Merhabalar değerli Grey Okurları; Bu ay 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü'ne özel bir proje ile karşınızdayız. Grey İş ve Yaşam Dergisi'ni kurduğumuz günden bu yana girişimci kadınların her zaman yanında olmaya özen gösterdik. Sayfalarımızda bir çok güçlü kadın ağırlamış olmanın gururu ile daha önce Grey'de yer alan konuklarımızdan; "İş Dünyasında Kadın Olmak" temalı kısa ve motive edici yazılar aldık. Keyifle okumanız dileği ile...

#GreydeKadınınGücüVar

Renklerinden doğan tüm kadınlara;
Soğuk rüzgarlarla çerçevelenmiş gibi hisseden bazen çocuk bazen kocaman bir iş kadını, evinde emek veren, anneliğiyle zamanla yarışan, güçlü olan, olmak zorunda kalan, olmayı çok istediği için sesini hiç azaltmayan, üreten, emek veren tüm kadınlar; 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü'müz kutlu olsun!

Siz geleceğin harika kadınları, sakın "önce ben" mottosunu göz ardı etmeyin, sakın yolunuzdan geri dönmeyin ya da yolda uzunca dinlenmeyin! Kendi hayatınızı tırnaklarınız kanasa bile kazanıp geleceğin başarılı, karakterli, bilge kadınları olun. Öyle olun ki nesillerce bilgeliğiniz artarak aktarılsın!

Son yıllarda özellikle iş dünyasında hakkını verdiğimiz çokça ünvanın temsilcisi konumundayız. Ve ben hangi kadının adını bir başarının ardına zaman harcayıp, emek vererek yazdırdığını görsem gururlanırım. Geçmişten gelen bizlere kodlanmış bazı yükümlülüklerin yanına bir de "iş kadını" olma hikayesini ekleyip onu da layıkıyla yerine getirdiğimize göre omuzlarımızın kuvvetinden bahsetmeme gerek yok diye düşünmekteyim.

Uzun yıllarımı harcadığım, önce kalemimle çizerek sonrasında kocaman ekranların karşısında klavyemin gücü yettiğince ve elbette hayal gücümün uçsuz bucaksız masallarıyla süsleyip bugünlere getirdiğim kariyerimden genç kızlarıma sesleniyorum; siz geleceğin harika kadınları, sakın "önce ben" mottosunu göz ardı etmeyin, sakın yolunuzdan geri dönmeyin ya da yolda uzunca dinlenmeyin! Kendi hayatınızı tırnaklarınız kanasa bile kazanıp geleceğin başarılı, karakterli, bilge kadınları olun. Öyle olun ki nesillerce bilgeliğiniz artarak aktarılsın!

Sizi seviyorum dik durmayı adet edinmiş tüm tatlı kadınlar! Yolumuz hep aydınlık olsun.
Greyfurt Reklam Ajansı ve Grey İş ve Yaşam Dergisi Kurucu Ortağı Damla Gündüz Canbulat

Bir kadın girişimci, iş insanı olarak; kadın ya da erkek ayrımı olmadan; insan olarak değerlendirildiğimiz ve insan olarak eşit muamele gördüğümüz, emeğimizin karşılığını ararken ya da emeğimizi ortaya koyarken insan olarak değerlendirildiğimiz yarınlar diliyorum.

Dilerim dünyanın her yerinde cinsiyet gözetmeksizin; herkesin emeğinin hakkını aldığı ve sahip olduğu cinsiyet yüzünden suistimal edilmediği ya da öne çıkarılmadığı günlere.

Adı 8 Mart Kadınlar Günü lakin içeriğine bakarsak eğer altına bırakılan notlarında mesela; kadınların gördüğü ikinci sınıf muamele denilebilir, kadınların ekonomideki yeri denilebilir, ya da kadının erkeğin gölgesinde yaşamadığı bir dünya denilebilir. Keza öyle de denilecektir!

Bir kadın girişimci, iş insanı olarak; kadın ya da erkek ayrımı olmadan; insan olarak değerlendirildiğimiz ve insan olarak eşit muamele gördüğümüz, emeğimizin karşılığını ararken ya da emeğimizi ortaya koyarken insan olarak değerlendirildiğimiz yarınlar diliyorum.

Adı Dünya kadınlar günü ancak içeriğinde kadının ya da erkeğin değil insanın hak ettiği değeri hayatın her kulvarında yaşamasını temenni ederim.

Girişimci iş insanı Alev Şenol olarak gerek dikimevinde insanlara hizmet sunuyor gerekse kafeme gelen tüm ziyaretçilerimi ağırlıyorum. İnsanlara bakarken tek önemsediğim şu; insan kadının kendini sahip olduğu özellikleriyle ayrıcalıklaştırmadığı; keza erkeğin kendini sahip olduğunu nitelendirdiği gücüyle baskılamadığı! Ve herkesin birbirinin sınırlarına saygı duyarak, taşıdığı kalbin hakkını insanlığıyla verdiği yarınlar diliyorum… Doğaya, hayvana ve en çok taşıdığı kalbe saygıyla…
Alev Şenol Dikimevi ve Cycleogy Coffee Kurucusu Alev Şenol

Kadının gücünün profesyonel mutfaklarda aktif olmasını isteyen, koca yürekli kadınların bulunduğu bir mutfaktan yazıyorum bu cümleleri.

Erkek egemen bir sektörde kadının gücüne inanan, yaptığı yemeği aşk ile yapan, sabahın erken saatlerinden gecenin geç saatlerine kadar yan yana ter döken ama çiçek kokan, içlerinde bir anne şefkati bulunan kadınların yaptığı yemeklerle tamamlıyorum günlerimi. Sabahın köründe pazardan gelirken, gece mezatta, günün herhangi bir anında markette görebilirsiniz bizi.

Birbirlerine ilham olan kadınlarız biz, mutfağın güçlü kadınlarıyız. Erkek egemen bir profesyonel dünyada tacize, baskıya, hak yemeye direnmiş bunun için sonuna kadar mücadele eden mutfağın amazon kadınlarıyız.

Elimiz hamurluda karşınıza çıkarız, bulaşık yıkarken de. Hatta bizi cam silerken de görebilirsiniz, yıldızlı tabaklar yaparken de. Bir menemene yumurta kırarken de kahkaha duyabilirsiniz bizim mutfaktan, bir yanlışa kızarken de. Anne şefkatiyle yemek yaparken, “anne terliği geliyor sağına bak” diye haykıran bir şefle de karşılaşabilirsiniz. Birbirlerine ilham olan kadınlarız biz, mutfağın güçlü kadınlarıyız. Erkek egemen bir profesyonel dünyada tacize, baskıya, hak yemeye direnmiş bunun için sonuna kadar mücadele eden mutfağın amazon kadınlarıyız. Ellişer kiloluk un çuvallarını da sırtlıyoruz, çiçekçinin getirdiği bir buket çiçeği de. Yemek yapıyoruz biz sevgimizi katarak, gülüşlerimizle yoğurarak, bazen gözyaşımızı katarak sofralar hazırlıyoruz.

Mutfakta savaşçı, evde prenses oluyoruz, bazımız anne, bazımız kardeş, bazımız evlat ama biz kadının geldiği yerden evimizin mutfaklarından çıkıp geliyoruz. Ocağınızın dumanı hep tütsün güçlü kadınlar!
Carbone Kitchen & Lounge Şefi ve Yöneticisi Ayşegül Özdemir

Meleklere sözüm var. Çok ticari bakmayı gerektirmeyen bir meslek benimkisi, maneviyat ağır basıyor. Belki de seçimimde beni en çok etkileyen detay budur, yaş geçtikçe varıyorum farkına.

Kendi adıma iş dünyası mı? Değil mi? Tam kestiremiyorum aslında… Tamamen gönlümü, yüreğimi ve hayatımı ortaya koyduğum ve arkamı dönüp gidemediğim çünkü giderseniz arkanızda birçok can bırakacağınız bir meslek seçimi benimkisi. Aynı zamanda da bir aşk hikâyesi…

Meleklere sözüm var. Çok ticari bakmayı gerektirmeyen bir meslek benimkisi, maneviyat ağır basıyor. Belki de seçimimde beni en çok etkileyen detay budur, yaş geçtikçe varıyorum farkına. Evimde eşimin, evlatlarımın dışarıda ise meleklerimin, öğrencilerimin askeriyim. Mesleğime ilk başladığımda anlamlandıramadım aslında... Sonra sonra anladım ki bu başarılı ve farklı olmanın alışkanlığı. Doğallığımı ve özgüvenimi seviyorum. Çalışana, üretene, cesaret edene hiçbir şey olmaz. Kalbinizden eminseniz dimdik durmayı öğreniyorsunuz.

Evimde 3 erkeğim var, onlar annelerinin zor bir meslek seçtiklerinin farkında. Hal böyle olunca kadının gücünün farkındalar. Zaten asıl mesele bu. Kadının gücünün farkında oldukça kadına saygıyı, sevgiyi ve en önemlisi yaratılanı sevmeyi daha kolay öğretiyorum. Kadın olmanın, güçlü olmanın, başarının, gelişmenin, farklılığın… Hepsinin vermiş olduğu zorluklarla tüm kadınlara bir parça dahi olsa örnek teşkil edebiliyor ve cesaret verebiliyorsam ne mutlu bana. Kadına dağ olun...
+1 Fark ile Gölcük Down Sendromlular Dernek Başkanı Belgin Abanoz

İş Dünyasında bir birey olarak yer almak bile birçok avantaj ve dezavantaj içermekte iken kadın olarak bu dünyada yer almak, bana göre her adımı ile satranç oynamak gibi. Bu noktada ise en çok verdiği haz sebebi ile vazgeçilmez bir olgu.

“İş Dünyasında Kadın Olmak” üzerine birçok yönü ile saatlerce ya da sayfalarca konuşulabilecek bir konu.

İş dünyasının her iki tarafında, hem iş sahibi hem de çalışan olarak yer almanın verdiği tecrübeler ile şunları söyleyebilirim;

İş dünyasında bir birey olarak yer almak bile birçok avantaj ve dezavantaj içermekte iken kadın olarak bu dünyada yer almak, bana göre her adımı ile satranç oynamak gibi. Bu noktada ise en çok verdiği haz sebebi ile vazgeçilmez bir olgu. Evet, ne yazık ki günümüz şartlarında birçok ön yargı ve basmakalıp düşünceler sebebi ile işimiz daha zor gibi olabiliyor. Fakat günün sonunda başarının verdiği eşsiz duygu, benzersiz his… İşte anlatılmaz, sadece yaşanılması gereken bir şey bence.

Az demeden bu çabaya sahip kadınlara kendimi bildim bileli saygı ve hayranlık duymuşumdur. Bu popülâsyonun içerisinde yer alabildiğim için ayrıca mutluyum. Dünyada sayımızın her geçen gün artması, basmakalıp her şeyin bir bir yıkıldığına şahit olarak, başarılarımızın daha çok konuşulduğu güzel yarınlar dilerim.
Bet.Y Kafe Kurucusu Betül Yılmaz

Hem eş, hem anne, hem de çalışan bir kadınsanız tabii ki bir takım fedakârlıklar gerektiriyor ama azimli olan tüm kadınların hepsini birlikte yürütebileceğine inanıyorum.

Merhaba sevgili Grey okurları, 50 yaşında ve 30 yıldır iş dünyasının farklı sektörlerinde bulunmuş bir kadın olarak öncelikle şunu söyleyebilirim ki çalışan demir ışıldar. Tüm kardeşlerime ve arkadaşlarıma tavsiyem yaratıcılık gücünü kullanan üretken kadınlardan olun! Her zaman bir adım önde olursunuz.

Hem eş, hem anne, hem de çalışan bir kadınsanız tabii ki bir takım fedakârlıklar gerektiriyor ama azimli olan tüm kadınların hepsini birlikte yürütebileceğine inanıyorum.

İş dünyasında kadının öne çıktığını birçok platformda görebiliriz Güler Sabancı bunun en iyi örneğidir. Globalleşen dünyada kadınlarımıza daha fazla fırsat verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Tarihsel süreç içerisinde toplum tarafından kadına biçilen roller, kadının çalışma hayatına girmesini ve meslek seçimini kısıtlayarak engellemiştir. Yaptığı işin hakkını veren, eğitimler ile kendini geliştiren birçok girişimci kadın arkadaşlarım var ve hepsi örnek olabilecek değerde.

Ekonomik büyüklük olarak dünyada 16. sırada bulunan Türkiye’de kadının ekonomideki yeri maalesef çok düşük bir sıralamada. Umarım ilerleyen zamanlarda daha üst sıralara yükseliriz.
Roman ve Bej İzmit Bayii Kurucu Ortağı Esra Yazıcı

Ben de kadın bir girişimci olarak oldukça zorlu başladığım bu yolda hızlı ve dinamik yapıdaki değişimlere Altıniğne Home markası olarak kadın istihdamı ile katkıda bulunmaktayım.

 

Günümüz dünyasında ortaya çıkan toplumsal, teknolojik ve ekonomik değişimlerin etkisiyle bizim Türk kültürü ve geleneğimizdeki “kadın” kavramı toplumun sağlam temeller üzerine inşa edilmesi ve aile yapısının sağlıklı bir şekilde devam etmesinde önemli bir role sahiptir. Hızlı bir dinamik yapıda olan sosyokültürel yaşam, aile ve iş hayatında kadının çok daha aktif bir rol aldığı görülmektedir.

Ben de kadın bir girişimci olarak oldukça zorlu başladığım bu yolda hızlı ve dinamik yapıdaki değişimlere Altıniğne Home markası olarak kadın istihdamı ile katkıda bulunmaktayım.

Biz geleneksel ve etnik el işlerini modern bir anlayışla harmanlayarak kişiye özel tasarımlarla hizmet vermekteyiz. Bunları müşterilerimize en güzel şekilde sunabilmek için Anadolu’nun farklı şehirlerinden el emeği göz nuru ürünlerimizi hazırlamaktayız. Altıniğne Home, kadın bir girişimci olarak bir evin tek odasında başlayıp şu an Türkiye’nin birçok yerine kişiye özel tasarımlar ulaştırarak önemli bir misyon üstlenmektedir. Bu yolda yürüyen ve tüm emek verip, üreten kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun.
Altın İğne Home Kurucusu Fatma Avdan

Düşünün bir kadın tabela takıyor(!) böyle bir ayrım yok, olmamalı da. İnsanlar bu ayrımı kendileri oluşturuyor. Evet, kadının meslek hayatı çok zor ama bir o kadar da güzel.

“Kadın eli değsin” diyeni çok duyuyoruz ama aynı zamanda “sen kadınsın bırak bu işi” diyeni de. Ben çok hoşlanmıyorum bu tür söylemlerden. Ben bir kadınım ve kendi mesleğimde en zor olanı tabela takmaktır ama ben yeri geldiğinde tabela taktığımı da bilirim.

Düşünün bir kadın tabela takıyor(!) böyle bir ayrım yok, olmamalı da. İnsanlar bu ayrımı kendileri oluşturuyor. Evet, kadının meslek hayatı çok zor ama bir o kadar da güzel. Bizim işimizde karşındakini anlamak önemlidir, kadınların da empati yeteneği çok yüksek. İçgüdülerimiz erkeklerden çok daha güçlü bu yüzden iletişim işini çok iyi beceriyoruz.

Çalışmak isteyen tüm kadınlarımızı sektöre davet ediyorum. Burada kesinlikle bir ayrım yok. Bir sektörde fikir sahibiyseniz her zaman ileri gidersiniz. Dış görünüşe, aileye hiçbir şeye bakmaz. Siz yeter ki kendinize inanın.

Unutmayın! Reklamınız ne kadar iyi olursa, o kadar iyi olursunuz. Kısacası kadının iş hayatında bir güç olduğunu ve bunun çok havalı bir duygu olduğunu unutmayın.
CDF Grup Genel Koordinatörü Gizem İdir

Artık iş hayatında duygusal zekâsı yüksek olan kişilerin başarıya daha yakın olduğu biliniyor. Başkalarının duygularını anlamak liderlik özellikleri için de artık önemli görülüyor.

Çeşitlilikten ve çok seslilikten tüm paydaşların fayda sağlayacağı görüşü üzerindeki fikir birliği her geçen gün artmaktadır. Ayrıcalıklarımızın farkına vararak ayrımcılığın üstesinden gelebiliriz. Eşit bir çalışma hayatı ve toplumsal kurgu için tüm cinsler olarak el ele vererek mücadele edebiliriz. Cinsiyet çeşitliliğini artıran firmaların rakiplerine kıyasla daha çok gelişebileceği ve büyüyebileceği bir gerçektir.

Eskiden duyguları belli etmek profesyonel olmaktan uzak görünüyordu. Kadınsı görünen ağlamak, bugüne kadar duygusal olmak ve zayıf olmakla özdeşleştiriliyordu. Artık iş hayatında duygusal zekâsı yüksek olan kişilerin başarıya daha yakın olduğu biliniyor. Başkalarının duygularını anlamak liderlik özellikleri için de artık önemli görülüyor. Başkalarının duygularına duyarlılık gösteren kişiler ekibini ve insan kaynağını yönetmede daha başarılı addediliyor. Duygular bizi robotlardan ayıran, yapay zekâ tartışmalarında insanları bir adım önde tutan gücümüz. İçsel motivasyonun yakıtı olabilen duygulardan utanmamak ilk adım. Duygular ile temas etmek sadece kadınlara değil, sosyal ilişkilerini ve iş ilişkilerini yönetmede yetkin olmaya çalışan erkekler için de öne çıkan bir özellik. Artık kadın-erkek herkes, iş hayatının kurallarının yeniden yazılmasını talep ediyor. Eskinin kuralları, yeni tartışmalarla sorgulanıyor. Yeni profesyonellik tanımı herkesin ihtiyaçlarını göz ettiğinde daha verimli bir iş hayatından söylemek de mümkün olacak. Bu da kadınların iş hayatında pozitif ayrımcılıkla desteklenmesi sayesinde hızlanacak gibi görünüyor.
Dermatoloji Uzmanı Doktor Gökçen Alyamaç

Artık kalıplar değişmeye başladı “çocuk da yaparım kariyer de” diyerek düşünüyor kadınlarımız. Gayet de iyi yapıyorlar.

Günümüz ekonomik şartlarında ve gelişen toplumlarda kadın iş dünyasında önemli bir rol almaya başladı. Erkeklerin egemen olduğu iş dünyasında kadın olmak daha fazla çaba gerektiriyor. Aslında kadınlara büyütülürken daha çok sorumluluk veriliyor belki de bu yüzden kadınlar daha detaycı, bütünü görme ve en önemlisi de çözüm odaklı. İş dünyasında da bunu yansıttıklarında daha başarılı oluyorlar.

Artık kalıplar değişmeye başladı “çocuk da yaparım kariyer de” diyerek düşünüyor kadınlarımız. Gayet de iyi yapıyorlar.

Ben işletme mezunuyum ve 34 yıldır ticaret ile uğraşıyorum. İşimi severek yapan ve her zaman bir fark yaratmayı hedefleyen bir yapıya sahibim. Duvar kâğıdı ve dekorasyonda her zaman kişiye özel butik çalışmayı hedefledim ve amacıma ulaştım. İş dünyasında artık dijital çağa geçtik. Zekâ, ileri düşünme, yenilik, fark yaratmak, zamanı iyi yönetmek beden gücünden çok daha önemli. Artık iş kadını, iş adamı sıfatlarının yerine iş insanı geçti.
Anemon Duvar Kağıdı & Dekorasyon ve Gülay Konsept Kurucusu Gülay Özkaya

Hayatın her aşamasında emek var, alın teri var, çaba var. Tarih boyu da böyle süregelmiş bir sürü fedakârlıklar yapılıp güçlükler çekilmiş... Bunları örnek alıp gücümüzün farkına varalım! Kendi mucizemizin kahramanı olalım...​​​​​​

Kadın renk, kadın neşe, kadın farklı bir bakış açısı, kadın gerçekten sihirli bir güç… İstediğinde her şeyi başarabilen, yüreğindeki merhamet ile dünyayı yerinden oynatabilecek bir varlık.

Kocaeli Anneleri Derneği de bunun en büyük örneği diye düşünüyorum. Farklı bir sürü kadının varlığıyla büyüyüp çığ olan bir iyilik hareketi... İnanarak, gönülden yapılan… Hayatın her aşamasında emek var, alın teri var, çaba var. Tarih boyu da böyle süregelmiş bir sürü fedakârlıklar yapılıp güçlükler çekilmiş... Bunları örnek alıp gücümüzün farkına varalım! Kendi mucizemizin kahramanı olalım...
Kocaeli Anneleri Derneği Kurucusu Hande Kaya

Kadın varsa, her şey çözüme daha kolay ulaştırılır. Kadınlar ile güçlüyüz, kadınlar ile güçlüsünüz.

Toplumun bizlere dayattığı kadın - erkek ayrımını doğru bulmuyorum çünkü kadın ya da erkek olmaktan ziyade “insan” olmak zor zanaat. Aslında pek çok eşitsizliğin düzeltilebilmesi için toplumun tamamının düşünce yapısının revize edilmesi gerekiyor.

Kad ın önce evinin kadını, iyi bir eş ve anne olmak zorunda gibi bir takım roller ile kadının hayatı kısıtlanıyor. Tüm bunların yanı sıra ise çalışan kadına “hayat müşterek” anlayışıyla ev işleri ve çocuk bakımında destek olma düşüncesi erkeklere henüz yerleşemedi. Kadın her ne kadar yoğunluk yaşarsa yaşasın tüm işleri eksiksiz ve tek başına tamamlamak zorunda. Bunu da asla doğru bulmuyorum. Türkiye’de maalesef kadınların iş yükü dışında ev ve aile yaşamını da bir arada tutmaya çalışması nedeniyle omuzlarındaki yük bir hayli zor. Tüm bunların yanı sıra kadınlar iş dünyasında çok önemlidir. Çünkü güçlü kadınlar toplum için her daim mihenk taşıdır. Unutmayın gökyüzünün yarısını kadınlar ayakta tutar. Kadın varsa, her şey çözüme daha kolay ulaştırılır. Kadınlar ile güçlüyüz, kadınlar ile güçlüsünüz.
Astrolog Hilal Saraç

Henüz çok başında olduğum bu meslekte de görüyorum ki, yine erkeklerin çoğunlukta olduğu bu sektörde de en yaratıcı, en modern işler yine biz kadınların ellerinden çıkıyor. Neden mütevazı olalım ki?

İş dünyasında kadınız... Ekstra güçlüyüz, ekstra özenli ve bu sebeple hepimiz başarılıyız!

Bu sebeple, başarı asla tevazu göstereceğim bir konu olmadı hayatımda. Gururla başım dik bir şekilde başarı ile tamamladım çıktığım her yolu.

Eğitim hayatımda birincilikler, burslar, ödüller... Kurumsal çalışma hayatımda ise erkek egemen sektörlerde tırnaklarımla kazıyarak yöneticilikte yer edindiğim 8.y ıl…

Şimdi ise hayatımın en güzel dönemi... Çiçek atölyem... Viewflower.

Henüz çok başında olduğum bu meslekte de görüyorum ki, yine erkeklerin çoğunlukta olduğu bu sektörde de en yaratıcı, en modern işler yine biz kadınların ellerinden çıkıyor. Neden mütevazı olalım ki? Görüyorum, takip ediyorum. Harika işler çıkarıyoruz. Ne mutlu ki çoğalıyoruz... Her geçen gün sayımızın birbirimize destek olarak daha da artması en büyük isteğim!

Son olarak özgür olabildiğimiz, kadın olduğumuz için kısıtlanmadığımız, yaptığımız işlere saygının sonsuz olduğu bir yıl olması dileklerimle tüm kadınların 8 Mart Kadınlar Günü’nü gönülden kutlarım…
The Viewflower Kurucusu Ömür Bircan

“Kadın evlenmeli, kadın anne olmalı, kadın evde oturmalı, kadın ne denirse onu yapmalı(!)” Bu rollerin ötesinde, kadın ne istiyorsa onu BAŞARMALI. Başardıkça büyümeli, güzelleşmeli, başardıkça takdir görmeli, alkışlanmalı!

Selam canım Grey ve Grey severler. Her gün kadın içerikli haber gündemine uyandığımız bu ülkede daha güzel cümleler dökülebilseydi keşke kalbimden. Ailemiz, sosyal çevremiz, örf, adet ve ananelerimizle aslında bir bütünüz biz; kadın, erkek, genç, yaşlı, dil, din, ırk gözetmeksizin kutuplaşmaya yer vermeden. Kadının hem iş hem de sosyal hayatta varlığını hissettiriyor olması erkekleri gururlandırmalı.

Tıpkı tarlaya çalışmaya giden büyükbabalarımıza, nasır tutmuş elleriyle eşlik eden nenelerimiz gibi. Hayat müşterekti oysa biraz düşününce, bir yastıkta kocamaktı…

“Kadın evlenmeli, kadın anne olmalı, kadın evde oturmalı, kadın ne denirse onu yapmalı(!)” Bu rollerin ötesinde, kadın ne istiyorsa onu BAŞARMALI. Başardıkça büyümeli, güzelleşmeli, başardıkça takdir görmeli, alkışlanmalı!

Aslan oğullar yetiştirmek yerine vicdanlı, saygıyı ilke edinmiş ve kendinden farklı olanı sevmeyi öğrenmiş nesiller yetiştirmeliyiz. Birkaç cümlede canım hemcinslerime; bizden otobüs şoförü de olur, makyaj artisti de, anne de. Benzin istasyonunda pompacı da olur, çok iyi bir eş de, makinist de… Kendimizi iyi hissettiğimiz her iş bize olur. Hatta ve hatta kendimize inandığımız kadar birbirimize de inanıp destek olursak, Dünya 8 Mart’ta kutlanacak günleri geride bırakır…
Ala Beaute Kocaeli Şubesi Kurucu Ortağı Özlem Çetindağ

Kadınlar cesur olmalı! Risk almaktan, hayallerine tutkuyla bağlanmaktan korkmamalı. Kendilerine hedef koymalılar.

Ülkemizde kadın girişimci olmanın zor olduğunu düşünüyorum. Kadınlara yüklenen görevler, çevre baskısı, aile ve ev hayatı, başaralı olamama korkusu… Birçok kadının belki de en büyük hayallerini ertelemesini ya da hiç yapamamasına neden oluyor. Toplum olarak maalesef ki biz kadınlara önyargılı bakılıyor. İstihdam konusunda erkeklerin gerisinde kalmış olsak da üreten, gelişen ve girişimci kadınların her geçen gün çoğaldığını görmek heyecan ve mutluluk verici.

Kad ınlar cesur olmal ı! Risk almaktan, hayallerine tutkuyla bağlanmaktan korkmamalı. Kendilerine hedef koymalılar. Net hedefler koymak motivasyonumuzu sağlarken aynı zamanda gideceğimiz yönü belirlememizi ve atmamız gereken adımları planlamamızda büyük önem taşıyor. Devletimizin kadınlara sağladığı olanakları, teşvikleri araştırarak ilk adımı atabilirler. İş fikirleri ile ilgili birçok kurs, seminer ve eğitim veriliyor. Bu eğitimlere mutlaka katılım sağlanması gerektiğini düşünüyorum. Bir bilgi birçok şeyi ve hayata bakış açımızı değiştirebilir. Çıktığınız yolda kadın gücünüz cesaretiniz ve inancınız yanınızda olsun. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun.
Roman ve Bej İzmit Bayii Kurucu Ortağı Seda Erden

Beklentimiz pozitif ayrımcılık yapılması değil şartların adaletli bir şekilde sağlanması ve kadına iş dünyasındaki saygınlığının verilmesi.

“İş dünyasında erkek olmak” diye bir şey konuşmuyorken bugün kadını konuşmak konunun acısını hissettiriyor. Günümüz Türkiye’sinde kadın olmak zor iken çalışan kadın olmak daha da zor.

Ataerkil toplum yapımız ve ülkemizde kadının iş hayatındaki yerinin uzak bir tarihe dayanmaması gibi sebeplerle ortaya çıkan “iş yaşamında cinsiyet eşitsizliği” kavramını zamanla düşen kadın çalışan sayısı, kadın - erkek çalışanlar arasındaki gelir farklılıkları, erkek istihdam sayısının arttığını gösteren istatistiksel veriler gibi pek çok somut örnekte açıkça görüyoruz. Ayrıca iş hayatında kadın sadece çalışan kimliği ile var olamıyor. Aynı anda birçok rolü de beraberinde yürütmesi gerekiyor. Günümüzde artan farkındalıklarla beraber eşit imkânlar tanınmaya çalışılsa da süregelen ataerkil yapımız ev hayatında aynı eşitlik içinde olmuyor. Bu durum kadına “ev kadını” kimliğini evde bırakıp işe gelmeye imkân tanımıyor. İş dünyası kendi içinde çok bilinmeyenli bir denklem iken evdeki sorumluluklar, çocuklar, mesailer… Derken aile içinde de kimin başarılı olduğunun önemi olmadan kadın kariyerinden geri çekiliyor. Bunlarla beraber iş hayatımın 24 yılında toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin daha çok konuşulmasından, şirket kültüründe cinsiyetten bağımsız olarak kişiliğe ve başarıya önem vermiş işletmelerin artmasından, kadınların iş dünyasında birbirlerine güç vermek için birleşip, tek sesli olmalarından çok memnunum.

Beklentimiz pozitif ayrımcılık yapılması değil şartların adaletli bir şekilde sağlanması ve kadına iş dünyasındaki saygınlığının verilmesi. Gücünü ve başarısını kendinden, çalışmaktan, azim ve üstün etik duygularından alarak gelmiş olan tüm iş kadınlarının ve tüm kadınlarımızın Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutlarım.
Zengin İzolasyon Market Kurucu Ortağı Şennur Zengin

Günümüzde geleneksel kalıplar ve değerler, toplumsal cinsiyet eşitsizliği, erkeklerin koyduğu kurallarla günümüze kadar gelen iş dünyası bugün kadının başarı tanımını tekrar ele alıyor ve artık kadınsı yeteneklerle kadınlar başarıya koşuyor.

1700’lerde sanayileşme ve şehirleşme ile birlikte cinsiyete yönelik iş bölümü kavramının yükselişini görebiliriz. Bu dönemde evinden ayrılarak büyük şehirlerde çalışmaya itilen erkekler “ekmeğinin peşine düşerken” kadınlar da ailelerini çalışma hayatına hazır eden “ev kadınları” haline gelmiştir.

1930 yılından itibaren çıkarılan bir dizi yasa ile önce Belediye seçimlerine katılma sonra köylerde muhtar olma, ihtiyar meclislerine seçilme hakkı tanınan kadınların Milletvekili Seçme ve Seçilme Hakları 5 Aralık 1934'te Anayasa ve Seçim Kanunu'nda yapılan yasa değişikliği ile tanındı. Bu devrim ile birlikte birçok işi bir arada hatasız yürütmeyi başaran çoğu kadın iş hayatında, kariyer savaşında, erkek egemen çalışma ortamında büyük mücadelelerin sonucunda kendini kabul ettirip ispatlamıştır.

Tarih süresince kadının ve erkeğin toplumsal olarak üstlendiği roller çeşitli değişimlere uğramıştır. Günümüzde geleneksel kalıplar ve değerler, toplumsal cinsiyet eşitsizliği, erkeklerin koyduğu kurallarla günümüze kadar gelen iş dünyası bugün kadının başarı tanımını tekrar ele alıyor ve artık kadınsı yeteneklerle kadınlar başarıya koşuyor.
Hunza Camp Kurucusu Tuğba Ciğerdelen

 

0 Yorum

Yorum Alanı

Lütfen gerekli Alanları Doldurunuz *