"DİŞ SAĞLIĞINDA UZMANLIK" ÇAPA DENTAL STUDIO

AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI KONUSUNDA UZMANLAŞMIŞ, SON TEKNOLOJİ VE EN GÜNCEL BİLGİLERLE DONANMIŞ BİR EKİP. MODERN VE GÜVENİLİR BU KLİNİKTE, GÜLÜŞLERİNİZDE KALICI BİR DENEYİM YAŞAMAYA DAVETLİSİNİZ.

Bildiklerimiz bize yetmez, ve 'hep bu uygulamalarla çalışmalıyız' gibi bir standardımız hiç olmadı. Her gün tedavi adımlarının her birine daha iyi nasıl olabilir gözüyle bakıyor ve geliştiriyoruz.

Merhabalar Çağrı Bey ve Yakup Bey. Grey okurları için sizleri tanıyabilir miyiz?

Ben Yakup Soydemir, 1987 yılında Kilis'te, şoför bir babanın ve ev hanımı bir annenin 5 çocuğundan en küçüğü olarak dünyaya geldim. İlkokul, ortaokul ve lise öğrenimimi Kilis'te tamamladım. Üniversite sınavında iyi bir derece elde ederek, Kilis il ikincisi olarak İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesine ikincilikle girdim. 2012 yılında fakülteden mezun oldum ve Kıbrıs'ta yedek subay diş tabibi olarak askerlik görevimi tamamladım. Sonrasında 2013 yılında Acıbadem Kocaeli Hastanesi'nde görevime başladım. Bu kurumda birçok mesleki eğitime katıldım ve kendimi özellikle estetik diş hekimliği ve protez alanında geliştirdim. Dijital diş hekimliğine ilgi duydum ve bu kurumda dijital tarama cihazı Cerec ile tanışarak birçok vaka gerçekleştirdim. Özellikle gülüş tasarımı ve estetik tedaviler konusunda ilerledim. 2018 yılından itibaren Acıbadem Kocaeli Hastanesi'nin diş bölümü sorumlusu oldum ve bu görevi 2021 yılına kadar sürdürdüm. 2021 yılı Şubat ayı itibariyle kendi kliniğimiz olan Çapa Dental Stüdyo'da siz değerli hastalarımıza hizmet vermeye devam ediyorum.

Ben Çağrı Akçay, 1989 yılında Gölcük'te asker bir babanın ve ev hanımı bir annenin ilk çocuğu olarak dünyaya geldim. İlköğretimime, Değirmendere Donanma İlköğretim Okulu'nda başladım, 17 Ağustos depremiyle Kdz. Ereğli’de tamamladım. 2003 yılında yine şehre dönerek Kocaeli Körfez Fen Lisesi’ni bitirdim. 2007 yılında İstanbul Üniversitesi (Çapa) Diş Hekimliği Fakültesine başladım, 2012 yılında fakülteden mezun oldum ve aynı yıl İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız Diş Çene Hastalıkları ve Cerrahisi'nde doktora eğitimine başladım. 2016 yılında uzman çene cerrahi olarak doktoramı tamamladım. Akademik kariyerime 2017-2019 yılları arasında Afyon Kocatepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nde Ağız Diş Çene Hastalıkları ve Cerrahisi Anabilim Dalı'nda Yardımcı Doçent unvanıyla anabilim dalı başkanlığı yaparak devam ettim. 2019 yılında kendi isteğimle ayrıldığım akademisyenlik görevimden sonra İstanbul'da çeşitli özel kliniklerde görev aldım. 2021 yılı şubat ayından itibaren de kurucu olduğumuz Çapa Dental Studio'da hastalarıma hizmet veriyorum.

Diş kliniğinizin kuruluş hikayesini paylaşabilir misiniz?

Aslında kliniğimizin ismi fikrinden yola çıkmak isteriz. Bizler İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden (Çapa) sınıf arkadaşıyız, yani çok uzun zamandan beri tanışıyoruz. Mezuniyetten sonra Çağrı İstanbul’da, ben ise Kocaeli’de kariyerime devam ettim. Bu süreçte Kocaeli’de hep bir klinik açma hayalimiz oldu. Tabii ki, bu kararı vermek günümüz ekonomisinde maalesef yeterli değil. Uzun bir süre birbirimize potansiyel dükkan ilanlarını gönderip durduk. Evrende olasılıklar bir araya gelince, şu anda ikimizin de yaşadığı yer olan Değirmendere’de hizmet verdiğimiz şirin butik kliniğimizi kurduk. Alanında uzman hekimlerle, modern cihazlarla kaliteli hizmet vermek kuruluş felsefemizi oluşturuyor. Çok sirkülasyonun olduğu ucuz fiyatlara tedavi yapılan bir yer olmak asla istemedik. Bu felsefe ile de devam etmeye kararlıyız.

Diş sağlığı alanındaki teknolojik gelişmeleri nasıl takip ediyorsunuz ve bu gelişmeleri kliniğinizde nasıl uyguluyorsunuz?

Diş hekimliği, baş döndürücü bir hızda gelişiyor ve dönüşüyor. Bu gelişmeleri gerek kongrelerle ve uluslararası fuarlarla, gerekse online kanallardan takip ediyoruz. Kliniğimizde de bu yenilikleri uygulamaya gayret ediyoruz. Son bir yıldır, kliniğimizde ölçülerimizi dijital ölçü yöntemi ile alıyoruz. Klasik silikon ölçü yöntemini neredeyse sıfıra indirdik. Ölçüler anında internet üzerinden teknisyen arkadaşlarımıza iletiliyor; tasarımlar yapıldıktan sonra mobil uygulama üzerinden bunları kontrol ediyoruz. 3D yazıcılarla geçici veya kalıcı dişler üretilmeye başlandı. Her yıl mayıs ayında İstanbul Kongre Merkezi'nde yapılan uluslararası İDEX fuarına katılıp, son teknolojileri yakından takip ediyoruz. Yine her yıl Çırağan Sarayı'nda düzenlenen Türkiye Oral İmplantoloji Derneği (TOİD) tarafından düzenlenen dünyaca ünlü konuşmacı hekimlerin olduğu kongreye katılıyoruz. Bununla birlikte, yıl boyunca düzenli olarak irili ufaklı birçok eğitime katılıyoruz.

İmplant uygulaması fazlasıyla popüler. Bu tedavi yönteminin sürecinden bizlere bahsedebilir misiniz?

Özellikle tedavinin süresi, günlük hayata olan etkisi ve ağrılı olup olmaması fazlasıyla merak konusu.  Implantlar ve bu konuyla ilgili gelişen konular, diş hekimliğinin her alanında olduğu gibi sürekli gelişen ve yenilenen sistemleri içerir. Basitçe ifade etmek gerekirse, implantlar doğal diş kökünü en iyi taklit eden ve diş eksikliklerini en başarılı şekilde tamamlayan yapılar arasında yer alır. Günümüzde implant tedavilerini genellikle lokal anestezi altında gerçekleştiriyoruz ve hastalarımız ağrı ve acı hissiyatının hiç olmadığını bildiriyor. Cerrahi sonrası dönemde nadir de olsa bir miktar şişlik, hafif ağrı ve morarma gözlenebilir, ancak genellikle bu durumlar çok kısa sürelidir (1-2 gün) ve kolayca yönetilebilir. Bu süreç günlük hayatınızı ve sosyal yaşamınızı etkilemez. İmplant tedavisinin toplam süresi, kişisel ve dış çeşitli faktörlere bağlı olarak değişebilir. Muayeneden kalıcı protez yerleştirilmesine kadar geçen süre genellikle birkaç ayı bulabilir. Bu süre, implantın çene kemiğiyle bütünleşme sürecini içerir.

Ayrıca, kliniğimizde rehberli cerrahi yöntemiyle kesi ve dikiş olmadan implantlarınızı yerleştirebiliyoruz. Böylece cerrahi travmayı minimuma indirip operasyon süresini çok kısaltabiliyoruz; implant pozisyonlandırmalarını dijital ortamda operasyon öncesi hazırlayıp süreci çok daha düzgün işletebiliyoruz.

Bunun yanında, çok endişeli ve sistemik rahatsızlıkları olan hastalarımızda genel anestezi altında uyutarak da implant ve diğer operasyonları yapabiliyoruz.

Strese bağlı olarak gerçekleşen kas ve eklem problemleriyle ilgili tedavi süreçlerinizden bahseder misiniz? Örneğin; çene sıkma olarak adlandırdığımız “Bruksizm”

Günümüz insanının en büyük problemlerinden biri stresli yaşam şartları ve buna bağlı olarak gelişen diş sıkma/gıcırdatma problemidir. Bu hastalığa sahip olduğunun farkında olan veya olmayan birçok hastamız bulunmaktadır. Bruksizmin tedavisinde iki temel yöntemimiz vardır. Bunlardan ilki gece plaklarıdır. Hastalarımızın dişlerinin ölçüsü alınarak yapılan şeffaf plaklar ile gece dişleri sıkılsa bile, dişlere ve çene eklemine gelen yükü azaltarak ağrıları hafifletebiliyoruz. Ayrıca, hastalarımızın dişlerine zarar vermesini de engellemiş oluyoruz. İkinci yöntem ise masseter botoksu kullanmaktır. Botoks ile bruksizme bağlı olarak çok büyüyen masseter kasını gevşetip, hastaların ağrılarını oldukça azaltabiliyoruz. Botoks işlemi ile hastalarımızı 6-8 ay arası sürede rahatlatabiliyoruz.

Bazen hastalarımızı psikoterapiye yönlendirip, bruksizmin altında yatan nedenin bulunmasını ve gerekirse psikiyatrik ilaçlar ile bu nedenin ortadan kaldırılmasını talep ediyoruz.

Gülüş tasarımı isteği ve estetik beklentisi olan hastalardaki planlamalarınız ve bu süreç nasıl ilerliyor?

Öncelikle hastadan gerekli röntgenler alınıyor ve hastanın hikâyesini dinliyoruz. Beklentilerini öğrenip sonrasında detaylı ağız içi muayeneler yapıyoruz. Hastanın dijital ölçüleri alınıp fotoğraf çekimleri yapılıyor. Elde ettiğimiz bu bilgiler ışığında, teknisyen arkadaşlarımızla hastanın yaşına, cinsiyetine ve yüz şekline uygun dijital bir gülüş tasarımı yapıyoruz. Sonrasında bu tasarımı 3D yazıcılarla üretip elde ettiğimiz bir silikon anahtar yöntemiyle hastanın ağzına geçici diş materyali ile uyguluyoruz. Sonuç olarak, hasta dişlerine hiçbir müdahale olmadan finalini görme şansı elde ediyor. Bu bize öngörülebilir sonuçlar elde etmeyi sağlıyor. Hastanın tasarımda beğenmediği noktalar olursa, bu aşamada karşılıklı olarak düzenlemeler yapma şansımız da oluyor. Tasarım herkes için tatmin edici olduğunda tedaviye o zaman başlıyoruz.

Bir diğer popüler uygulama ise “Diş Beyazlatma”. Bu uygulama için kullandığınız teknoloji nedir? Kaç seans gelmek gereklidir ve dişlerimizin sağlığına olumsuz bir etkisi var mıdır?

Diş beyazlatma için şu anda dünyadaki bilinen en iyi sistemlerden biri olan Philips Zoom markası ile çalışmaktayız. Bu tedaviye uygun olan hastalarda, bir randevuda 2 veya 3, her biri 15 dakikalık seanslarla yaklaşık 5-8 ton arasında beyazlık sağlayabiliyoruz. Ancak her hastaya uygulama yapmak mümkün olmuyor. Hastanın bu tedaviye uygun olup olmadığını muayene sonucu anlayabiliyoruz. Doğru teşhis ve doğru tedavi yöntemi ile beyazlatma tedavisinin dişe hiçbir zararı olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz.

Diş estetiği konusundaki taleplerde bir artış var mıdır? Kliniğinizde estetik diş hekimliği uygulamalarına nasıl bir önem veriyorsunuz?

Diş estetiği konusunda talep patlaması var, desek yanlış olmaz. İnanır mısınız? 75 yaşında olup estetik beklentisi çok yüksek olan hastalarımız da oldu. Bizler, bu beklentileri karşılamak için sürekli kendimizi geliştiriyoruz ve diş hekimliğinin son sistem materyal ve cihazlarını kullanmaya gayret ediyoruz. Çok iyi diş teknisyenleri ile çalışıyoruz. Onlara da sizlerin aracılığı ile teşekkür edelim, çünkü başarıyı ancak iyi bir ekip ile mümkün kılabiliriz.

Mesleğinizdeki eğitim ve gelişimle ilgili düşünceleriniz nelerdir?

Diş hekimliği, sağlık sektörünün diğer alanları gibi büyük bir gelişim ve atılım içerisindedir. Ülkemiz, bu alanda dünyanın sayılı ülkelerinden biridir. Bizler hekim olarak sürekli gelişmeyi düşünüyor ve mesleğin global gerekliliklerine ayak uydurmaya çalışan bir anlayışla çalışıyoruz. Bildiklerimiz bize yetmez, ve 'hep bu uygulamalarla çalışmalıyız' gibi bir standardımız hiç olmadı. Her gün tedavi adımlarının her birine daha iyi nasıl olabilir gözüyle bakıyor ve geliştiriyoruz. Türkiye'deki ve dünyadaki gelişmeleri yakından takip ediyor, gerek fiziksel gerek online olarak çok sayıda eğitime katılıyoruz. Bunun yanında, koltuğumuza oturan her hastanın bize sağlığını emanet ettiğinin farkındayız ve buna yüksek saygıyla hareket ediyoruz. Bu da zaten bizlere sürekli gelişim içinde olmamız gerektiğini her an hatırlatıyor.

Diş ve ağız sağlığı konusunda vurgulamak istedikleriniz nelerdir?

Diş ve ağız sağlığı, genel sağlığımızın önemli bir parçasıdır. Hastalarımıza 6 ayda bir mutlaka rutin diş kontrollerine gelmelerini öneriyoruz. Rutin kontroller, diş sağlığını korumak ve potansiyel sorunları erken tespit etmek açısından önemlidir. Bunun yanında, günde en az iki kez diş fırçalamak ve diş ipi kullanmak, plak ve bakterilerin birikimini önleyerek diş çürükleri ve diş eti hastalıklarının riskini azaltır. Doğru fırçalama teknikleri ve uygun diş ipi kullanımı önemlidir. Şekerli ve asitli gıdaların tüketimi, diş sağlığının bozulmasında önemli etkenlerdir. Dengeli bir beslenme alışkanlığı benimsemek, diş ve diş eti sağlığını olumlu yönde etkiler. Sigara içmek ve tütün ürünleri kullanmak, diş eti hastalıkları ve diğer ağız sağlığı sorunlarının riskini artırabilir. Bu tür alışkanlıklardan mutlaka uzak durmayı öneriyoruz.

Kliniğinizin gelecek planlarıyla ilgili aktarmak istedikleriniz nelerdir?

Kliniğimiz henüz üç senelik bir klinik olmasına rağmen, çok tecrübeli ve işini iyi yapmaya çalışan hekimleriz. Ekibimizi de bu yönde kurguluyor ve geliştiriyoruz. Gelecek planlarımızdan en önemlisi, gelişen teknolojiye sürekli ayak uydurarak teknolojik anlamda kliniğimizi en üst düzeye çıkarmak. Bunun yanında, butik olma samimiyetinden ve niş işler yapma anlayışından vazgeçmeden, multidisipliner çalışmaya uygun daha büyük bir ikinci klinik kurmak da hedeflerimizden birisi.

Bunların yanında, kısa vadede gerçekleştirmek istediğimiz hedeflerimizden biri de tüm tecrübelerimizi özellikle dijital diş hekimliği ve implantoloji alanındaki bilgilerimizi diğer hekim arkadaşlarımızla paylaşacağımız eğitimlere başlamak. Bunun için gerekli adımları atıyoruz ve 2024 yılı içerisinde eğitimlerimize başlayacağız.

Adres:
Çapa Dental Studio Ağız Diş Sağlığı Polikliniği. Atatürk Mah. Uğur Mumcu Cad.
No: 11B Migrosüstü Dükkan. Gölcük, Kocaeli
0 262 427 2 427 
capadentalstudio@gmail.com
Instagram: capadentalstudio