Ülkemizde dinlenme sayısı yüksek olan rapçilerin yönetmenliğini ve post prodüksiyon görevlerini üstlenen, yaşına bakıldığında yaptığı işlerin ne kadar büyük ve kaliteli olduğunu gördüğümüz Mert Dan Grey’in Aralık sayısına eşlik etti. Mert Bey’in enerjisi hepimizin yüzünü güldürürken, hayatı ile verdiği bilgiler azim ile her şeyin başararılabileceğinin kanıtı oldu desek yalan olmaz. Genç yönetmenimizin röportajı sizlerle...

Mert Bey Merhaba, bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Öncelikle herkese selamlar. Ben Mert Dan. Yönetmenim ve post prodüksiyon alanında çalışmalar yapıp bunları izleyicilerle buluşturuyorum. Şu an yoğun olarak müzik kliplerinin yönetmenliğini ve içerik kurgusunu yapıyorum. Bunun yanı sıra da senaryolar yazıp, fotoğrafçılık yapıyorum. Aralık ayı itibariyle de 18 yaşıma girmiş bulunmaktayım. Biraz şaşırmış olabilirsiniz ama merak etmeyin ilk değilsiniz, tanıdıkça daha da şaşıracaksınız...

Görsel sanatlara ilginiz nasıl başladı bize sürecinizden bahseder misiniz?
Görsel sanatlara ilgim çok küçükken başladı. Fotoğraf çekmeye çok heveslenirdim, gördüğüm yerde de dayanamaz makinelere dokunmak isterdim. O zamanlar akıllı telefonlarda kamera kaliteleri yeni yeni yükselmişti ve annemin telefonundan sürekli fotoğraf çekerdim. Ama kameramız falan yoktu tabii. 11 yaşlarımda şiddetli bir hastalıkla mücadele ederken hastanede yatıyordum. Sağ olsun ailem de bana moral olsun, mutlu etsin diye küçük bir fotoğraf makinesi almışlardı. O anı hiç unutmuyorum. O günden sonra önüme ne gelirse çekmeye başladım. Keşfettikçe, araştırdıkça yeni şeyler öğrendim ve kısa sürede kendimi çok geliştirmiştim. O dönemlerde takip ettiğim, örnek aldığım bir fotoğrafçıya kendimi göstermiştim bir şekilde. Ve yaşımı duyduktan sonra çektiğim fotoğraflar sonucunda çok şaşkındı ve bana destek olmak istediğini söylemişti. Sonrasında bir konsere fotoğrafçı olarak davet edilmiştim ve o günden sonra sanatçıların konser fotoğraflarını çekerek bu sürece başlamış oldum.

Neden yönetmen olmak istediniz?
Aslında kafamda somut olarak “Ben yönetmen olacağım” diye bir fikir yoktu. Kendimi bir başlıkta sınırlandırmaktansa, hissettiğim şekilde yaşamaya çalışıyordum. Hobi olarak boş vakitlerimde konser fotoğrafları çekiyordum. Fakat bu süreçte tabi ki sektördeki birçok klibi takip ediyor, seyrediyordum. Sonra hayal dünyam fikirler ürettikçe kendimi yetersiz hissetmeye başladım ve bu işi daha da ilerletmem gerektiğini anladım. Sonrasında sanatçılara, yapımcılara ulaşarak ufak kliplerde çalışma fırsatım oldu. Gün geçtikçe ben daha da üretmeye başladım ve yaptığım işler geniş kitlelere ulaşmaya başladı ve çok şükür bugün birçok sanatçının yönetmenliğini yapmanın gururunu yaşıyorum.

Ülkemizde uzun yıllardır beğenilen ama son dönemde trend olmuş Rap müzik hakkında ne düşünüyorsunuz? Özellikle rapçilerin klibini çekmenizin bir sebebi var mı?
Evet, Rap müzik yıllardır ülkemizde var olan bir müzik kültürü. Ben de severek takip ederdim. Yıllardır toplumumuzda biraz dışlanan, baskılanan bir müzik kültürüydü fakat günümüze baktığımız zaman sınıflandırma yapmaksızın hemen hemen her arabada rap müzik çalıyor. Bu da sevindirici bir durum. Aslında özellikle rapçilerin klibini çekmiyorum ama çoğunlukla onlarla çalıştığım için böyle bir algı oluştu. Her müzik türünden sanatçılarla çalışmak onur verici. Fakat çoğunlukla rap sanatçıları ile çalışmamın sebebi ise zaten bu müzik kültürünü dinleyerek büyüdüm. Ve görsel sanatlarla uğraşıyorum madem, sevdiğim, hevesle takip ettiğim insanlarla çalışmak benim için daha motive edici olacaktı. Bende bu yüzden çoğunlukla onlarla çalıştım.

Kimlerle çalıştınız? Özellikle çalışmak istediğiniz bir sanatçı var mı?
Aslında konser fotoğrafçılığı yaptığım dönemde birçok sanatçının fotoğrafını çektim. Ama tüm proje sürecini yönettiğim sanatçılardan bahsedecek olursak, Zen G, Anıl Piyancı, Batuflex, Massaka, Ati242, Joker, Asil, Motive, Organize gibi birçok sanatçı ile güzel projelere imza attık ve yaklaşık 30 milyona yakın izlenmeye sahibim. Özellikle çalışmak istediğim bir sanatçı yok çünkü her sanatçı benim için ayrı bir dünya demek. Fakat söyleyecek olursam Mabel Matiz ile bol sanat içeriğine sahip bir iş yapmak isterim. Sanatını ve vizyonunu takdir ettiğim ve kendi sanatıma da yakın hissettiğim birisi. Bu yüzden kafamdakileri daha rahat sunabileceğim bir sanatçı ve klip olacağını düşünüyorum.

Sizce Türkiye’de video klip sektörü ne durumda?
Türkiye klip sektöründe durumlar bence çok karışık. Birçok klip çekiliyor, izliyoruz, görüyoruz fakat içerik olarak önemsenmemiş işler seyrediyoruz. Bunun olmaması lazım. Bizim globalleşmemiz için farklı bakış açılarına sahip işler yapmamız gerekiyor. Yapalım ki hem sanatımız gelişsin hem de pazarımız büyüsün. Ama maalesef güzel içerikler sunmaya çalışan yönetmenlerimizin sayısı bir elin parmağını geçmez.

Fakat yavaş yavaş içeriği güzel olan işler yayılmaya başladı ve zamanla daha güzel bir duruma geleceğimizi düşünüyorum.

Mesleğinizle ile ilgili hayalleriniz neler?
Hayal dünyam çok geniş aslında. Hem mesleğim olsun, hem başka projeler olsun. Ama çok ileriye dönük hayaller kurmaktansa daha gerçekleştirilebilir hayaller kurup, hayallerimi sırasıyla gerçekleştirmek benim için daha önemli. Bu şekilde kademe kademe zaten büyük hayale ulaşmaya başlıyorsun. Bu işe dair hayallerim ise tabi ki işimi daha geniş kitlelere taşıyıp global projelerde yer almak istiyorum. Herhangi bir aksilik olmazsa önümüzdeki sene yazılı senaryolarımdan birini hayata geçirip, dizi/film sektörüne de giriş yapma hedefindeyim. Bir işin yapılmak için yapılmasındansa, gerçekten içime sinecek ve verilen emeklerin karşılığını verecek şekilde yapmaktan yanayım. O yüzden ne zaman olacağındansa, en iyi şekilde olmasından yanayım. Daha birçok yapmak istediğim projeler var tabi ki ama şimdilik büyüsünü bozmayalım...

Son olarak Grey okuyucularına söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Tüm Grey okuyucularına iyi enerjilerimi gönderiyorum. Grey uzun süredir takip ettiğim, vizyonuna güvendiğim bir dergi. Bu pandemi döneminde, gerek ülkemiz, gerek dünyamız olarak birçok sıkıntı yaşamaktayız zaten. Okuyuculara önerim, bu sıkıntılı zamanlarda sağlıklı kalabilmek için elinizden geldiğince kendinizi doğaya, müziğe, sanata, kısacası kötülüklerden arındıracak her şeye yönelmenizi öneriyorum. Tabii bunları yaparken de Grey dergisini okuyup, benim kliplerimi de izlemeyi unutmayın (gülüyor).

Tüm okuyan okuyuculara teşekkürlerimi sunuyorum.
Sanatla ve sağlıcakla kalınız.
Görüşmek üzere...

Instagram: @wowmert
mail: mertdan4160@gmail.com

0 Yorum

Yorum Alanı

Lütfen gerekli Alanları Doldurunuz *