Ama çok sıkıyor, rahat edemiyorum, ne gerek var, arkada takmak gereksiz... Ne kadar tanıdık cümleler değil mi? Bunlar, otomobilde emniyet kemeri takmamak için öne sürülen bahanelerden bazıları. Halbuki tam tersine hangi araca binersek binelim mümkün olan tüm güvenlik önlemlerine harfiyen uymak hayatımız için son derece önemli.

Peki, niye Türkiye’de otomobile bindiğinde emniyet kemeri takmamak için türlü bahaneler uyduruluyor? Sebebi ortaokul- lise yıllarına kadar dayanıyor. Eğer orta öğretimde fizik dersleri daha fazla ciddiye alınsa, fizik kuralları günlük hayatla daha fazla bağlantı kurularak anlatılsa sorun daha kolay çözülebilir. Fizik dersini, formüllerin ötesine taşıyabilirsek emniyet kemerinin aslında anne karnındaki göbek kordonu kadar önemli olduğunu anlatabiliriz. Mutlaka öğretmenlerimiz fizik kurallarını anlatmak için ellerinden geleni yapıyordur, farklı örneklerle açıklamaya çalışıyordur ama bu konuyu daha detaylı ve çarpıcı örnekler hatta deneylerle açıklamak daha faydalı olacaktır.

Emniyet kemeri ne yapıyor da bizi hayata bağlıyor? Malum sürüş sırasında hemen her şey fizik kurallarıyla sınırlı. Yani fizik kurallarına sıkı sıkıya bağlı olduğumuzu unutmamamız gereken alanlardan biri. Sürücü; aracını pedallar, direksiyon ve vites kolu yoluyla kullanıyor. Bu kullanım enstrümanlarından hangisine, nasıl müdahale edilirse edilsin mutlaka fiziksel bir karşılık alınır. Örneğin gaza basılınca hızlanma başlar ve aracın önü yükselirken arkası aşağı doğru hareket eder. Ya da frene bastığınızda araç yavaşlamaya başlar, ön kısmı yere doğru yaklaşır ve arkası yukarı doğru hareket eder veya sert virajda araç virajın dışına doğru yatar. İşte emniyet kemerinin etkileri fren ve virajlardaki hareketlerde ortaya çıkar. Frene basıldığında otomobil yavaşlarken araçtakilerin vücudu yavaşlamaz. Fizik kanunları gereği, aracın parçası olmayan her nesne frene basıldığı anda hız km ise o km/s hızda harekete devam eder. Yani bizim de bir frene ihtiyacımız doğar. İşte o da emniyet kemeridir.

EMNİYET KEMERİ SİZİN FRENİNİZ, HAYAT BAĞINIZDIR; TAKMAYI İHMAL ETMEYİN!

Hafif frenlerdeki hafif yavaşlamalarda bacaklarımıza güç uygulayarak kendimizi koltukta tutabildiğimiz için bir yanılsama yaşıyoruz; çünkü sert frenlerde, yine fizik kanunları gereği, ağırlığımız birkaç tona ulaşır ve hiç kimsenin bacak ya da kolları bu ağırlığı taşıyamaz. Hani bazı kazalarda camdan fırlayan yolcular görürüz, işte onlar emniyet kemeri takmayanlar. Bu arada sadece sert frenlerde değil, önden ve yandan gelen darbelerde; hatta takla durumlarında emniyet kemeri vücudu koltukta tutarak yaralanma riskini azaltır. Hava yastıkları bu riski daha da aşağı çeker. Yani hava yastıkları emniyet kemerleriyle birlikte çalışacak şekilde geliştirilmiştir. Emniyet kemeri takılmamış halde hava yastığıyla karşılaşmak ölümcül sonuçlar doğurabiliyor.

Türkiye’de sıklıkla karşılaşılan sahnelerden biri annesinin kucağında yolculuk yapan bebekler ve küçük çocuklardır. Anne, emniyet kemerini taksa bile çok sert bir frende ya da kazada bebeğini ya da çocuğunu tutamaz. 36 kg’a kadar bebek ve çocukların uygun özelliklerde çocuk koltuğunda oturması şarttır. Otomobil koltukları yetişkin insanların vücuduna uygun şekillendirilmiş ve emniyet kemeri yüksekliği buna göre ayarlanmıştır. Yani bebek ve çocuklara uygun değildir.

Emniyet kemeri sadece ön koltuklarda değil arka koltuklarda da takılmalıdır. Sonuçta arkada oturanların da kendilerini tutacak, hayata bağlayacak göbek kordonuna ihtiyacı var. Emniyet kemeri sizin freniniz, hayat bağınızdır; takmayı ihmal etmeyin!

Instagram: @halitbolkan

0 Yorum

Yorum Alanı

Lütfen gerekli Alanları Doldurunuz *