İZMİT'İN DUAYEN DOKTORLARINDAN İÇ HASTALIKLARI UZMANI DR. ÖZER ÖKSÜZ İLE BAŞARILARLA DOLU HAYATINDAN SIRA DIŞI HOBİLERİNE UZANAN ÇOK KEYİFLİ BİR SOHBET GERÇEKLEŞTİRDİK.

Özer Bey merhabalar, Grey okurları için sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

Ben Özer Öksüz. 1960 Yukarı Hereke doğumluyum. Kabataş Lisesi'ni ardından İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nden mezun oldum. İlk yıllarda Van, Özalp, Başkale, Çatak, Gevaş, Bahçesaray bölgesinde aralıklarla görev aldım. 1987 yılında ihtisas sınavında İstanbul İç Hastalıkları bölümünü kazandım ve Şişli Etfal Hastanesi'nde 4 yıl ihtisas yaptıktan sonra İzmit'e geri döndüm. Kocaeli'nde 300.000 polikliniğim var. 1993 yılında Sopalı Hastanesi'nin ilk kurucu kadrosundaydım. SSK'da 1 yıl çalıştıktan sonra Sopalı Hastanesi kadrom açıldı ve 2008'e kadar 15 yıl orada çalıştım. Aynı zamanda Soydan İş Merkezi'nde çok güzel bir muayenehanem vardı. 1993'ten 2008'e kadar hem hastanede hem muayenehanemde çalıştım. 2007 ve 2008'de Tam Gün Yasası gelince hem hastanede hem muayenehanede çalışmak imkansız hale geldi ve ben emekli olup ayrıldım. Önceden diyaliz sertifikası alıp Umuttepe'de diyaliz kursuna gitmiştim. İş yeri hekimliğim de vardı. O günden sonra diyaliz merkezlerinde mesul müdürlük, imza yetkisi olan sorumlu kişi olarak çalışıyorum. Bu sistemde haftanın 4 günü çalışıyorum. 3 günü ise hobilerime ve aileme ayırıyorum.

İzmit'in alanında en başarılı doktorlarından biri olduğunuzu herkes biliyor ama bilinmeyen çok özel hobileriniz var. Bize bunlardan bahseder misiniz?

Bir doktor kendi işinden başka en az bir çoğunlukla da iki hobiyi işinden daha iyi yapar. Avcılığa olan ilgim, Köy Enstitüsü mezunu olan ilkokul öğretmenim Ahmet Yumuk sayesinde olmuştur. Kendisi aynı zamanda avcıydı. Bize hem ders hem de av anlatırdı. İzmit'e yerleşince hobi olarak avcılığı kuvvetlendirme kararı aldım. Bir tane köpek ve bir usta edindim. Kendi kafanıza göre avcılık yapamazsınız. Avı yasalara uygun şekilde ve zamanlarda yapmak gerekiyor. Vicdanlı ve merhametli bir avcı, vaktinden önce avlanmaz ve belirli sayıda durur. Telsiz ve mors alfabesine olan ilgim ilk 1999 depreminde ortaya çıktı. Elektrik yoktu. Tüm haberleri araba radyosundan almaya çalışıyordum ve her şeyi taksicilerin telsizlerinden öğrendim. O akşam telsiz işini öğrenmeye karar verdim. O dönem fuarda sivil sorumluluk kriz merkezleri vardı; onlarla görüştüm. Orada amatör lisanslı telsizcilik yapılıyordu. Buna amatör radyo deniyordu. Devlet lisans veriyor ve bunu mors sınavından geçerek alıyorsunuz. Mors dersi alıp sınavı geçtim. Tüm bunların amacı afet ve acil haberleşme için olup devletin kontrolünde, çok ciddi, kuralları ve terbiyesi olan çok önemli bir iştir. Acil afet haberleşmesine hazır bulunabilmek için bunun yarışmaları var. Onların çeşitli bandları var. Tek band, karma çoklu band, tek operatör, grup amatör, düşük güç, yüksek güç kategorileri var. Bunların hepsi para gerektiren, anten sistemleri ve radyo sistemleri gerektiriyor. 160 mt. bandı var. Bunda daha ucuz, akıllıca yapılmış sistemlerle para ile baş edebilmek mümkün. Ben buna kafayı taktım. Zaman içerisinde dünyada prestijli 4 tane yarışma var; ikisi ses, ikisi mors. 160 mt. Grand Slam'i deniyor buna. 160 mt. düşük güçle bu dördünün aynı anda dünya rekorunu ele geçirdim. Bunu hedefledim ve yaptım. Şu anda hala 4 rekorun ikisi kırılmamış durumda. Bunların hepsi taktik ve strateji gerektiriyor. Ben hala Mars Runner denen bir programla antrenman yapıyorum. Mors, aynı anda bir dil bilmekle enstrüman çalmanın toplamıdır. Alzheimer'a bile engel olur. Ben morsta dinlerken dakikada 30 kelime çıkartabiliyorum; mors'ta yarışanlar bilir. Sesin tamamı beyinde bir anda harfe döner. Zaten başka türlü yapamazsınız.

Hobileriniz sayesinde öğrendiğiniz en önemli hayat dersi nedir?

Hayatı çok da takmamak derim. Önce kendimiz için yaşamalıyız. Ben çok iyi bir formda olmalıyım ki aileme, işimde hizmet verdiğim insanlara faydam olsun. Hayatı daha iyi yaşamak için hobilerim bana güç veriyor. Herkesin mutlaka bir hobisi olması lazım. Hobisi olmayan birçok kişi işine gidiyor, geliyor; yaşadığını zannediyor. Biz çok zor ve stresli bir meslek yaptık. Zira ülkemizde de hep bir kaos içindeyiz. Herkes stresli, mutsuz; ancak bunlarla hobilerimiz sayesinde baş edebiliriz.

Hayatı çok da takmamak derim. Önce kendimiz için yaşamalıyız. Ben çok iyi bir formda olmalıyım ki aileme, işimde hizmet verdiğim insanlara faydam olsun.    

Yeni hobi edinmek isteyen, özellikle stresli işlerde çalışan kişilere ne gibi önerilerde bulunursunuz?

Hobilerde usta-çırak ilişkisi olmalı. Bu işi çok iyi bilen bir kişinin tecrübesinden yararlanılmalı. Tecrübe para ile satın alınmayacak bir şeydir. Benim avcılık ustam İzmit'in en iyi avcısıydı. 10 sene birlikte avlandık. Onun sayesinde çok şey öğrendim. Öğrendiğim şeylerden biri de aşçılıktır. Et yemeklerini özellikle ben yaparım.

Adres: Özel Derince Diyaliz Merkezi, Yavuz Sultan Mah. Hürriyet Cad. No:337 Derince, Kocaeli
Telefon: 0542 2331966      
Instagram: ta2rcozer@gmail.com

0 Yorum

Yorum Alanı

Lütfen gerekli Alanları Doldurunuz *