Klasikten caz’a, müzikallerden pop müziğe kadar farklı tür ve dillerdeki repertuvarı ile dünya müziğinin en güzel örneklerini sunan Barbaros, sunduğu performanslarıyla klasik tarzdaki başarısını kanıtlarken, yorumculuktaki başarısının yanında teatral yeteneğini de gösterdiği müzikallerde başrol oynadı.
İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Opera Şan Bölümü mezunu olan ve Fransızca, İngilizce, İtalyanca ile Yunanca’ya ek olarak Portekizce, İspanyolca, Arapça, Rusça şarkılardan oluşan bir repertuvar seslendiren sanatçı, pandemi sürecinin başında Instagram canlı yayınlarında ağırladığı Cecilia Krull, The Weather Girls, Viktor Lazlo, Pumeza Matshikiza, Lena Kovacevic, The Puppini Sisters, IMA, Arunaja, Stan Antipariotis, Dulce Pontes, Omar Kamal gibi dünyaca ünlü isimlerle izleyenlere keyifli dakikalar yaşattı.
Barbaros, önümüzdeki günlerde Barış Manço’dan “Evelallah” şarkısını da dinleyici ile buluşturmaya hazırlanıyor. Barbaros ile hem “Evelallah” şarkısını hem de önümüzdeki günlerde gerçekleştireceği sürpriz projelerini konuştuk.
Opera’dan Pop’a farklı tarzların sesisiniz. Müzikal olarak kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz?
Teknik olarak Bariton bir sese sahibim. Konservatuvarda şan eğitimi aldım. Bu eğitimim sesimi doğru kullanmamı ve klasik repertuvara da hâkim olmamı sağladı. “Tahir ile Zühre”, “Seni Seviyorum Mükemmelsin Şimdi Değiş” gibi müzikallerde rol aldım. Müzikaller ya da farklı tarzlarda şarkılar söylemek bir şarkıcı olarak ufkunuzu açıyor.
Caz ve pop müzik ise yolculuğumun başından bu yana hem dinleyici hem de yorumcu olarak hayatımda olan türler.
80 Günde Müzikli Devr-i Alem yayınlarınızda Instagram’da dünyaca ünlü isimlerle buluştunuz. Yayınlar hakkında neler söylersiniz? İlerde kendi sunacağınız bir programda izleyici karşısında olmayı düşünür müsünüz?
Hepsi de çok özeldi elbette. Proje Menajerlik şirketim Pasion Turca’ya
ait. Her programda dünyanın farklı bir köşesine gidip dünyaca ünlü isimlerle buluşma şansı yakaladım ve birlikte şarkılar seslendirdik. Dulce Pontes’in Andrea Bocelli ile yapmış olduğu düeti yayın sırasında benimle yapması benim için gururdu. Keza Michael Buble ile turne yapan Puppini Sisters’la düet yapmak da öyle. Güney Afrikalı soprano Pumeza ila kendi dilinde “xhosa” dilinde şarkı söylerken, bir an “neredeyim ve ben şu an bunu nasıl yapıyorum” gibi şeyler geçti aklımdan. İçinde müziğin olduğu ve keyif alacağıma inandığım bir program olursa neden olmasın.
Müzikal olarak sizde iz bırakan isimler kimler? Birçok tarzda söylemenin püf noktası nedir?
Türkiye’den Barış Manço, Tanju Okan, Cem Karaca, Sezen Aksu, Dario Moreno, yurt dışından ise Tom Jones, Frank Sinatra, Adriano Celentano, Charles Aznavour, Dalida, Mina hayran olduğum ilk aklıma gelen isimler. Zaten bu isimlerin şarkılarını da sahne performanslarımda sıklıkla seslendiriyorum. Her stilin kendine has özellikleri var, stil bilginiz yerindeyse ve sesiniz stil değişiklerine uygunsa farklı tarzlar arasındaki geçişler bir şarkıcı için çok keyifli.
Kaç dil biliyorsunuz? Dil bilmenin avantajları nedir?
Fransızca, İngilizce, İtalyanca ve Yunanca konuşuyorum. Aslında diller işin bir parçası. Öncelikle iyi yorumcu olmaya ve doğru şarkı söylemeye odaklanmak ve bunun için çalışmak gerekiyor. Klasik eğitim aldığım için zaten okul döneminde de farklı dillerden klasik eserler seslendiriyoruz. Birçok dilde söylemenin en önemli avantajı ki bunu da instagramda dünyaca ünlü isimlerle yaptığım yayınlarda da gördüm.
Şu ana kadar yer aldığınız projelerde sizin için en özel olanlar hangileri? Sabri Tuluğ Tırpan ile birlikte Bodrum Caz Festivali’nde “A Touch Of Jazz” projesi ile sahne aldık. Projeye hazırlanırken Randy Esen ile birlikte çalıştım o süreçte yorumculukla ilgili çok şey gözlemleme fırsatım oldu. Oynadığım müzikaller, Özcan Deniz’le, senfoni orkestrası eşliğinde Caruso söylemem, Sertab Erener ile Zorlu’da Phantom of the Opera’dan düetler yapmam, Ajda Pekkan gibi bir efsanenin beni sunarken söylediği övgü dolu sözler şu an ilk aklıma gelen ve unutamayacağım anlar.
Hayatımda gittiğim ilk konser, Barış Manço konseridir. Seneler önce o konserde çektirdiğimiz fotoğraf hala instagramda duruyor. Müziğe başlama sebeplerimdendir Barış abi.
Barış Manço’nun müzik dünyasına armağan ettiği çok değerli şarkılar var. Seçim yaparken zorlandınız mı? Neden “Evellallah”?
Hayatımda gittiğim ilk konser, Barış Manço konseridir. Seneler önce o konserde çektirdiğimiz fotoğraf hala Instagramda duruyor. Müziğe başlama sebeplerimdendir Barış abi. Bundan seneler sonra elimde o fotoğrafla “Best Of” albümüne vokal yapmaya gitmiştim. Barış Manço’nun her şarkısı benim için çok kıymetli. “Evelallah” benim söylemekten çok keyif aldığım bir şarkı o nedenle bu şarkıyı söylemeyi tercih ettim.
2021 yılı içerisinde ufukta yeni projeler var mı?
Ülkemizin uluslararası kariyere sahip en büyük isimlerinden Dario Moreno’nun şarkılarından oluşan senfonik bir projeyi hayata geçirmek istiyorum. Tabi bunun dışında önümüzdeki günlerde Barış Manço’nun “Evelallah” şarkısını dinleyicilerimle buluşturacağım. Aynı zamanda Avrupa’nın en önemli seslerinden biri olan Lena Kovacevic ile birlikte bir düet yapmak için hazırlanıyoruz.
Instagram: @barbarosb
@pasion_turca
0 Yorum