Yoğun çalışma temposu içerisinde insanların ister evlerinde ister iş yerlerinde cep telefonlarından, bilgisayarlarından kolaylıkla ve çok çeşitli mal ve hizmetlere ulaşmasını sağlayan e-ticaret anlayışı Pandemi Dönemi ile birlikte hayatımızda daha da fazla yer almaya başladı. Bu nedenle kısaca e-ticaret hukukunu bu yazıda ele almayı uygun gördük.

6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun, elektronik ticarete ilişkin hususları açıklamaktadır. Bu Kanun; ticari iletişimi, hizmet sağlayıcının ve aracı hizmet sağlayıcıların sorumluluklarını, elektronik iletişim araçlarıyla yapılan sözleşmeler ile elektronik ticarete ilişkin bilgi verme yükümlülüklerini ve uygulanacak yaptırımları kapsar.

Elektronik ticaret; alıcı ve satıcının fiziki olarak karşı karşıya gelmeden elektronik ortamda gerçekleştirilen çevrim içi iktisadi ve ticari her türlü faaliyeti kapsamaktadır. Ticaretteki tanınırlığını arttırmak ve daha büyük kitlelere ulaşmak için günümüzde birçok gerçek veya tüzel kişi olan satıcılar bu yöntemi seçmektedir.

Hizmet sağlayıcı, elektronik iletişim araçlarıyla bir sözleşmenin yapılmasından önce alıcıların kolayca ulaşabileceği şekilde ve güncel olarak tanıtıcı bilgilerini, sözleşmenin kurulabilmesi için izlenecek teknik adımlara ilişkin bilgileri, sözleşme metninin sözleşmenin kurulmasından sonra, hizmet sağlayıcı tarafından saklanıp saklanmayacağı ile bu sözleşmeye alıcının daha sonra erişiminin mümkün olup olmayacağı ve bu erişimin ne kadar süreyle sağlanacağına ilişkin bilgileri, veri girişindeki hataların açık ve anlaşılır bir şekilde belirlenmesine ve düzeltilmesine ilişkin teknik araçlara ilişkin bilgileri, uygulanan gizlilik kuralları ve varsa alternatif uyuşmazlık çözüm mekanizmalarına ilişkin bilgileri vermekle yükümlüdür. Burada amaç tüketicinin güvenini sağlamaktır. Tüketici, bu bilgileri sağladığı zaman güvenle alışveriş yapabilecek ve ürününe kolaylıkla ulaşabilecektir.

Siparişin elektronik ortamda verilmesi halinde hizmet sağlayıcı, siparişin onaylanması aşamasında ve ödeme bilgilerinin girilmesinden önce ödeyeceği toplam bedel de dâhil olmak üzere, sözleşmenin şartlarının alıcı tarafından açıkça görülmesini sağlamak zorundadır. Hizmet sağlayıcı, alıcının siparişini aldığını gecikmeksizin elektronik iletişim araçlarıyla teyit eder. Sipariş ve siparişin alındığının teyidi, tarafların söz konusu beyanlara erişiminin mümkün olduğu anda gerçekleşmiş sayılır. Teyit ile işlem tamamlanmış olmaktadır. Elektronik ticaret her zaman tüketici ile satıcı arasında gerçekleşmeyebilir. Her iki tarafın tacir olduğu durumlarda da elektronik ticaret mümkündür. Her iki tarafın tacir olduğu durumlarda bu hususların sağlanması zorunlu değildir. Taraflar aksini aralarında bir sözleşme ile belirleyebilmektedir.

Son zamanlarda hayatımızda büyük önem arz eden, satıcılara büyük sorumluluk yükleyen kişisel verilen korunması hususu da e-ticaretin mihenk taşlarındandır.

Çoğumuzun başına gelen ve internet sitelerinden alışveriş yaptığımız sırada sayfanın altında onay bekleyen iletiler yahut alışveriş sitelerinin programlarını kullandığımızda tarafımızdan özel izin alan mesajlar, kanunla satıcılara yüklenen sorumluluğun gereğidir. Hizmet sağlayıcı ve aracı hizmet sağlayıcı yapmış olduğu işlemler nedeniyle elde ettiği kişisel verilerin saklanmasından ve güvenliğinden sorumludur. Kişisel verileri ilgili kişinin onayı olmaksızın üçüncü kişilere iletemez ve başka amaçlarla kullanamaz. Aksi halde yaptırım ile karşı karşıya kalacaktır.

Satıcıların yani hizmet sağlayıcıların elektronik ticarette en çok karşılaştıkları sıkıntılardan biri de marka ihlalleridir. Marka ve markayı oluşturan ayırt edici işaretlerin aynı veya benzeri internet ortamında ticari etki yaratacak şekilde meşru bir bağlantı olmaksızın alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması marka hakkının ihlali olarak değerlendirilmektedir.

Marka ihlalleri genellikle satışa sunma ve reklam amaçlı kullanma şeklinde görülmektedir. İnternet reklamcılığı içerisinde arama motoru reklamcılığı ve istenmeyen e-mailler şeklinde gerçekleşen ihlaller, alan adlarının kullanılması şeklinde de gerçekleşebilmektedir. Marka ihlalini tespit eden satıcı, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun 30. Maddesi uyarınca marka hakkını ihlal eden bu kişiler hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır hükmü gereği şikâyet hakkını kullanabileceği gibi marka hakkının ihlalinin tespiti, durdurulması ve önlenmesi davaları ile Türk Ticaret Kanunu uyarınca maddi ve manevi tazminat davası yoluna da gidebilecektir. Marka sahibi gerçek ve tüzel kişiler bu şekilde bir ihlalle karşılaşmamak için alan adlarının korunması anlamında hizmet de alabilmektedir.

Görüldüğü üzere konuya ilişkin birçok yasal düzenleme mevcuttur ve hak sahibine bu anlamda çeşitli koruma yollarına başvuru hakkı tanınmıştır. Ancak belirtmek gerekir ki internette gerçekleşen marka hakkı ihlalleri çok farklı şekillerde ortaya çıkabilmekte ve gün geçtikçe bu ihlallerin niteliği de değişmektedir. Bu nedenle, her somut olayın niteliğine göre değerlendirme yapılması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.

İletişim: 
av.edabayrakli@gmail.com
avsevgisik@gmail.com

0 Yorum

Yorum Alanı

Lütfen gerekli Alanları Doldurunuz *