Merhabalar, kendinizden ve hizmet verdiğiniz sektörden kısaca bahseder misiniz?
Merhaba, ben Gizem Yaşar. 1995 yılında Kocaeli’nde doğdum. 2017 yılında eşim Engin Yaşar ile evlendim. 2022 yılında da oğlum Poyraz Yaşar’ı kucağıma aldım ve dünyanın en mucizevi duygusunu yaşadım. 9 yaşında Kocaeli Büyükşehir Belediye Konservatuvarı'nda piyano eğitimi almaya başladım. Meslek olarak bu işi yapmaya karar verince eğitimimi Güzel Sanatlar Lisesi ve Kocaeli Üniversitesi Devlet Konservatuvarı'nda Viyolonsel Ana Sanat Dalı üzerine tamamladım. Birçok orkestrada ve oda müziği gruplarında sahne aldım. Mesleğimi, sahnede müziğimi icra ederek ve çello-piyano eğitmenliği yaparak sürdürüyorum. 10 yıldır artık aile gibi hissettiğim İzmit Sanat Merkezi'nde birbirinden yetenekli öğrencilere piyano ve çello eğitimi veriyorum. Orkestralarda ve oda müziği gruplarında çellist olarak sahne alıyorum. Müziğe dair akademik bir şekilde ilerlemek isteyen öğrencilerimle ise kendi özel çalışmalarımı yapıyorum. Aynı zamanda tamamen hobi olarak Instagram sayfamda anne-bebek üzerine araştırdığım ve önerebileceğim şeyleri paylaşıyorum. Çok tatlı bir kitlem var ve orada olmaktan da çok keyif alıyorum.
İş hayatında kadın olmanın yanı sıra annelik rolünü de üstlendiğinizde motivasyonunuz nasıl etkileniyor?
Bu soruya mesleğimdeki eğitmenlik kısmıyla cevap vermek istiyorum.
Çocuklarla çalışmak büyük bir keyif olsa da, zorlukları da var. Her çocuğun dili farklı. Anne olduğum için onları daha iyi anladığımı ve yönlendirdiğimi hissediyorum. Onları keşfetmek ve anlayacakları dilden konuşabilmek, bir eğitmenin profesyonel olup olmadığını ortaya koyuyor bence. Poyraz, bu noktada çocukları çok daha yakından tanıyabilmemi, anlayabilmemi ve onların dilinden konuşabilmemi sağladı. Anne olmak mükemmel bir şey. Zaman zaman mesleğimi annelik rolüyle yürütmek zor olsa da, benim motivasyon kaynağım kesinlikle oğlum. Size çok tatlı bir anımızı da anlatmak isterim. Orkestra konserimiz vardı, Poyraz'a 6 aylık hamileydim. Küçük prensim karnımdayken konser verdi benimle. Orkestradaki enstrümanlardan çıkan tüm tınılara karnımda eşlik etti. Bu asla unutamayacağım müthiş bir anı. Evlat sevgisi işin içinde olunca işimi çok daha büyük bir keyifle yapıyorum.
Çalışma hayatında üretiminize ihtiyaç varken evde de anneliğinize duyulan bir ihtiyaç söz konusu. İkisini dengelemekle ilgili ne gibi metotlarınız var?
Bu noktada destek bence çok önemli. Eşinizin, kendi ailenizin sizin yetemediğiniz durumlarda size yardım etmesi sizi rahatlatır. Onların desteği ile işime de oğluma da yetişebiliyorum. Ve benim için bir diğer önemli alışkanlığım da her şeyi not almak, düzen içerisinde planlamak, işimde ve ev hayatımda başarılı olmama yardımcı oluyor. Elimde her zaman kalem ve ajandam ile gezerim. Bu alışkanlık çocukluk dönemimden geliyor. Planlı programlı olmak her işimi kolaylaştırmış ve başarılı olmamı sağlamıştır.
"Mutlu ebeveyn, mutlu çocuk"
Son olarak, çalışan annelere küçük bir motivasyon cümlesi kurmak isteseniz ne söylerdiniz?
Öncelikle sevdiğiniz işi yapın. Zamanınızın çoğunu işinizde geçireceğiniz için, sevdiğiniz işi yaparsanız, evinize o kadar mutlu dönersiniz. Bu benim mottomdur: 'Mutlu ebeveyn, mutlu çocuk'. Ve bir kadın olarak, kendi ayaklarının üzerinde duran bir anne olmak paha biçilemez.
T: 0 539 721 07 75
Instagram: gizem.yasar / gizemyasarcello
0 Yorum