Kastamonu Bozkurt’ta yaşanan sel felaketinde sel sonrası en yakın ekiplerimiz olan Zonguldak ve Karabük derhal olay mahaline gitmiş destek ve ihtiyaç durumlarına göre Genel Merkeze bilgi vermiş ve Düzce, Giresun, Çorum, Zonguldak ve Karabük teşkilatlarımızdan toplam 47 personel, 7 arazi taşıtı 4 minibüs kişisel bakım ve temizlik malzemesi, 2 kamyon tekstil ve gıda 3 tır su bölgeye sevk edilmiştir.
Dolayısıyla her afet ve acil durumun kendine göre bir aksiyonu olduğundan dolayı öncelikle öncü ekibimizin gidip ihtiyaç ve destek taleplerini doğru bir şekilde aktarması sonrasında alınan aksiyon değişim göstermektedir.
Kuruluşunuzdan bu yana hangi görevlere katıldınız?
Her teşkilatımız kendi ilindeki kayıp, boğulma, yangın vakalarına katılım göstermekte olup pandemi sürecinde vefa destek ve hes kodu sorgulama faaliyetlerinde bulunmuştur.
Ayrıca; İzmir Bayraklı Depremi Giresun Dereli, Doğankent,Espiye Seli Antalya Manavgat Orman Yangını Muğla Marmaris, Milas, Köyceğiz, Bodrum Orman yangını Kastamonu Bozkurt, Sinop Ayancık Seli AFGD’nin ve benim bizzat katıldığım ulusal görevlerdir.
Türkiye ve deprem gerçeğine gelelim. Yeni bir deprem haritası yayınlandı ve risk artmış gibi gözüküyor. Beklenen büyük deprem için ne yapılıyor AFAD ve siz AFGD olarak ne yapıyorsunuz?
Sadece bu konuyu konuşmak için tam bir gün sizi yeniden ağırlamam gerekir. Ancak özet söylemek gerekirse dünyanın yani yer kürenin kendi takvimi var bu süreçte belli lokasyonlarda ve belli dönemlerde beklenen, bazen de beklenmeyen depremler olabiliyor. Beklenenden kastım şu; gününü saatini bilmiyoruz ancak periyodunu az çok tahmin edebiliyoruz. Mesela bölgemiz için konuşayım 1967’de Sakarya’da 6.8 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmişti aynı hatta Erzincanda 1939’da 7.9 büyüklüğünde yani 28 yıl evvel büyük bir deprem daha meydana gelmişti. Sonrasında ise aradan 32 yıl geçtikten sonra yani 1999’da yine aynı hat üzerinde 7.4 büyüklüğünde Marmara depremi olmuştu. Bugün 1999’un üzerinden tam 22 yıl geçti.
Ben deprem uzmanı değilim ama size söyleyeyim demek ki bu hatta 25-35 yıl arasında büyük bir deprem oluyor. Üzülerek belirtmeliyim ki bence sürekli çarpık olarak kentleşilen ve iklimlerin değişime uğradığı bu dönemde Marmara depreminin bir 32 yıl daha bekleyeceğini sanmıyorum ee 22 yılı zaten çoktan geçmiş bunu tahmin yahut görmek için kahin olmaya gerek yok.
Peki ne yapacağız? Japonyayı örnek alacağız. Deprem ve sonuçlarının farkında oldukları için yaşantılarını ona göre dizayn edip depremin farkında olarak yaşıyorlar. Biz de deprem öncesi farkındalık çalışmalarımız ile önce vatandaşı eğitmeliyiz. AFAD, AFGD dilediği kadar kendini eğitsin, dilediği kadar ekipman alsın bu sadece ama sadece afet sonrası müdahale kabiliyetini arttırır. Ancak vatandaş eğitilirse toplum kurtulur. Bu yüzden hem AFAD hem de AFGD olarak bizler kurum ve kuruluşlar ile bireylere AFET ÖNCESİ süreçte farkındalık çalışmaları yapıyoruz. Anlatıyoruz dil döküyoruz, yalvarıyoruz. Farkına varıp aksiyon alanlara teşekkür ediyoruz ancak bir çoğumuz da bu kadar çabamıza rağmen akıllanmamaya farkına varmamaya devam ediyor. Bunu da bir eleştri olarak belirteyim.
Ülkemizde yeteri kadar AFAD Gönüllüsü var mı?
Bizim amacımız da sloganımız da bir “ HER EVDE EN AZ BİR AFAD GÖNÜLLÜSÜ” Ülkemizde her geçen gün AFAD Gönüllüsü sayısı artış göstermekte şuan net sayısını bilmemek ile birlikte sisteme kayıtlı AFAD Gönüllü sayısı 300.000 ler civarında fakat burada bir şekilde sisteme kaydolup eğitimini tamamlayamamış olanlar olduğu gibi eğitimlerini tamamlayıp bireysel olarak operasyonlara katılmakta zorluk çeken gönüllülerimiz de oluyor. Biz de AFGD olarak esasında burada devreye giriyoruz. Bizim üyemiz olabilmeniz için ön şart AFAD Gönüllüsü olmak sonrasında zaten eğitim ve tatbikatlar ile neler yapabileceğinizi siz de görüp branşınızı ona göre seçiyorsunuz. Hem kendinize hem de topluma faydalı oluyorsunuz.
Peki, o halde her AFAD Gönüllüsü sizin tabi üyeniz değil öyle anlıyorum. AFAD gönüllüsü ve AFGD üyesi olmak için nasıl bir yol izlenmeli?
Evet her AFAD gönüllüsü bizim üyemiz değil ancak bizim her üyemiz AFAD Gönüllüsü. Bizim kuruluş amacımız da bireysel olarak AFAD gönüllüsü olan kimseleri bir araya getirerek kurumsal bir yapı ile AFAD ile koordineli ve akredite bir şekilde çalışmak. Bu uğurda faaliyet gösteren hatta bir çok afette beraber çalıştığımız STK’lar var ama hepsinin bir ortak noktası var. Örn; x şirketi arama kurtarma ekibi, y belediyesi arama kurtarma ekibi, z doğa sporları ve arama kurtarma ekibi..vb burada ortak noktalar hep x,y,z iken AFGD’nin diğer STK’lardan farkı, bir kurum, kuruluş ya da görüşe bağlı değil tek ortak noktamızın AFAD Gönüllüğü olmasıdır.
Ben de www.turkiye.gov.tr (e-devlet) adresi üzerinden AFAD gönüllülük başvurusunu yapıp sistem üzerinden online eğitimleri tamamladıktan sonra sahada aktif olarak kurumsal bir yapı ile AFAD koordinesinde çalışmak, saha ve hizmet içi eğitimleri alarak yetkinliklerine uygun branşlarda görev almak için ise AFGD’ye üye olabilirler.
Adres: 15 Temmuz Camili Mah. 1662 Cad. 366. Blok No:2 Adapazarı SAKARYA
İletişim: 0 507 076 97 26
Twitter: @AFGDAfet
0 Yorum