Sevgili Grey Okuyucuları,
İş ve yaşam konularını içeren dergimizde hayatın içinden bir konu seçip bir nebze olsun siz değerli okuyucularımızı bilgilendirme amacı güderek yazımızı kaleme aldık.
Bu ayki yazımızda hayatın bir gerçeği olan ve işverenler ile işçilerin aslında ortak sorunu olarak değerlendirilmesi gereken çifte bordro meselesini kısaca değerlendireceğiz.
Çifte (çift) bordro, işverenlerin işçi maliyetini azaltmak (primlerini daha düşükten yatırmak) amacıyla işçilerin ücretlerini gerçek bedeller üzerinden değil, daha düşükten (genellikle asgari ücret) göstermek ve geri kalan bedeli elden ödeme suretiyle yapmış oldukları hukuksuzluktur.
Çift bordro uygulaması ile işverenler, düşük SGK primi ödeyerek günlük kazançlarını yükseltmeyi hedefleseler de işçilerin hem çalışma hayatında hem emeklilik hayatında haklarının zayi olmasına sebebiyet verirler. İşçilerin işten ayrılırken kıdem tazminatı ve diğer alacak hakları, son ücret üzerinden hesaplanacağından tazminat miktarlarının düşük çıkmasına ayrıca emekli olurken primleri düşükten yatırılan işçinin emekli aylığının da yine düşük olmasına sebebiyet vereceklerdir. Günü kurtarmak ve maliyeti düşürmek amacıyla işverenlerin yapmış olduğu bu uygulama işçinin şikâyeti veya açacağı iş davası neticesinde haklı çıkması halinde işverenin daha büyük zarara uğramasına neden olacaktır. İşçi, çift bordro uygulamasını şahitleri ile mahkeme huzurunda ispatlarsa SGK tarafından işverene ayrıca para cezası kesilecektir.
İŞÇİ, ÇİFTE BORDRO UYGULAMASINI ŞAHİTLERİ İLE MAHKEME HUZURUNDA İSPATLARSA SGK TARAFINDAN İŞVERENE AYRICA PARA CEZASI KESİLECEKTİR.
Çift bordro uygulamasının olduğu iddiasıyla iş akdini haklı nedenle derhal fesheden işçi mahkemede dinleteceği tanıklar ile bu iddiasını ispatlayabilir.
Velev ki asgari ücret üzerinden gösterilen bordrolarını imzalamamış olsun. Elden aldığı ödemeleri tanıklar ile ispat eden işçinin kıdem tazminatına esas brüt ücreti hesaplanırken elden aldığı ödemeler de dikkate alınır. Yani eninde sonunda hakkına kavuşan işçi; vakit kaybetmiş, dava masrafı yapmış olacak. İşveren ise kısa vadede avantaj sağladığını düşünürken uzun vadede yaptığı usulsüzlüğün cezasını çekecektir.
Bir başka çift bordro uygulaması ise işçinin yaptığı fazla mesai saatlerinin gerçek saat üzerinden gösterilmemesidir. Örneğin; işverenin, maaş bordrosunda her ay 5 saat fazla mesai göstermesi (bordroların imzalı olmaması halinde) işçi tarafından aksi ispat edilebilir bir husustur. Yargıtay’ın emsal kararlarında bir işçinin her ay aynı saatlerde fazla mesai yapmasını hayatın olağan akışına aykırı bulmakta ve işçiye bordronun aksini tanık ile ispat edebilme imkânı tanımaktadır. Tabii ki bu kuralın istisnası bordroların imzalı olmasıdır. Bordroların imzalı olması halinde işçi, bordrolara şerh düşmediği takdirde gerçek saat üzerinden fazla mesai alacağı talep hakkının zayi olması ile karşı karşıya kalacaktır. Bordroların imzalı olmaması ve işçinin tanıklar ile bordroda gösterilenden daha fazla mesai yaptığını ispat etmesi halinde kıdem tazminatına hak kazanmasının yanında bordroda gösterilen fazla mesai saati mahsup edilerek geri kalan fazla mesai alacağının işçiye ödenmesine karar verilecektir.
Peki kişi gerçekten asgari ücret ile çalışmadığını nasıl ispat edecek diye düşünebilirsiniz.
Kişinin çalışmış olduğu iş koluna ait sendikalar, bulunduğu ildeki ticaret odaları ve TÜİK’teki emsal işçi ücretleriyle kişinin gerçekten asgari ücretle çalışmasının mümkün olup olmadığı araştırılır. Sözü geçen kurumların belirtilen iş koluna ait işçinin asgari ücret ile çalışmadığı yönünde cevap vermesi halinde mahkemede tanıklarıyla da bu iddiasını destekleyen işçi, iddiasını ispat etmiş olacaktır.
Detaylıca ve uzunca irdelenebilecek olan ve ülkemizde fazlaca uygulaması olan çift bordro sorununu kısaca siz değerli okuyucularımızla paylaşma imkânı bulduk. Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere...
İletişim:
av.edabayrakli@gmail.com
avsevgisik@gmail.com
0 Yorum