Tasarımcı olmadığı halde yaptığı dikimler ile adından sıkça söz ettiren, kahve yapamadığı halde kahve kuyruklarına sebep olan Dikim Evi ve Cyclelogy Coffee kurucusu Alev Şenol’u mayıs kapağımızda ağırladık. “Kendine Yaslanan Dik Durur” mottosu sayesinde başarıları ile adından sıkça söz ettiren iş insanı Alev Hanım ile tik atarak başladığı günlerinden, istikrarlı karakterinden, anne kimliği ve kızı Alya’dan, başarı sırlarını yazacağı kitaba dair çok güzel bir röportaj gerçekleştirdik. Siz sevgili Grey okurlarını daha fazla heyecanlandırmadan kapak konuğumuz Alev Şenol ile baş başa bırakıyoruz. Keyifli okumalar… 

Alev Hanım, mayıs kapağımıza hoş geldiniz. Grey okurları için Alev Şenol kimdir biraz bahseder misiniz?
8 Ağustos 1985 doğumluyum. Karadenizliyim. Kocaeli Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu girişimci bir iş insanıyım. Bekârım ve bir kız çocuk annesiyim.

Rutinleriniz olmadan asla… Neden?            
Güne gün doğumu ile başlarım. Her sabah 1 saat düzenli olarak yaptığım spor sonrası mutlaka 20 dakika kadar bir yüz yogası yaparım. Soğuk duş ve iyi bir kahvaltı olmadan güne başlamam.

Kendime verdiğim sözleri tutmaya özen gösteririm çünkü rutinlerimi korumak ve her gün yerine getirmek kendime olan saygımdır. Tik atarak yaşarım. Tik atılacak bir programım yok ise o gün benim için boşa geçmiştir. Kendi rutinlerimi sevdiğim kadar kendi rutinleri olan dostlar edinir, çevremde olan kişileri kendine öz saygısı olan kişilerden belirlerim.

Mottonuz “Kendine Yaslanan Dik Durur”… Çünkü;
Güçlü bir kadınım ben. Dediğimi ya da yaptığımı eleştiren çok olur, olacaktır. Söylerken dile kolay bir başarı gibi görünse de yaşarken ilmek ilmek kazıdım hikâyemi, yoktan var ettim. Ekside olanı önce sıfır noktasına ardından artıya taşıdım. Kimsem yoktu çevremde açıkçası iyi ki de yoktu. Kendime olan inancım ve Yaradanım ile olan bağım inşa etti bugün olan beni. Kendime yaslanırım ve tabiri caizse kimseye de eyvallahım olmaz (gülüyor). Ben yoluma bakarım! Her gün sporum bu yüzdendir; kendi omurgam güçlü olsun ki çevremde benimle yürüyen ekibime, aileme duruşumla güç vereyim.

Güçlü ekip lideri kimliğiniz ile insanlara rol model oldunuz. Peki bunu iş modellerine nasıl çevirdiniz?
Girişimci iş insanıyım ben! Ne demek bu; iyi organizasyonlar kurar, iş planı oluşturur, iyi finanse eder, yatırımları doğru yapar ve doğru insanları bir çatı altında ortak hedefe sürüklerim. Her alanda iş modeli planlayarak en iyiyi yönetebilirim. Şu an Türkiye ve dünyada ilk ve tek olan “uzaktan ölçü sistemi” ile terzilik sanatını dijitale taşıdım. Ayrıca take away konseptinde ilk sokak kahvecisini yine güzel ülkemde hayata geçirdim.

Alev Şenol terzi değil, ürün dikemiyor peki terzilik sanatını nasıl dijitale taşıyor?
Terzi değilim, ürün dikemem!
Ütü yapmayı hiç sevmem (gülüyor). Lakin kumaştan anlarım, müşterimi ve kitlemi doğru belirler, işin ehli insanlara doğru liderlik yaparım. İş modeli yazılımı ve tüm dijital süreçleri kendim yürüttüm. Dijitale yaptığım yatırımla terzilik sanatını bugün dünyanın her yerine ulaştırdım. Daha yolun çok başındayım, dijitale yaptığım yatırımla bugünler daha ön adım. Geliyor gelmekte olan, not alın! Dünya “Türk terzi Başiskele’den dünyaya açıldı” diye adımızı yazacak.

Pandemi benim için fırsat diyorsunuz, nasıl bir fırsat olabilir ki bu?
Pandemi başladığında kriz masası kurdum, bir karar aldım ve ekip arkadaşlarıma devam ediyoruz dedim.

Herkes evde ve sosyal medyaya daha çok vakit ayıracak, bizler ise bu noktada uzaktan ölçü iş modelimizi ve yapış şeklimizi en doğru şekilde anlatacağız. Her gün ama her gün bıkmadan ne yaptığımızı, nasıl yaptığımızı anlattım. İtiraf edeyim pandemi ciddi cirolar elde ettiğim bir dönemdi, yatırım yaptım ve işimi büyüttüm.

Ben insanlara sayısız koleksiyonlar yaparak, elbise anlattım ama hepsinden önce umut sattım; İşe dönünce giyersin, yazın düğünde giyersin… Gibi.

Zamanı bu kadar iyi nasıl yönetiyorsunuz?
Yukarıda da dediğim gibi, tik atarak yaşarım! Telefonumun notlarında hep tik atacağım işlerim bir gün önceden bellidir. Kendi özel rutinlerim, ödemelerim, işlerimin verdiği sorumluluklar var. Sabah gün doğumu ile başlar çoğu kez eş zamanlı birçok işi halleder, zamanı verimli kullanmak adına hepsini düzenli program yaparım. Ekibimde olan tüm çalışma arkadaşlarımın da edindiği en büyük kazanımdır; zamanı doğru yönetmek.

Dolayısıyla hem kendim hem de ekibim zamanı etkin ve verimli kullandığımız için fark yaratıyoruz. Örneğin sosyal medya içeriklerim aslında günler öncesinden planlıdır. İzlerken sizler öylesine zannedersiniz lakin ben sizin bilinçaltınıza kazırım emeklerimi.

Alev Şenol kahve yapamıyor ama kahve kuyruklarına sebep oluyor… Nasıl başardınız, Cyclelogy başarısının sırrı nedir?
İş insanıyım ben. Bana sıradan bir taş ver onu bile öyle bir pazarlarım ve fark yaratırım ki, o taş değer görür. İstesem kahve yaparım ama gerek yok. Ben en iyi kahve yapan ödüllü baristaları getirir, eğitim aldırır, liderlik ettiğim şahane ekibi en iyi baristalara dönüştürürüm. Nitekim öyle de oldu. Ardından sahilin en uç noktasına bu kadar iyi kahveleri içecek kitleyi nasıl çekerim diye düşündüm. İşte orada fark yaratan ayıcıklarım ve sürekli içerik üreterek değişen konseptlerim devreye giriyor. Bu konseptler tabi ki ekibimin şahane katkısı ile güzelleşti. Çünkü bizler iyi bir ekip olduk, doğru finansman, doğru menü, kaliteli hizmet ve sonuç. Hak ettiğimiz başarı bizimle. Tüm bunların yanı sıra en önemli detaylardan bir diğeri de istikrar!

İş modellerinizde başarıyı getiren istikrar mı yoksa şans mı?
Kesinlikle istikrar. Şans yoktur, inanç vardır. İnançlı olan dürüst olur, merhametli olur. Yaradan rızkını verir ve emekleri değer görür. Ben iyi bir insanım. Önce Allah’a sonra kendime inanırım. Kötü olana tekâmül, iyi olana tevekkül eder bir sonrakine odaklanırım. Hayrı da şerri de kabul eder asla yolumdan şaşmam. İstikrarlı bir şekilde tüm alternatifleri denerim. Olmadı mı; derim vardır bir hayır! Bakış açımı değiştiririm. Söylenmem, suçlamam, demotive olmam. Olacak olan olur. Ben yoluma devam ederim.

Tasarımcı değilim dediniz… Peki siz moda dünyasında nerede duruyorsunuz?
Terziyim ben! Uzaktan ölçü iş modeli ile üreten, markaların birebir aynılarını diken terziyim. Benim tabelamda Dikim Evi yazar. Çünkü terzi müşterisinin isteklerine göre üretim yapandır. Ben de kurduğum iş modelim ile moda dünyasına bomba gibi düştüm. İş modelim tasarımcılık barındırmıyor ama gördüğünü müşterisinin istekleri doğrultusunda gerçeğine en yakın, en doğru şekilde diken bir dikim eviyiz.

Terzilik sanatına boyut kazandırdım, mesleğimi başka bir yere taşıdım. Şimdi baya baya taklitlerim türedi, bu da başardığımı göstermektedir. Lakin iş modelimi dijital olarak yatırım yapıp daha profesyonel bir noktaya taşımalılar ki içerikleri dolu olsun.

Markalara ait ürünleri diktiğiniz için başınız çok derde girdi. Ne gibi sorunlar yaşadınız?
Hala daha süren 38 hukuki davam var. Aklınıza gelen tüm markalar ve özellikle Türk tasarımcılarla başım belada. Ama bela severim, korkmam! Ben terziyim ve terzi müşterisine özel istenen ürünü diker. Bu konuda çok iyi bir hukuk bürosu ile çalışıyorum. Emsal teşkil eden çok davayı kazandım, kazandık! Bunlar Türkiye tarihinde terzilik sanatının hukuki olarak kazanım sağladığı ilk örnek davalardır. Marka dikemez der, biz deriz ki dikeriz. Etiketlerimde kişiye özel üretildi yazar. Dijital süreçlerimde müşterimin onayları ile o ürünü ben kişiye özel üretirim. Dolayısıyla mesleğe “uzaktan ölçü” iş modelini kazandırdığım kadar bu konuda da terzilere müşterisinin istediği ürünü dikerken “şu markadan istendi ben de bunu gerçeğe en yakın şekilde diktim” hakkı kazandırdım.

Ben terziyim ve terzi müşterisine özel istenen ürünü diker. Bu konuda çok iyi bir hukuk bürosu ile çalışıyorum. Emsal teşkil eden çok davayı kazandım, kazandık! Bunlar Türkiye tarihinde terzilik sanatının hukuki olarak kazanım sağladığı ilk örnek davalardır.

Replika dikimleriniz harikalar yarattığı için bu kadar dava dimi?
Mütevazı olamayacağım. Liderlik ettiğim iş modeli ve ekibim nirvana! Terzilik sanatını başka bir noktaya taşıdık. Algı değişti. “Bir dikim evi var her şeyi yapıyor. Üstelik daha ekonomik ve hatta çok daha kaliteli” önemli olanda bunu söylettirmekti. Yaptığımız her iş, ürettiği markasından çok daha kaliteli ve güzel uygulanmaktadır. Müşterilerimizin %95 i tamamen Avrupa’dan, bu yüzden Başiskele’den dünyaya derken boşuna demiyoruz. Davalar olacak, olmalı… Bunlar marka olmanın getirdiği sorumluluklar, taşlı yollardır.

Annelik benim için önemli görev alanlarımdan biridir. Hayatımın en önemli tik attığım sorumluluğu. Onun travmalardan uzak, huzurlu büyümesi birincil önceliğim.

Tüm iş modellerinizden sıyrılıp Anne kimliğinize yönelelim. Kızınız Alya Şenol ile ilişkiniz nasıl?
Alya’m… Olgun, akıllı, hanımefendi ve bir o kadar da sanatçı özel bir ruh. Satırları okurken diyebilirsiniz; her çocuk özeldir. Hayır, alya gerçekten özel bir çocuk.

Annelik benim için önemli görev alanlarımdan biridir. Hayatımın en önemli tik attığım sorumluluğu. Onun travmalardan uzak, huzurlu büyümesi birincil önceliğim. İyi bir eğitim alması ancak iyi bir eğitimden kastım akademik başarı değil. Dünyayı sınırlarla değil sınırsız olarak keşfetmesi, değişime ve dönüşüme adapte büyümesi, çok dil bilmesi, çok seyahat etmesi, sanat ve spor gibi her alanda deneyimlerinin çok olması. Kısacası dünya insanı olmasını önemsiyorum ve bu şekilde yönlendiriyorum. Tabii artık 12 yaşında, onun seçimleri ve benim de onun için daha iyi olur dediklerimizi beraber deneyimliyoruz.

Mayıs ayı içinde anneler gününü barındıran özel bir ay. Sizin anneniz ve kızınızla özel bir rutininiz var mı?
Annem… Güçlü, özel kadın Meral Mıdık. Asgana Taş Ev’in sahibi canım annem. Hikâyemiz başkadır. Annemin annesi oldum ömrüm yol alırken. Kendi kanatlarıyla özgürleşip kendi topraklanmasını bulması için destek oldum. Bazen o bana anne oldu, bazen ben ona… Böyle geldik bugünlere.

Babamdan ayrılıp yeni bir hayat kurduktan sonra mutlu bir annem oldu benim. O yüzden annem deyince bir iç sızım olur hep. Meral Mıdık dendiğinde gençliğini yaşayamadan yaş almış, 17 yaşında kucağında çocuğuyla bir kadın gelir gözlerimin önüne. Onun gibi çok kadın var bilirim. Annem hikâyesini değiştirmeyi başaranlardan...

Kızımla rutinler derseniz eğer; beraber film izlemeyi çok severiz. Evimizde ana akım medya açılmaz, arka planda hep bir klasik müzik çalar. Dünya sinemasını yakından takip ederiz. Hayalim onun iyi bir görüntü yönetmeni olması yönünde… Ama hayat onun hayatı, hayal onun hayali (gülüyor).

Ailenin tüm kadınlarının şahane başarı öyküleri var. Bu sihirli güç anneden kızlarına geçti diyebilir miyiz?
DNA’larımız sağlam. Dedeme göre sülalemiz temiz. Bu anne tarafımız için geçerli, babam ve genleri için aynılarını söylemem zor. Annem ve genlerinden gelen temiz, merhametli, dürüst, çalışkan kimlik ve ah almayan bir aile geçmişinin aslında hepimiz başarılarını yaşıyoruz. Bazen ne yaparsan olmaz hani, kimin ahı kaldı acaba üzerlerinde denir ya; bizim aile köklerimiz çok temiz.

Tüm ailemiz her alanda başarılı ve örnek insanlardan oluşuyor. Canım annem tabii ki yaşıtları içinde küllerinden doğan hikâyesi ile gözbebeğimiz.

Google’da hakkınızda en çok aratılan soru; Alev Şenol evli mi?
Haklılar; her gün içeriklerimle sosyal medyadayım, haliyle merak ediliyorum. Boşandım ancak örnek bir hikâyemiz var. Eski eşim kelimesini sevmiyorum. Değerli Gökhan Şenol ile biz evlilik sürdüremedik ve boşandık. Fakat dostluğumuz bakidir. Önceliğimiz her zaman kızımız, Alya’mız. Alya’nın en ufak bir travma yaşamaması adına bizim diyaloğumuz sevgi ve saygı çerçevesinde devam etti, edecek. Ömürlük bu hikâye... Evlat var. Fakat şunu da belirteyim ki; Gökhan, Alev’in hayata olan azimli mücadelesine olan saygım sonsuz der. Çoğu kez de ifade eder. Hayatıma, hayatımıza kattığım değere, duruşuma, yaşam şeklime olan saygısı sonsuzdur. Her ne yaşarsam ya da yaparsam yapayım en büyük destekçimdir. İyi ki vardır ve güçtür o benim için.

Sürekli üretmek yormadı mı? Durmayı düşünmüyor musunuz?
Durmak mı? Asla. Hizmet evimde mars var benim.
Savaşmak, üretmek ve yorulmakla beslenirim ben. Çok fazla projem var. Bazen günler 24 saat değil 48 saat olsa da daha çok iş yapsam derim. Avatarlarımın olacağı dijital hayata bir an önce geçmeyi hayal ediyorum.

Projelerinizden bahseder misiniz?
Yakın planlı olarak “Dolap” uygulaması için şahane bir proje geliştirdim. Bu benim için yepyeni bir heyecan oldu. Dikim evi ekibimin yetişmeleri gereken oldukça nitelikli ve inanılmaz işleri var fakat elimde, depomda değerlendirilmeyi bekleyen binlerce metre kumaşlarım var. Bu doğrultuda söyle bir iş modeli düşündüm; hani mahallemizde, yan apartmanımızda yaşayan yetenekli terziler vardır. İşte onlara ulaştım. Elimde bulunan kumaşları onlara götürüyorum. Kolay dikilebilen, günlük modeller tasarlatıyorum. Hem onlar kazanıyor, hem kumaşlar değerleniyor. Hepsini çok cüzi ücretlere Dolap uygulamasından satıyorum. Kazanılan ciro ile köy okulunda olan öğrenci kardeşlerime burs veriyorum. Bu şu an bana inanılmaz heyecan veren, farklı farklı evlere misafir olduğum şahane bir iş modeli.

Başiskele’den Amerika’ya… Terzilik sanatını dijitale dönüştürerek İnovasyon Destek Programı’na hak kazandım. İlk kez bir kadın girişimci terzilik alanında yaptığı yatırımla inovasyona hak kazandı.

Amerika planınız olduğunu biliyoruz. Peki sosyal medya hesaplarınızdan sürekli ifade ettiğiniz bu plan nedir?
Başiskele’den Amerika’ya… Terzilik sanatını dijitale dönüştürerek İnovasyon Destek Programı’na hak kazandım. İlk kez bir kadın girişimci terzilik alanında yaptığı yatırımla inovasyona hak kazandı. Hedefim Türk terzilik sanatını Amerika’da açılacak bir yer ile tüm dünyaya ulaştırmak. 2 yıl içinde en geç bu hedefimi hayata geçirmiş ve sizlere “dedi ve yaptı” başarısını sunmak istiyorum. Prenses Kate’i giydirmek gibi bir hayalimiz var. Şu ahir ömrüm el verdiği sürece o da olacak.

Bir kitap yazacağım diyorsunuz… Ciddi misiniz?
Hiç bu kadar ciddi olmadım diyebilirim. 6 yıldır hayalim. Kapağını dahi tasarladım. Ben girişimciliği anlatmıyorum, yaşıyorum. İliklerime kadar girişimci olup, her türlü deneyime sahip olduğum için bir kitap yazmalıyım diye düşündüm. Neler yaşadım, nasıl kararlar aldım hepsini aktarmak istiyorum. Güçlüydüm çünkü buna inandım gibi havalı cümleler kurarken altını dolduran güçlü bir yaşanmışlığım var. Dolayısıyla bu güçlü hikâye mutlaka raflarda yerini alacak, almalı. Yapamazsın dedikçe birileri “bak Alev Şenol yaptı” diye kendilerine inanmaları için ilham olmalı hikâyem.

ALEV ŞENOL DİKİM EVİ
Adres; Sahil Mah. D-130 Karayolu Cad. Sanberkhan İş Merkezi B/9 Başiskele Kocaeli
Instagram; alev_senol
İletişim; 0850 250 02 58

CYCLELOGY COFFEE
Adres; Sahil Deniz Sk. No:15 Başiskele Kocaeli
Instagram; cyclelogy_coffee
 

 

0 Yorum

Yorum Alanı

Lütfen gerekli Alanları Doldurunuz *