Şehrin tüm renklerini görebildiğimiz, nerde ne oluyor ivedilikle öğrendiğimiz Grey Dergi sayfalarından herkese selamlar...
Hemen konumuza girmek istiyorum, bu hafta sizlerden aldığım mailler, instagram mesajları beni çok mutlu etti. Sizlere kocaman bir teşekkür ederim. Bedensel ve ruhsal sağlığımız için nasıl besleneceğimizi nasıl spor yapacağımızı neredeyse öğrendik sayılır. Kendinizin spor ve beslenme karakterini öğrendiğinizde işler daha da kolaylaşacak ve doktorunuz kan testlerinizi gördüğünde ne yapıyorsanız devam etmenizi tavsiye edecek! Beslenme, sporsal düzen, alternatif tıp desteklerinden sonra sıra geldi uyku düzenine.
Bir insanın uykusuz kalarak hayatta kalabildiği süre 11 gün olarak belirlenmiş. Amerikalı öğrencilerin yaptığı deneyde denekler ilk 2-3 gün doğal uyarıcılarla normal seyrinde devam ederken 3. günün sonunda dikkat bozuklukları, sinir sisteminde beklenmeyen tepkiler, halisinasyon görme ve bilinç kayıpları başlarken 11. günün sonunda kişilerin bitkisel hayata girdiği gözlemlenmiş. (Hürriyet/2001)
Dingin ve huzurlu yaşam için yeterli süre ve kaliteli uyku temel ihtiyaçtır.
Uyku süreleri ve kalitesi kişiden kişiye, cinsiyetten cinsiyete, uyku ortamındaki karanlık seviyesine, oksijen oranına ve rakımdan rakıma bile değişmektedir. Sona bıraktığım bir faktör de var ki ‘Stres’...
Verimsiz bir uyku tüm gününüzü elinizden alabilir, yaratıcılığınızı düşürür, hormonlarınızı bozar, erken yaşlandırır ve depresyona sürükler. Hekimler tarafından önerilen uyku süreleri 6-8 saat arasındadır. (Çocuklar, ileri yaşlılar ve kronik sorunları olan kişiler hariç) Kişisel tecrübelerimden aktarmak isterim ki uyku öncesi 15 dakika kitap okumak, temel seviyede açma germe yapmak ve nefes egzersizleri yapmak uyku kalitenizi yukarı taşıyacaktır. Dünya sağlık örgütünün son çalışmalarında kaliteli bir uyku ve karanlık bir ortamda uyumak kanser hücrelerinin büyümesini %80 oranında geri çekmekte. Sizce de bu bir mucize değil mi?
Güzel ve kaliteli bir uyku için nelere dikkat etmeliyiz?
Sanıldığı kadar basit olmayan bu soruyu cevaplarken sizlerin de hayatlarınızdaki uyku parametrelerini incelemenizi rica ediyorum.
Stres, uygun yatak seçimi, uyku ortam koşulları, günlük fiziksel aktivite, beslenme düzeni ve içsel huzur temel seviyede uyku düzenimiz için çok önemlidir. Stresi baskılamak bir çözüm değildir. Psikolog ve psikiyatri uzmanları defaatle yatağa girerken düşünceleri dışarıda bırakmamız gerektiğini söylüyor. Eğer ilgi alanınız olan bir kitap ve nefes egzersizlerine başlarsanız stres seviyeleriniz çok aşağılara inecektir. Yunan felsefeci Epiktetos der ki “Mutluluğun tek yolu iradenizin dışındaki şeylere üzülmekten vazgeçmektir.” Hadi bu gece yatağa girerken sadece güzel düşüncelerle girmeyi deneyin.
Kemik ve kas dokumuza uygun olarak yatak ve yastık seçimine özen gösterirseniz ilk geceden farkı görebilirsiniz. Bazılarımız ışıklı ve yüksek sesli bir ortamda uyumayı tercih eder. Bu tutum tamamen yanlıştır. Çünkü vücut hayatta kalmak için uykuda da azami seviyede çalışmaya devam etmektedir. Akciğer sistemi ve beynimizin temel kontrol ve uyaran mekanizmaları gibi. Beyin zaten otonom olarak çalışmaya devam ettiği için dışarıda meydana gelen her şeyi algılar bilinç dışında vücudumuzu korumaya devam eder. Yani şartlar yerine getirilmediyse uyku derin hale geçemez. (Rem faz)
Tabii ki yazmadan geçmek hata olurdu, günlük fiziksel aktivite ve besleme düzeni...
Günlük yaşamınızda hareketsiz bir biriyseniz gece mışıl mışıl uyumayı sakın beklemeyin, evrim ve yaradılış gereği yorul-dinlen prensibiyle vücudumuz yönetilmektedir. Hareketsiz olmakla birlikte yağlı yemekler yemek, uykuya yakın saatlerde tüketim yapmak uyku kalitenizi bozacaktır. Bir diğer önemli konu da eğer uykunuzdan su içmek için uyanmak ya da boşaltım sisteminizin uyarılarıyla uykudan uyanmak gibi sorunları sıkça yaşıyorsanız hemen hekiminize başvurunuz. Gizli şeker (İnsülin dalgalanması) sorunuyla baş başa kalmış olabilirsiniz. Yol yakınken kontrol altına alırsanız yaşamınız çok daha sağlıklı ve dingin olacaktır. Her zaman dediğim gibi bedenlerimiz bizi 80 yıl belki çok daha fazla taşıyacak. Yaşlanmadan yaş almak için onu korumalıyız. Sağlıklı bir uyku hayatımızın her dönemini etkiler. Kesintisiz 6-8 saat aralığındaki uyku düzenleri sadece fizyolojik olarak biyolojik saatinizi değil psikolojik dengenizi de kurmanızı sağlayacak. Mümkünse aynı saatlerde uyuyup aynı saatlerde uyanmaya çalışın. Biyolojik saatiniz zaman içinde bunu algılar ve hormonlarınızı siz hissetmeden düzenler. Eğer uykuyla ilgili uzun süredir sorunlar yaşıyorsanız siz farkına varmadan hayat kaliteniz düşmüş demektir. Hekiminize başvurarak birlikte çözüm bulmaya çalışın. Alman yazar Goethe’nin dediği gibi ‘Uyu, sağlıklı ol, mutlu ol, daha ne istersin! ’
Sağlıkla kalın, sporla kalın. Yeni ayda görüşmek üzere...
Instagram: @tlghn
0 Yorum