ÖZEL İZMİT KONAK HASTANESİ, KALP VE DAMAR CERRAHİSİ UZMANI DOÇ. DR. VEYSEL KUTAY İLE KORONER KALP HASTALIĞININ ERKEN TANI VE TEDAVİSİNİN ÖNEMİ HAKKINDA SOHBET ETTİK.
Sayın hocam, ülkemizde ve dünyada en sık ölüm nedeni olarak bilinen koroner kalp hastalığını önlemek veya geciktirmek mümkün müdür?
Koroner kalp hastalığının oluşumu başta genetik özellikler olmak üzere birçok risk faktörüne bağlı olarak ortaya çıktığı için maalesef tamamen ortadan kaldırmak şimdilik mümkün görünmüyor; ancak atardamar iç yüzeyindeki endotel dediğimiz tabakada oluşan hasarlanma ve yağlanmanın genç yaşlarda başladığını biliyoruz. O yüzden ergenlik çağından başlamak üzere özellikle kontrol altına alabileceğimiz ve hastalık riski oluşmasına yol açan dış faktörleri azaltarak oluşumunu yavaşlatabilir ve daha selim seyretmesini sağlayabiliriz.
Koroner kalp hastalığı riskini azaltmak için neler yapabiliriz?
Öncelikle kan, kolesterol ve şeker seviyelerini kontrol altında tutmak, ideal kiloyu ve bel çevresi ölçülerini sağlayamak, dengeli beslenmek ve düzenli egzersiz yapmak... Ayrıca başlı başına çok önemli bir risk faktörü olan sigara alışkanlığını bırakmak çok önemli.
Sessiz yani ağrısız kalp krizi geçirme ihtimali var mıdır, kimlerde görülebilir?
Kalp krizi belirtileri bazen kas ağrısı, gastrit veya reflü belirtileri ile karıştırılabileceği için hayati tehlikeye neden olacak ihmale ve gecikmelere neden olabilir. Özellikle şeker (diyabet) hastalarının nöropati dediğimiz, sinir uçları hasarı nedeniyle ağrısız kalp krizi geçirme riskleri çok yüksektir.
Ailesinde koroner kalp hastalığı ve diyabet öyküsü olanlar için önerileriniz nelerdir?
Genetik yatkınlığı, kontrolsüz hipertansiyonu ve diyabeti olan orta yaş ve üstü hasta grubu çok yüksek risk altındadırlar. Ani gelişen halsizlik, soğuk terleme, çarpıntı, nefes darlığı ve bitkinlik göğüs ağrısı olmasa bile kalp krizi belirtisi olabileceğinden en kısa sürede tam donanımlı, en yakın acil servise başvurmaları gerekir.
Koroner kalp hastalığı olan Diyabet hastalarında özellikle by-pass operasyonunun tercih edilmesinin nedenleri nelerdir?
Anjiyografi sonucunda birden fazla koroner kalp damarında darlık tespit edilen diyabetik hastalarda, koroner by-pass cerrahisinin orta ve uzun vadede balon ve stent girişimine göre çok daha iyi olduğu, son yıllarda yapılan uluslararası çalışmalarla kanıtlandı. Bu yüzden diyabetik koroner hastalarının, damar yapısından kaynaklanan sorunlar nedeniyle tedavi önceliği by-pass operasyonu olmalıdır.
Koroner by-pass operasyonu riskli bir işlem midir?
Hayır, artık günümüzde operasyon riski %1’lere kadar düşmüştür. Erken tanı konulup elektif yani planlanarak operasyona alınan hastalarda başarı oranı çok yüz güldürücüdür.
Koroner by-pass operasyonu geçiren hastalar ortalama ne kadar sürede günlük rutin yaşamlarına dönebilirler ve nelere dikkat etmelidirler?
Normal şartlarda, bir haftalık hastane süreci sonrasında hastamızı evine taburcu ediyoruz. Kontrollü ve tedrici olarak bir aylık süreçte çalışma hayatına ve sosyal yaşamına tamamen dönmüş oluyor.
"Sağlığınız için varız."
0 Yorum