GREY’İN BU AYKİ KAPAĞINDA YENİ BİR OLUŞUMLA SEKTÖRE GİRİŞ YAPAN VE OLDUKÇA HIZLI BİR ŞEKİLDE YAYILAN MARKA KAHVE ATÖLYESİ VE KURUCUSU BULUT ARAZ’I AĞIRLIYORUZ. İLK MEKANINI UMUTTEPE BÖLGESİNDE HAYATA GEÇİREN MARKA HIZLI BİR ŞEKİLDE DEĞİRMENDERE’DE DE İKİNCİ ŞUBESİNİ AKTİF HALE GETİRDİ.
GEÇMİŞTEN GELEN KAHVE KÜLTÜRÜNÜN IŞIĞINDA “YENİ NESİL KAHVE” KÜLTÜRÜNÜN EVRİMİNİ KONU ALDIĞIMIZ ŞAHANE BİR KAPAK ÇALIŞMASI İLE KAHVE ATÖLYESİ SİZLERLE…
Bulut Bey bize biraz kendinizden ve sektörel deneyimlerinizden bahseder misiniz?
Merhabalar ben Bulut Araz, Ankaralıyım. Öğrenim olarak önce Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Maden Mühendisliği bölümüne başladım daha sonra Konya Selçuk Üniversitesi’ne aynı bölümden geçiş yaparak okumaya devam ettim. Aynı zamanda Anadolu Üniversitesi, Turizm Fakültesi-Yiyecek İçecek İşletmeciliği bölümünde okudum ama bu mesleğe kendimi ait hissetmedim. Çocuk yaşta başladığım sektörümden hiç kopamadım. Ankara’dan çıktıktan sonra Muğla, Marmaris, Konya, İstanbul şehirlerinde yaşadım ve altı yıldır İzmit’te yaşıyorum. On üç yaşından beri yiyecek, içecek ve otelcilik sektöründe çalışıyorum. Yaklaşık 20 yıldır bu sektörün her alanında, en alt biriminden yönetimine kadar görev yapma fırsatım oldu.
Dünya devi bir firmada kahve ve barista eğitimi aldım. Şimdilerde ise kurucusu olduğum markamın gelişim süreci üzerinde çalışmalarıma devam ediyorum.
Hem yönetimsel anlamda hem de vizyon bakımından gıda sektörünün hızlı gelişim sürecini düşünürsek genç bir girişimci olarak hizmet verdiğiniz sektörlerdeki deneyimlerde sizi zorlayan ya da katkı sağlayan taraflar neler oldu?
Uzun yıllardır sektörde edindiğim tecrübeler doğrultusunda bizim sektör, geride kalmayı asla kabul etmiyor, sürekli güncel ve teknolojik kalmayı gerektiriyor. Gıda sanayisinde, fırsatlarla riskler iç içe. Araştırmalar, refah seviyesi arttıkça tüketicinin gıda talebinin arttığını da gösteriyor. Farklı damak tatlarına açık hale geliyoruz ve beslenme zincirinde bir üst halkaya ulaşıyoruz. Et ile beslenen de artıyor, veganlar da kahve içenler de. Sektörümüz pamuk ipliğine bağlı hareket ediyor. Pandemi, hava şartları, doğa olayları vb. gibi durumlar en çok bizim sektörü etkilemektedir. Ancak her zaman bir yol vardır ve onu güzel kullanıp doğrudan tüketiciye ulaşmanız size katkı sağlayacaktır. Bu konuda sosyal medyayı doğru kullanmak en büyük silah haline geldi.
Şimdilerde Kahve Atölyesi markanızı kurma ve geliştirme süreciniz mevcut. Üstelik hızlı da bir giriş yaparak ikinci şubeyi aktif hale getirdiniz. Kahve Atölyesi oluşum sürecinden bahsedebilir misiniz?
Sektöre girdiğim ilk günden itibaren, hayalim olan kendi işletmemi kurma arzusu, günden güne büyüyerek hedef haline geldi. Bu doğrultuda çalıştığım her işletmede kendimi geliştirip bugünlere zemin hazırlamaya çalıştım. Hayalimden ve hedeflerimden hiç vazgeçmedim. Sektörün zorlukları bana haz veriyordu çünkü hep bir şeyler öğreniyordum. Bu öğrenme ve çalışma arzusuyla birlikte sektöre olan sevgim de birleşerek beni bugünlere getirdi. Beni tanıyan herkes, kahveye olan özel ilgimi çok iyi bilir. Bundan on yıl önce yöneticiliğini yaptığım işletmede tanıştığım ve üretici markamız olan Kahve Atölyesi ismi, bende iz bıraktı. Geçtiğimiz yıllarda yaşanan pandemi süreci, takibimde olan bu firmayı olumsuz etkileyerek kapanmaya zorladı. Dostluğumuz baki olan, benim için değeri büyük firma sahibi, Erkan ZÜNBÜL ile ticari anlaşmamızı yaparak Kahve Atölyesi markasının tüm haklarını satın almış oldum. Amacım, Türkiye’de beş yıl içerisinde 50 şube, ardından da dünya çapında şubelerle markamızı geliştirmeye devam etmek.
Umuttepe potansiyeli karşılıyor mu? Hitap ettiğiniz popülasyonu tanımlar mısınız?
Umuttepe’de bulunan ana şubemiz 500 metrekare içerisinde, öğrencilerin ders çalışacağı ve sosyalleşeceği alanlar oluşturduğu için bölgede popüler hale geldi. Umuttepe bölgesi; öğrenci, öğretim görevlisi ve sağlık personellerinden oluşan, eğitim düzeyi yüksek bir bölgedir. Bizim için lokasyon ve kişilerin sosyal statüsü asla önemli değildir. Kahveye değer verenlerin olduğu her yerde Kahve Atölyesi markasını ilerleteceğimizi yıllar içerisinde göreceksiniz.
Değirmendere’de ikinci şube de aktif. Değirmendere bildiğimiz gibi özellikle yaz döneminde oldukça yoğun bir lokasyona dönüşüyor. Kapasite, ekip, ekipman olarak kurduğunuz yer potansiyeli tatmin edici olacak mı?
Değirmendere, yazın normal potansiyelinin kat kat üzerine çıkan bir bölge olduğu için bunu düşünerek, hazırlıklarımızı bu yönde planlayarak yapmış bulunmaktayız. Değirmendere halkına ve oraya dışarıdan gelecek olan insanlara, sunacağımız hizmete de lezzete de konsepte de hazırız.
Bizim için lokasyon ve kişilerin sosyal statüsü asla önemli değildir.
Kahveye değer verenlerin olduğu her yerde Kahve Atölyesi markasını ilerleteceğimizi yıllar içerisinde göreceksiniz.
Şubeleşme ya da franchise verme konusunda nasıl bir ilerleyiş düşünüyorsunuz?
Umuttepe bölgesinde kurduğumuz ana şubemizin ardından sevdiğim bir kardeşimle beraber Değirmendere’de şube kurduk. Daha önce yöneticiliğini yaptığım markalarda edindiğim tecrübelerle ve uzmanlarla işbirliği yaparak franchise altyapımızı kurduk. Şu an görüşmelerimizin olduğu birkaç noktayı buradan da duyurmaktan mutluluk duyarım.
Şehir bazında düşünürsek Kahve Atölyesi bir şehirde kaç lokasyonda bulunmalı?
Ben ve kahveye değer veren ekip arkadaşlarım, Kahve Atölyesi markasının önce Türkiye çapında sonra dünya çapında tanınır hale gelecek kadar şubeye ulaşması için elimizden geleni yapacağız.
Hangi şehirlerden talep var ya da sizin olmak istediğiniz başlıca şehirler var mı?
Şu an Sakarya, İstanbul, Sinop ve Ankara şehirlerinde yatırımcılarla franchise görüşmelerimiz devam ediyor. Gelecek dönemlerde anlaşırsak sosyal medyalarımızdan duyurularımızı mutlaka yapacağız.
Dünya devi bir firmada kahve ve barista eğitimi aldım. Şimdilerde ise kurucusu olduğum markamın gelişim süreci üzerinde çalışmalarıma devam ediyorum.
Kahve; kalitesi her zaman çok tartışılan bir kültür olmuştur. Kültür diyorum çünkü “kahve kültürü” diye bir gerçek var artık. Kaliteli Kahve’yi nasıl tanımlarsınız?
Kahve’yi dünyaya biz tanıttık lakin kahve kültürümüz olması gereken yerde değil. Sektördeki profesyonel arkadaşlarımız ile Türk kahvesi ve kahve kültürünün gelişmesi için büyük gayret göstermekteyiz. Tabii ki geniş kitlelere ulaşarak kültürümüzü daha hızlı yaymayı arzu da ediyoruz. Bu konuda sosyal medya kullanıcılarına çok iş düşüyor. Seminer, festival ve fuar etkinlikleri ile ulaşabildiğimiz tüm kahve severleri kahveye dair bilgilendiriyoruz. Kahve dünyada, petrolden sonra en çok ticareti yapılan ürün statüsündedir. Bu kadar önemli ve tarihi eskilere dayanan bu ürünün bölgelere ve yıllara göre kültürü elbet mevcuttur. Kaliteli kahveye ulaşmak için taze ve kaliteli çekirdek, kaliteli su, uzman barista, iyi kahve makinası gerekiyor. Bu kriterleri yerine getirdiğiniz zaman kaliteli kahve ile buluşuyorsunuz.
Daha önce yöneticiliğini yaptığım markalarda edindiğim tecrübelerle ve uzmanlarla işbirliği yaparak franchise altyapımızı kurduk.
Şu an görüşmelerimizin olduğu birkaç noktayı buradan da duyurmaktan mutluluk duyarım.
Markanız Kahve Atölyesi fakat hizmetleriniz sadece kahve üzerine değil. Kahve Atölyesine geldiğimizde başka ne gibi hizmetler alabiliyoruz?
İçerisinde kahve olan veya olmayan onlarca çeşit sıcak, soğuk içeceğin yanı sıra; pasta çeşitleri, kurabiye çeşitleri ve sandviç çeşitleri de Kahve Atölyesi’nde mevcuttur.
Türk Kahvesi hakkında görüşleriniz nelerdir? Sizce hak ettiği değeri görüyor mu?
Bu konuda çok milliyetçiyim! Türk kahvesini zaten çok severim ve de başımızın tacı. 500 yıl boyunca tüm dünya bizim kahvemizi içmiş; birinci nesil, ikinci nesil, üçüncü nesil nitelikli kahve diyoruz ya işte, Türk kahvesi hem nitelikli hem nicelikli. Zaten bizden de Avrupa’ya yayılmış. Geçmişte, Osmanlı İmparatorluğu döneminde, Yemen’e de sahip olduğumuz için kahvemiz de Yemen’de yetişiyordu. Türk kahvesi sadece bir içecek değil. Aynı zamanda bir pişirme yöntemi ve UNESCO tarafından da Türklere ait olduğu onaylanmış. Dünya; tüm bu espressolar, demleme yöntemleri çıkmadan önce 500 yıl boyunca Türk kahvesini ve onun pişirme yöntemini kullanmış. Bazı ekipler şu an çok ciddi bir şekilde çalışmalar yürütüyor. Türk kahvesini dünyada hak ettiği yere çıkarmaya uğraşıyorlar. Biz de elimizden geldiğince yanlarında olmaya çalışıyoruz.
Dünyanın en pahalı kahvesi hangisidir? Özelliklerini biraz açıklayabilir misiniz?
Dünyanın en pahalı ve aynı zamanda en az üretilen kahvesi unvanına sahip: Luwak kahvesi. Misk kedisinin dışkısından üretilmektedir. Kökleri Endonezya’ ya dayanan bu üretim süreci, Misk kedilerinin kahve çekirdeklerini yutması ile başlıyor. Kahve çekirdeklerinin belirli enzimlerle değişime uğraması ve dışkılanması yoluyla elde edilen bu kahve çekirdekleri, dezenfekte edildikten sonra özenle kavruluyor ve pişirmeye hazır hale getirilerek paketleniyor. Hem çok az sayıda üretiliyor olması hem de işlenme süreci nedeniyle dünyanın en pahalı kahvesi olan Luwak kahvesinin fiyatı da ortalama 300 ile 400 Euro arasında değişmektedir.
Eğlenceli işler yap ya da işine eğlence kat, hiç bir işin yorucu ve sıkıcı olmasına izin verme.
Ne kölesi, ne efendisi; İşinin sevgilisi ol.
Cafe ve restaurantlara danışmanlık hizmeti verdiğinizi biliyoruz. Bu konu ile ilgili neler söylemek istersiniz?
Evet, yaklaşık altı aydır sektörün profesyonelleri olan birkaç arkadaşımızla beraber danışmanlık ve sektörel eğitimler vermeye başladık. Cafe, restaurant ve otellere verdiğimiz eğitim ve danışmanlıklardan oldukça olumlu geri dönüşler almaktayız.
Şunu biliyoruz ki eğitim hayatımızın her alanında olmak zorundadır ne iş yaparsak yapalım.
Biz kendi üstadlarımızdan, bizleri yetiştirip mesleğe kazandıran kişilerden böyle öğrendik. İnşallah bizden sonra gelen nesil de mesleki eğitime önem verir. Çünkü bir işletmede işini severek yapan değer veren ve iş disiplini olan personelleriniz yoksa maalesef kaybetmeye mahkumsunuz. İstediğiniz kadar büyük yatırımlar yapın, istediğiniz kadar gözalıcı işletmeleriniz olsun, bir kaba davranış, amatör bir personel tüm emeğinizi yerle bir eder. O yüzden eğitimli ve bilinçli personel yetiştirmek her meslekte ve sektörde çok önemli. Tüm markaların buna önem vermesini diliyorum, buradan da eğitimlerle ilgili profesyonel destek verebileceğimizi bildirmiş olalım.
Son olarak Grey okurlarına bir kahve deneyimi öneriniz olur mu?
Hem sağlık hem lezzet olarak Granül kahveden uzak durulmalı. Mutlaka çok kolay ulaşabilecekleri farklı demleme metodları ile farklı yörelere ait kahve türlerini denemelerini öneririm.
Adres:
Umuttepe şubesi: Tepe Residence Umuttepe, İzmit Kocaeli
Değirmendere şubesi: Değirmendere Merkez, Prof. Muammer Aksoy Cd. No:84 Değirmendere Kocaeli
Instagram: kahveatolyesicomtr
0 Yorum