Bu haberi ilk defa aldığında hemen hemen her annenin aklında beliren ilk sorulardan biridir.

“Peki şimdi nasıl beslenmeliyim?”

Bebek, annenin yedikleriyle beslenir, büyür ve gelişimini tamamlar. Bu sebeple hamile annelerde çoğu besin öğesinin gereksinimi artar ve hamilelikte beslenme çok büyük önem taşır.

Fakat hamilelik haberini aldığınızda hemen yemenizi aşırı arttırmaya çalışmayın.

Hamileliğin ilk üç ayında kaloriyi arttırmaya ve kilo almaya gerek yoktur. Diğer aylar bir uzman kontrolünde uygun kilo kazanımı ile bebeğinizin sağlıklı bir şekilde büyümesini sağlayabilirsiniz. Hamileliğe kilo fazlasıyla başlamış bile olsanız bu özel dönemde çok düşük kalorili diyet yapmak sağlık açısından uygun olmaz. Onun yerine yeterli ve dengeli beslenerek, planlı hareket ederek, fiziksel aktivitenizi uygun düzeyde tutarak bebeğinizin gelişimine katkıda bulunup uygun ağırlık kazanımıyla hamileliğinizi devam ettirebilirsiniz. Böylece hem kendiniz hem de bebeğiniz için daha sağlıklı ve rahat bir hamilelik geçirmiş olursunuz.

Hamilelik sürecinde alınacak olan kilolar, birçok annenin ortak kaygısı oluyor. “Hamilelikte çok az kilo almalıyım.” baskısı ve “Nasıl olsa hamileyim kilo alabilirim.” rahatlığı. İki düşünce de hem sizin hem bebeğinizin sağlığını olumsuz etkileyebilir. Bebeğinizin karnınızda günden güne büyüdüğü bu dönemde elbette anne de kilo alacak. Hamileliğe normal kilo ile başlanıldıysa bu dönemde 8-12 kg ağırlık kazanımı normaldir ancak gebeliğe fazla kilo ile başlanıldıysa 6-8 kg ile gebeliği tamamlamak da mümkün olabilir. Eğer ikiz bebek bekleniyorsa ortalama 15-22 kg ağırlık kazanımı normal olarak kabul edilebilir.Bu kiloyu 12 olarak değerlendirirsek bu kilonun dağılımı aşağı yukarı şu şekildedir:

Bebek: 3.5 kg
Plasenta: 0.5-1 kg
Amniyotik sıvı: 1 kg
Göğüsler: 0.5 kg
Uterus: 1 kg
Annenin kan hacminde artış: 1.5 kg
Yağ deposu: 2.5 kg veya daha fazla
Artan kas dokusu ve hücre içi sıvı:2-3.5 kg

Bu alınan kiloların doğumdan hemen sonra büyük kısmı gider. Normal sınırlar içinde kilo almış ve normal ölçülerde bebek doğurmuş bir anne doğum sonrasında gebelik öncesi ağırlığından ortalama 4 kg fazla ile taburcu olur.

Hamilelikte sağlıklı beslenme ön plandadır.

Özellikle bu dönemde artan protein ihtiyacı bebeğin büyüme ve gelişimini tamamlaması için mutlaka karşılanmalıdır. Hamile annenin özel bir sağlık problemi yoksa beslenmesinde haftada 1 gün kuru baklagil, haftada 2-3 gün balık, 2 gün kırmızı et, bir gün de tavuk ya da hindi olmalıdır. Bunların yanında en az 3-4 porsiyon süt, süt ürünü ve bir avucu geçmeyecek şekilde çiğ kuru yemişleri de ara öğünde tüketmek beslenme gereksinimlerini karşılaması açısından önemlidir.

Diğer bir merak edilen konu ise hamilelikte bitki çayı ve kahve tüketimi. Öncelikle belirtmek gerekir ki hamilelik döneminde bitki çaylarının tüketilmesi önerilen bir durum değildir fakat riskli dönem geçtikten sonra doktor kontrolünde günde 1 fincanı geçmeyecek şekilde ıhlamur, zencefil, kuşburnu, rooibos ve meyve çayları gibi çaylar tüketilebilir. Tekrar belirtmek istiyorum ki doktorunuza danışmanız faydalı olacaktır.

Hamilelik döneminde baş edilmesi en zor olan sorunlardan biri de ödem problemidir. Annenin kan hacminin artmasına bağlı olarak fazla sıvının bir kısmı doku içinde birikir. Bu dönemde size ödem attıracak olan tabii ki “su”! Şeker ve beyaz undan yapılan besinlerin tüketimini azaltıp günde 3–4 litre civarında içilen su ödem tutumunu en aza indirecektir. Ek olarak tansiyon probleminiz yoksa gebelikte tuz tüketimi de 5 gramı geçmemelidir.

Hamilelik sürecinde bebeğin gelişiminden dolayı vitamin ve mineral ihtiyacı arttığı için doktor kontrolünde kullanılabilecek en yaygın takviyeler yine annenin merak ettiği konulardan biri olup bu takviyelerden en önemlileri şunlardır:

Hamile annenin özel bir sağlık problemi yoksa beslenmesindehaftada 1 gün kuru baklagil, haftada 2-3 gün balık, 2 gün kırmızı et, bir gün de tavuk ya da hindi olmalıdır.

Demir: Emilimi zor olduğu için hamilelikte yeterli demir alımını sadece beslenme ile zor olabiliyor.

D vitamini: Anne ve bebeğin sağlığı, bebeğin gelişimi için doktor D vitamini takviyesi verebilir çünkü D vitamininin birincil kaynağı güneştir. Anne güneşten tam olarak yararlanamayabilir ve besinlerde D vitamini yok denilecek kadar azdır.

Folik asit: Gebeliğin en önemli vitaminlerinden biridir. Anne adayına gebe kalmadan en az 1 ay önce folik asite başlanması önerilir. Folik asit kullanımı gebelikte de belli bir süre devam eder.

Omega 3: Beyin gelişimi, sinir sistemi, göz sağlığı üzerinde etkili olmasının yanı sıra annenin kalp damar sağlığı ve bağışıklığı üzerinde de olumlu etkiye sahiptir.

Probiyotik: Özellikle hem annenin hem bebeğin bağışıklığını destekler. Ayrıca bağırsak florasını güçlendirdiği için alerji riskini düşürdüğü ile ilgili çalışmalar vardır.

Instagram: @dytoznurbircan

0 Yorum

Yorum Alanı

Lütfen gerekli Alanları Doldurunuz *