GREY’İN ŞUBAT AYI KAPAK KONUĞU; KENDİ TABİRİ İLE YILDA EN AZ 200 KEZ EVLENEN FOTOĞRAFÇI MESUT FAİK EFE..! EVLENMEK, YUVA KURMAK, ONU AYAKTA TUTMAK... TÜM BUNLARI BAZEN DÜŞÜNÜNCE BİLE ZORLANACAĞIMIZI HİSSEDEBİLİYORUZ AMA KOCA BİR ÖMRÜ İYİ BİR HİKAYE İLE TAÇLANDIRMAK İÇİN BİR YOL ARKADAŞI DÜŞÜNCESİ DE FENA OLMUYOR HANİ... İŞTE TAM DA BU “YOL ARKADAŞI” OLMA FİKRİ HAYATIMIZA GİRDİĞİNDE GELECEKTE O GÜNKÜ HİSLERİ BİZE TEKRAR HATIRLATACAK KARELER, GÜZEL TEBESSÜMLERE DÖNÜŞÜR. ELBETTE EN GÜZEL GÜLÜMSEMEYİ, EN DOĞAL BAKIŞI VE O EŞSİZ HİSSİ ÖLÜMSÜZLEŞTİREN KİŞİ DE ÇOK ÖNEMLİDİR. BİZLER DE BU AY DÜĞÜN FOTOĞRAFÇILIĞI ALANINDA MARKA OLAN BİR İSMİ YANİ MESUT FAİK EFE’Yİ SİZLERLE BULUŞTURUYORUZ. KEYİFLE...

Şehrin her yerinde gördüğümüz arabası ile yeni yeni hikayelere çokça şahitlik eden Mesut Faik Efe kimdir?
31 Ekim 1984 tarihinde Kocaeli’de doğdum. Eğitim hayatım, iş hayatım, evliliğim yani kısacası bugüne kadarki tüm süreçlerim bu şehirde... Güzel bir eşim, dünyalar tatlısı iki kızım var. Kocaeli Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra global bir şirkette çalışma hayatıma başladım. Üniversite yıllarında hayatıma giren fotoğrafçılığın büyüsü, kurumsal hayatta bunu meslek olarak edinme isteğine dönüştü ve bu yolda profesyonel adımlar atmaya başladım. “Mesut Faik Efe kimdir?” sorusunun cevabı açıkçası şu şekilde özetlenebilir: Kendini her zaman yolun başında gören, gelişime, değişime, yeniliğe açık, fotoğrafı sadece objektifin arkasından izlemeyen, duyguya döken adam.

Profesyonel anlamda fotoğrafçı olma fikri aklınıza hayatınızın hangi döneminde girdi?
Açıkçası bu, herhangi bir anda aklıma gelen bir hikâye ya da karar verme anı değil. Çocukluğumdan beri fotoğrafa ve fotoğrafçılığa hep ilgiliydim fakat bilirsiniz bizim çocukluğumuzun denk geldiği dönemler gereği fotoğrafçılık çok para kazandıracak bir meslek olarak algılanmıyordu. Tabiri caizse meslek edinebileceğim bir okul ve bölüm tercih etmek durumundaydım ama her zaman hayalim aynıydı. Dolayısıyla beni tanıyanlar bilir ki; hırslı, ideallerinin peşini bırakmayan biriyimdir ve bırakmadım.

Alan olarak neden düğün fotoğrafçılığı?
Evlilik; temeline inildiğinde içinde büyük hikâyeler barındıran bir duygu işi... Ben de yapım gereği içinde duygu olan, insan olan işleri seviyorum. Çiftlerimle önce hikâyelerini konuşuyorum sonra o hikâyelerde kendime roller biçiyorum. Yani ben çekim günü onlardan biri oluyorum. Kendimi gelin ve damadın en özel gününde onların en iyi arkadaşı olarak tanımlıyorum. Bu işin temeli; sevgi, emek, insan olmakla alakalı. Bir de işimde çok özgürüm; çünkü çiftlerim bilirler ki ben özgür bırakıldığımda onlara kendi masallarını izleme şansı sunacağım. Günün birinde albümlerinin sayfalarını çevirdiklerinde ya da düğün videolarını izlediklerinde o gün gülümsedikleri her anda gerçekten gülümsemişlerdir. Sahnede biraz hüzün varsa o gün gerçekten hüzünlenmişlerdir. Benim gibi insan ilişkilerini önemseyen birinin, fotoğrafçılığın en çok “insanla iletişim” olan alanını seçmiş olması tesadüf olabilir mi?

GELDİĞİM NOKTADA KENDİME BİR MOTTO EDİNDİM; -BEN İŞİMDE KENDİMLE YARIŞIYORUM!- ÇÜNKÜ İNSAN ANCAK KENDİSİ İLE YARIŞIRSA YOL ALIR.

Tek bir kişiyi bile onun hayal ettiği şekilde fotoğraflamak zorken siz bir çifti en önemli günlerinde fotoğraflıyorsunuz ve çok güzel tepkiler alıyorsunuz. Bu memnuniyetin sırrı nedir?
Fotoğraf karesinden önce pozu, pozdan önce duyguyu bilmek gerek. Makineyi kullanmayı tek başına öğrenebilir, mantığını birkaç teknik araştırmadan sonra çözebilirsin ama iyi kompozisyon yapılmış bir poz için profesyonel eğitim almak gerekir. Duygu, zaten temelden gelen bir hikâye... Poz verdirmek, işin en önemli kısımlarından biri diyebilirim. İstanbul’da bu alanda çok önemli eğitimler veren bir kurumdan “styling ve poz eğitimi” aldım. Yani makineyi biliyorum, duyguyu biliyorum, eksik hissettiğim her şey ile ilgili de eğitime açık olduğumu biliyorum. Kendimi tamamladım, tam olduğum için de günün sonunda çıkan her kare memnuniyete dönüşüyor.

Sosyal hesaplarınızdaki paylaşımları da göz önünde bulundurursak, öncesinde dersinize çalıştığınız çok belli. Özen, tutku, enerji... Bu mesleğe bağlılık için ağır basan nedir?
Aslında burada devreye ekibim giriyor. İşimi her alanda özel kılmak için dijitalde de basılıda olduğu kadar özenle çalışıyoruz. Tüm mecralara özel çalışmalar çıkarıyor ve gelen tüm tepkilerin takibini yapıyoruz. Özen, tutku, enerji... Bunlardan biri ağır basıyor diye ayırmak gibi bir durum söz konusu değil, hepsi birbiriyle bütün; bu yüzden çiftlerimizle çalışırken onlara da mesleğe bağlılığımızı hissettiriyoruz ki karşılığını çekim günü ve sonrasında kat kat fazlası olarak geri alabiliyoruz.

MARKA OLMAK DİSİPLİN GEREKTİRİR. BEN HER NE KADAR DUYGU YOĞUNLUĞU OLAN BİR İŞ YAPIYOR OLSAM DA İŞİN CİDDİYETİNİN DE ÇOK FARKINDA OLAN, ONA GÖRE HAZIRLANAN BİRİYİM.

“Düğün fotoğrafçılığı” denilince Mesut Faik Efe artık sadece Kocaeli’de değil tüm Türkiye çapında bilinen bir marka! Marka olabilmek ve onu koruyabilmek için nelere dikkat ediyorsunuz?
Elbette bu çok kısa sürede gelinen bir nokta değil. Dışarıdan öyle görünüyor olabilir ama işin içinde çokça sabahlanılan gece, aileye ayrılamayan vakitler, çaba ve emek var. Geldiğim noktada kendime bir motto edindim: “Ben işimde, kendimle yarışıyorum!” Çünkü insan ancak kendi ile yarışırsa yol alır. Daha doğrusu; insan hedeflerini yüksek tutmuşsa ve kendi ile bu hedefler doğrultusunda yarışırsa yol alır. Benim hedeflerim hep yüksek ve daha önce de söylediğim gibi kendimi her zaman yolun başında görmekteyim. Bu mütevazi yaklaşım beni diri tutuyor. Marka olmak kısmına gelince tek bir çiftin çekim günü kartından tutun da albümlerimi verdiğim çantaya kadar kurumsalıma çok fazla özenirim, yenilerim, geliştiririm. Çekim günüm, saatim, çekim için yaptığım ve yapacağım hazırlıklar çok öncesinden bellidir. Yani demek istediğim şudur ki: Marka olmak disiplin gerektirir. Ben her ne kadar duygu yoğunluğu olan bir iş yapıyor olsam da işin ciddiyetinin de çok farkında olan, ona göre hazırlanan biriyim. Dolayısıyla eğer “Mesut Faik Efe” bu alanda bir markaysa sebebi işine olan saygısıdır diyebiliriz.

Çiftlerinizle çokça ilginç anılarınız vardır. Sizin için en unutulmazı hangisi desek...
O kadar çok ilginç anım var ki sonuçta en özel ama en heyecan dolu ve hatta stresli günlerinde yanlarında ben varım; ama aklımda kalan çok özel bir hikâye var. Yaşları epey ileri olan; ama enerjileri gençlere taş çıkartan çok güzel bir çiftim vardı. Çekim o kadar dolu dolu geçti ki inanamazsınız ve elbette kendilerine has harika bir hikâyeleri vardı. Tabii ki onu burada çok detaylandıramayacağım; fakat tek bir sözleri beni çok etkilemişti: “Biz beraber uyandığımız her sabah, hayata yeniden başlıyoruz.” İlginç bir hikâye değil ama en unutulmazı bu!

Hangi lokasyonlarda çekimler gerçekleştirdiniz ve hedefinizde daha nereler var?
Çekim lokasyonlarımı saymaya kalkarsam liste uzar gider; ama beni en etkileyenleri: Memleketimizin her köşesi güzelliklerle doludur ya, tarihi ile büyüleyen Mardin, Van, coğrafi oluşumlarının cazibeli fotografik etkisinin olduğuna inandığım Kapadokya, şu sıralar fazlaca keşfedilen ama benim çok önceleri farkında olduğum Salda Gölü... Yurt dışındaysa son gittiğim lokasyon olan mimarisi ile cezbeden Lviv...

Fotoğraflarınız çok doğal gülümsemeler barındırıyor. Yapaylıktan uzak, bu kadar pozitif görseller çıkarabiliyor olmanızı neye bağlıyorsunuz?
Bu sorunun cevabı önceki sorularda da çokça söylediğim gibi işimin tamamen duygu temelli oluşu. Doğallığın verdiği o duygu hangi fotoğraf efektinde ya da photoshoplanan görüntüde olabilir ki? Önce çiftimizi kendi haline bırakmak gerekiyor ki rahatlasınlar, gün boyu sürecek stresi birkaç saatliğine üzerlerinden atsınlar ve o güzel doğal kareleri bize verebilsinler. Sonrası zaten teknik bilgi ve birikimle güzel sonuçlar veren bir çekim gününe evriliyor. Elbette şöyle bir detay da var ki; ekibim en az benim kadar tüm çekimlere hazırlıklı ve pozitif gelir ve günü öyle de bitirir. Her anın güzelliği karşılıklı doğru iletişimle ilerler. Sonuç pozitif kareler..!

TÜM SÜRECİN HİKAYESİNİ ÇİFTLERİMİZLE ÖZEL GÖRÜŞMELER YAPARAK DÜZENLEYEBİLİR, ONLARA EN ÇOK UYAN ŞEKİLDE KENDİMİZİ PROGRAMLAYABİLİRİZ.

Verdiğiniz hizmetler sadece düğün fotoğrafçılığı ile sınırlı değil, verdiğiniz hizmetleri biraz daha detaylandırabilir misiniz?
Elbette, temel olarak “düğün fotoğrafçılığı” çatısı altında tüm özel gün çekimlerini fotoğraf ve video çözümlerini sağlayabiliyoruz. Tüm sürecin hikayesini çiftlerimizle özel görüşmeler yaparak düzenleyebilir, onlara en çok uyan şekilde kendimizi programlayabiliriz. Teknik altyapımız vereceğimiz hizmetlerle doğru orantılı olarak genişleyebilir ve yenilenebilir yapıdadır.

Son bir soru yılda en az kaç kez evleniyorsunuz?
Evet, en sevdiğim sorunun en sevdiğim cevabını veriyorum. Çiftlerime her çekimde şunu söylerim: “Siz bir kere evleniyorsunuz, ben yılda en az 200 kez!”

Adres: Karabaş Mah., İkizli Çeşme Sk., İzmit Kocaeli
İletişim: 0(554) 585 21 53
Instagram: @mesutfaikefe 

1 Yorum

  1. Başarılarının devamını dilerim kardeşim..

Yorum Alanı

Lütfen gerekli Alanları Doldurunuz *