Çin diyarında başlayıp dünyamızın her yanına uzanan Covid-19 virüsünün üzerimizde açtığı yaraları sarmaya çalıştığımız bu günlerde iş dünyasının da her dalı kendini zorunlu yenilemeler içinde buluyor. Neredeyse tüm iş kolları dijital ortama geçiş yaptı ya da yapmak zorunda kaldı. Spor dünyası için merak edilen bir konu da yeniden evrimleşen ‘spor-sağlık, spor-iş’ dünyalarının nasıl etkilendiği ve nasıl etkileneceği...
Bir spor bilimci olarak bu yazımda siz değerli okuyucularımıza insan anatomisinden bahsetmek yerine spor dünyasının yeni anatomisini aktarmayı tercih edeceğim. Spor dünyası futboldan krikete, polodan basketbola, o kadar büyük bir dünya ki bu pazar 150 milyar dolarlık bir bütçe hacmi oluşturmakta. Artık online oyunların (E-Games) da spor bünyesinde sayılmasından sonra gerek üretim gerek hizmet sektöründe otoriteler 900 milyar dolarlık bir pazarın olduğunu ve büyümeye devam ettiğini üzerine basarak bize söylüyor.
70’lerde siyah beyaz ekranlarla tanışmamızla birlikte spor endüstrisi büyüme hızında vites yükseltti, bu yükseliş milenyumla birlikte, fitness ve wellness gibi, sağlıklı yaşam bilincinin insanlar arasında yaygınlaşması, obezitenin Dünya Sağlık Örgütü tarafından hastalık olarak tanımlanması, profesyonel spor kulüplerinin şirketleşmesi ve bireysel olarak spor yapmanın öneminin idrak edildiği günümüzde, bahsettiğimiz büyüme akımı durdurulamaz bir hale geldi (Sporcu giyim, sporcu aksesuar, sporcu beslenme destek ürünleri, ekipman ve ARGE çalışmaları bunlara küçük örnekler). Görmezden gelemeyeceğimiz bir konu daha var; internet kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte online oyunların spor pazarına kattığı marj bu büyümeyi rayından tamamen çıkardı. Pakistan’da yaşayan 45 yaşındaki bir bireyle Norveç’de yaşayan 7 yaşındaki bir çocuk aynı online platformda e-games denilen yeni nesil spor dünyasında birbirleriyle sosyalleşiyor. Online oyunları şahsım adına spor olarak saymasam da sektörün gidişini incelerken tehlikeyi birlikte görelim.
Spor ticari dünyasının gidişatını bilmek için takip ettiğim düzenli kaynaklar da gösteriyor ki bilimsel dokunuşlarla birlikte insan vücudunun limitlerinin rahatlıkla zorlayabiliyoruz. Yaptık da. Bu, insanlık (civilization) için müthiş bir başarı öyküsü olsa da artık uluslararası müsabakalarda dünya rekorları kırılamaması, müsabakaların monoton bir hale dönmesi gibi etkenler, sektöre dünya çapında izleyici kaybı yaşatmakta. Haliyle popülerliğini yitiren müsabakalar ve branşlar için yatırımcılar ve sponsorlar maddi destek olmak konusunda çekimser kalıyor. Spor dünyasının, insanoğlunun her zaman ilgisini çekeceğini düşünen biri olarak uzun vadeli bazı değişimler göreceğimizi düşünmekteyim.
T yeniliklerle pandemi koşulları birleşince spor dünyası nereye gidiyor?
Amerikan spor dünyasının yaptığı spor ve sporun geleceği konulu anketin verilerine göre son olimpiyatlarda bir öncekine oranla %20 oranında bir reyting kaybı yaşanmıştır. Bu olumsuz değişimin maddi geri çekilimini önümüzdeki günlerde hep birlikte göreceğiz. Hatırlatmak isterim ki bu gelişmeler pandemi şartlarından önceydi. Pandemi koşullarının 1,5 yıldır hayatımızda olduğunu da düşünürsek, yatırımcı ve sponsorların yeni ilgi alanları ve büyük kitlelere ulaşmak için yeni yollar aradığı büyük bir sır olarak kalmıyor.
Spor/İş, Spor/Hobi, Spor/Sağlık sektörleri için puzzle birleşince görüyoruz ki sanal dünya bizi yavaş yavaş içine alacak...
Diğer bir taraftan (Spor/İş) dünyasını incelediğimizde öncü ülke ve şirketlerin bu değişimi desteklediğini görüyoruz. İlk olarak 2016 da İsviçre’de Cyborg Müsabakaları düzenlendi. Yıllar içinde bu müsabakaların küresel bazda izleyici kazandığını belirtmeliyim. Cyborg Müsabakalarının ilgi çekmesinin en büyük sebebi uyandırdığı merakla birlikte fiziksel limitlerin gerçek limitlerden de daha yukarı çekebilmesi. Cyborg Müsabakalarını kısaca tanıtmak gerekirse yarı insan yarı robot katılımcıların müsabaka ve parkurlarda yarışıyor olması dememiz mümkün olabilir. Engelli katılımcıların da katılabildiği müsabakaların
koşma, zıplama, yüzme gibi fiziksel parametreleri insanüstü seviyelere çekebiliyor olması da seyir zevkini katlıyor. Gezegenimizde 1 milyar engelli insanımızla birlikte yaşamaktayız. Onların da ayrıştırılmadan müsabakalara katılabildiği bu durumu hesaba kattığımızda pazar daha farklı bir büyüme göstermekte.
Spor dünyası yeniden şekil alırken şehrimizde öncü olarak Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanımız Doc. Dr. Tahir Büyükakın ve ilgili birimleri, İzmit Belediye Başkanımız Fatma Kaplan Hürriyet ve ilgili birimleri ve üniversite rektörlüğümüzün de bu konuda gençleri teşvik ettiği çalışmaları yakından takip eden biri olarak mutluluk duymaktayım. Bilinen spor dünyasını bu gelişmeler uzun vadeli nasıl etkiler tahmin etmek zor ama bu gelişmelerin insanda merak uyandırdığı inkâr edilemez. Cyborg Müsabakalarını ilgi çekici hale getiren bir diğer konu yarışmalarda sadece fiziksel parametreleri arttıran robotik aparatlar değil yapay zekâ gibi kullanıcıdan bağımsız kararlar verebilen giyilebilir teknolojiler kullanılmakta.
Küresel Pandemi, kısıtlamalar, teknolojik gelişmeler, zorunlu internet dünyası, Spor/İş dünyası, sporcu gelişimi ve insan sağlığı nereye gidiyor?
Spor mu değil mi büyük tartışmalara neden olsa da artık E-Games adı verilen internet üzerinden oynanan bu oyunlar hayatımıza girdi. Özellikle gençlerin ilgi gösterdiği bu yenidünya internet oyunlarının da spor sayılmasıyla spor dünyasını yeni bir yola yöneltiyor.
İnternet ve teknoloji temel gereksinimiz olan hareket etme biçimimiz olan spor anlayışımızı ele mi geçiriyor?
Ciddiyetin farkına varabilmemiz için son olarak 2017 yılında Dubai’de yapılan World Future Sport Games adlı organizasyondan bahsedeceğim. Her yıl düzenlenen bu organizasyonda yapay zekâya sahip robot futbol müsabakaları insansız hava dron yarışları, su üstü biyo-mekanik tepki verebilen insansız yat yarışları, sürücüsüz off-road ve hız yarışları gibi birçok etkinlik yapılıyor.
Özetlemek gerekirse pandemi sürecinin de kitleleri sanal ortama yönlendirmesi, insanların temastan korkması ve spor mantığının zihinlerde değişmesi Spor/İş dünyasında ve yatırımcıların desteklediği sportif müsabakalar, etkinlik ya da festivallerde neredeyse insan ve insan gücü olmadan ilerleyebileceğini bizlere gösteriyor.
Dar perspektifi bırakıp geniş bakabildiğimizde geleceğe dönük yatırımcılar, dünya çapında markalar ve büyük sponsorlar artık yazımda bahsettiğim teknolojik ve online müsabakaların olduğu sporsal müsabaka ve festivalleri desteklemekte, haliyle spor ve sporcu desteklenmesi için ayrılan bütçeler kısıtlı hale gelmekte sporcuların gelişebilmesi yeni nesillerin sporla tanıştırılması için gerekli yatırımlar yapılamamakta. Son olarak da online hayatın daha cazip geldiği hareketsiz kaldığımız bu dünyada kişisel sağlığımız bir yana insan ırkının gelecekteki sağlığı da kötü etkilenmesinin önüne geçemiyoruz. Dünya Sağlık Örgütü, Birleşmiş Milletler Kalkınma örgütü gibi kitleleri etkileyebilecek güçleri olan örgüt ve kuruluşların tehlikeyi görüp doğru müdahaleleri edebilmeleri en büyük temennimdir.
Bu teknolojik gelişmeler spor dünyası için korkutucu görünse de insan vücudu yaradılış gereği hareket etmek zorundadır. Ülkeler ve yerel yönetimler insan sağlığı ve spor üzerine çalışmalar yapmaya devam ettiği sürece spor yapma bilinci kalıcı hale gelecek ve insan sağlığının olumsuz etkileneceğini de düşünmemekteyim. Tüm Grey sakinlerine mutlu bir ay diliyorum.
Mutlu kalın, sağlıklı kalın, Grey'le kalın...
0 Yorum