“Hoş geldin yeni yıl” diyemeyecek kadar zor bir yıla başlıyoruz. Bir o kadar da umut vadeden bir yıla...
Neden peki?
"Devler gibi eserler bırakmak için, karıncalar gibi çalışmak gerekir." Necip Fazıl Kısakürek
Öncelikle Aralık ayında başlayan ve Ocak sonuna kadar devam edecek Venüs gerilemesi; ilişkilere başka bir bakış açısıyla anlama cesareti veriyor. Bizi değersiz hissettiren ne varsa fark edeceğiz. Sadece eski olanı getirmez, kendimizde değişmesi gereken durumları da ortaya koyar. Aslında gerçek olanı gösterir; aşk, dostluk, güzellik, estetik ve para konularında yüzleşmeler yaşarız. Bu sert çizgiyi yumuşatmak için öz değerimizi fark etmeli, kendimizi sevmeyi öğrenmeli ve sınırlarımızı görünür yapmalıyız.
Parayı da anlatır Venüs; ben bir ekonomist değilim fakat piyasaların Şubat ortalarına kadar daha çok şaşırtacağını, olmaz dediklerimizin olabileceğini Türkiye’nin haritasından kolaylıkla görebilmekteyim. Çözüm ise yine bireyselde yaptığımızla aynı; ülkemizin değerlerini fark etmek, biten tarım ve hayvancılığı hareketlendirmek, yeraltı kaynaklarımızı, denizlerimizi yani öz değerlerimizi hatırlayıp işlemek. Ve en önemlisi birlikte hareket edebilmek.
2 Ocak’ta ki yeni ay, yeni anlaşmalar hatta gizli yapılan anlaşmaların da ortaya çıkabileceğini anlatmakta. Kendimiz için yeni bir yaşam tasarlamak ise şahane. Hesaplarımızı, hareketlerimizi, yapacaklarımızı telaşla değil sakince yapmalı ve kesinlikle uzun vadede düşünmeliyiz.
14 Ocak - 4 Şubat arası Merkür’de Retro olunca bu ayın konusu ilerlemek değil fark etmek ve yavaşlamak olmalı. Merkür Retro zihnimizde yarattığımız engelleri fark etmemizi sağlar. Anlamamız gereken, barışmamız gereken ne varsa karşılaşacağız. Tüm bunların olma sebebi var. Kaoslar güzel doğumlara gebedir.
Ay düğümleri; Güneş’in ve Ay’ın yörüngelerinin kuzey ve güney yönünde birbirlerini kestiği noktalardır. Ve bizim için zeminde ne olacağını anlatır. Bu ay burç değiştiriyor yani; Boğa ve Akrep aksına geçiyor. Mevcut kaynaklarla yeniden var olmak, madde dünyayı anlamak ve değiştirmek olarak 18 ay sürecektir. Bu sebeple madde dünyayı değiştirme gücünü maneviyatta bulacağız. Kalbimizi bedenimizi ve umudumuzu güçlendirmeliyiz.
Türkiye Akrep ülkesidir, Akrep yeniden doğmayı anlatır. Tarihi bilmek, anlatılanların ötesini görmek gerekir. Öyle değerli topraklarda öyle güçlü köklerde var oluyoruz ki, sadece hatırlamalıyız. Her şey değişir; hiçbir şey aynı kalmayacaktır belki ama çalışır, didinir, yeniden var ederiz. Şu zamanda yapmamamız gereken tek şey inancımızı yitirmemek. Ne savaşlar ne zorluklar gören güzel ülkemiz yeni bir sınav veriyor. Yaptığımız işi layıkıyla yapmalı, çok çalışmalı ve umudumuzu korumalıyız. Lakin Jüpiter Balık burcunda kulağımıza umudu fısıldıyor 11 Mayıs’a dek... Sevgi ve ışıkla...
Instagram: @aycastroloji
0 Yorum