BAHARIN HABERCİSİ OLAN AYLARA GİRDİK, GİRİYORUZ DERKEN HER YIL OLDUĞU GİBİ YAZ GELDİĞİNDE İNCECİK KIYAFETLER TERCİH EDECEĞİZ, PANDEMİ DE OLSA BİRAZ UMUTLU VE MUTLU OLMAK İÇİN YENİ YENİ KIYAFETLER ALACAĞIZ DEĞİL Mİ? PEKİ AYNANIN KARŞISINDA ÖZGÜVENLİ OLARAK KALABİLECEK MİYİZ? DOĞRU OLAN OLABİLDİĞİNCE ZAYIF BİR BEDENE SAHİP OLMAK MI YOKSA SAĞLIKLI VE FİT OLMAK MIDIR? BÜYÜK İHTİMALLE İKİNCİ SEÇENEKTİR DİYE DÜŞÜNÜYORUZ...

BU FİT OLMA İŞİ NASIL OLUR, NE YEMELİ, NE İÇMELİ DERSENİZ İŞTE O KONUNUN CEVABI İŞİN UZMANINA AİT. GREY EKİBİ OLARAK BU AY; İLİMİZDE ADINI BAŞARILI BESLENME YÖNTEMLERİ İLE DUYURAN VE İŞİNİ İYİ YAPTIĞINI; İYİ BİR FİZİĞE, GÜÇLÜ BİR BEDENE SAHİP OLUŞUNDAN PAY BİÇECEĞİNİZ BİR DEĞERİ AĞIRLADIK. VE TANIMAYANLAR DA MUTLAKA KENDİSİNDEN HABERDAR OLSUN DİYE KAPAK KONUĞUMUZ UZMAN DİYETİSYEN ÖZNUR BİRCAN SİZLERLE...

Öznur Bircan’ın hikayesi nedir? Diyetisyen olma fikri ne zaman ne şekilde oluştu?
Küçüklüğümden beri aslında ne istediğini bilen bir çocuk oldum. Neredeyse ortaokuldan beri sağlıkla alakalı bir iş yapmam gerektiğini biliyordum. Tüm eğitim hayatım boyunca başarılı bir öğrenciydim. Liseye geldiğimde ise meslekler üzerinde düşünürken kesinlikle diyetisyen olmak istediğime karar verdim. Tercih günü geldiğinde ise ortalama 5-6 tercih yaptım ve hepsi Beslenme ve Diyetetik’ti. İyi ki öyle yapmışım.

Pandemi ile anladık ki sağlıklı beslenme, spor yapma gibi alışkanlıklarımız pek yokmuş ama olsa iyi olurmuş. Bu dönemin işinize ne gibi yansımaları oldu?
Ah, bunun üzerine tüm gün oturup konuşurum. 2020 Mart ayında başlayan pandemi ve 2021 Mart ayında hala devam eden pandemi... Ben bu dönemde biraz daha şanslı olan kişilerdenim nedeni ise şu: Her diyetisyenin, doktorun onun ekolüne uygun danışan portföyü vardır. Benim danışanlarımın çok büyük çoğunluğu gerçekten çok bilinçli ya da daha bilinçli olmaya çalışıyor. O sebeple bu süreçte irtibatı hiç kesmedik diyebilirim. Tabii ki başlangıçta, bilinmeyen bir salgınla karşılaştığımızda hepimiz endişelendik, evimize çekildik ama sonra danışanlarımla hızlıca online diyete daha sonra da hızlıca yüz yüze görüşmelerimize devam ettik çünkü burada endişelendiğimiz şey sağlığımız ise onu evde sağlıksız beslenerek koruyamayacağımızın farkına vardık.

HER DİYETİSYENİN, DOKTORUN ONUN EKOLÜNE UYGUN DANIŞAN PORTFÖYÜ VARDIR. BENİM DANIŞANLARIMIN ÇOK BÜYÜK ÇOĞUNLUĞU GERÇEKTEN ÇOK BİLİNÇLİ YA DA DAHA BİLİNÇLİ OLMAYA ÇALIŞIYOR.

Biz de hemen sağlıklı beslenmeye, kilo vermeye, hastalıklarımızı yönetmeye devam ettik. Ben yaklaşık 6 aydır eski çalışma tempoma döndüm hatta ekstra olarak öncesinde yoğunluktan dolayı çok aktif olmadığım online diyette de artık çok fazla aktifim ve çok fazla danışan görmeye başladım. Spor konusuna gelecek olursak “Zamanım yok.” bahanesi pandemide son buldu. Sosyal medyanın sevdiğim yönlerinden biri de bu: Birkaç kişi karantinada spor yaptı ve spor yapmayanlar onları görüp, motive olup spor yapmaya başladılar. Yaptıkça sevdiler çünkü spor öyledir, yaptığında onu sevmemek mümkün değil.

Düşündüğünde bedenine ve sağlığına bu kadar olumlu etkisi olan bir şeyi sevmemek bana çok garip geliyor ama alışkanlık kazanmak lazım. Bu sürecin az olan olumlu etkilerinden biri de sanırım birçok kişinin hayatlarına sporu sokup onu sevmesi oldu.

Sağlıklı beslenme dendiğinde bizim bildiklerimiz sınırlı; sebze ve meyve yemeliyiz, bol su içmeliyiz, fast food tüketmemeliyiz vs. Peki bu bilgilerin doğruluğu kime göre, neye göre oluşuyor?
Aslında cevap belli: Kişiye göre! Ama beslenme hakkında bazı bilgiler vardır ve doğruluğu 2 +2 = 4 olması kadar nettir, tartışılamaz. Tabii bazı bilgiler sürekli güncelleniyor, sürekli yeni araştırmalar yapılıyor ve ben de kendimi sürekli güncelliyorum. Vardığım noktada ise aslında beslenme şekli olarak tek bir doğru diye bir şey yok. Bu, danışana göre şekillenmeli, doğru ya da onun uygulayabileceği şekle getirilmeli. Aksi takdirde en mükemmel listeyi de yazsanız onu uygulayamadıktan sonra onu daha sağlıklı hale getirmiyorsunuz ve danışan burada pes edip tamamıyla sağlıksız olana geri dönüyor.

Dönem dönem popüler diyet çeşitleri duyuyoruz, kesin işe yaramıştır diye önüne arkasına bakmadan uygulamaya geçiyoruz. Bu diyetlerle ilgili neler söylemek istersiniz? Herkes uygulayabilir ve sonucunu net bir şekilde görebilir mi? Bu diyetler sağlıklı mı?
Evet, duyuyoruz ve duymaya da devam edeceğiz. Benim bu diyetlere  karşı tavrım her zaman öncelikle onu araştırmaktır. Faydalarını, varsa zararlarını, uygulanabilir alanlarını, kimlerin uygulayabilir ya da uygulayamaz olduğunu, gerçekten işe yarayıp yaramadığını ve hangi durumlarda ne gibi etkinliği olduğunu araştırıyorum. Her diyeti herkes uygulayabilir diyemem ama iyi bir diyetisyen; hangi diyetin, hangi danışanda, ne kadar süre ile uygulaması gerektiğini bilir. Hiçbir diyeti çok övemiyorum ya da yeremiyorum. Sürekli beslenme tarzı olarak Akdeniz diyeti ve aralıklı oruç favorim ama kilo verme sürecinde birçok farklı diyet araya girebiliyor. Dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta var ki bazı diyetler örneğin ketojenik ve eliminasyon diyeti gibi diyetler kesinlikle beslenme uzmanının kontrolünde uygulanmalıdır. Diyetler bizim reçetelerimizdir ve her danışana aynı reçeteyi yazmak mümkün olmadığı gibi bana da doğru gelmiyor.

HER DİYETİ HERKES UYGULAYABİLİR DİYEMEM AMA İYİ BİR DİYETİSYEN; HANGİ DİYETİN, HANGİ DANIŞANDA, NE KADAR SÜRE İLE UYGULAMASI GEREKTİĞİNİ BİLİR.

“Mutlaka evinizde bulundurun.” dediğiniz bir besin var mıdır?
Aslında evinizde bulundurun dediğimden ziyade elinizde bulundurun dediğim bir şey var o da su! “Su sağlıktır, su gençliktir.” Her zaman bize sorarlar “Metabolizmamı ne hızlandırır, ödemimi ne atar?” diye cevap belli öncelikle su içilmesi gerekiyor. Onun dışında benim en sevdiğim ve danışanlarıma her zaman mümkünse aşılamaya çalıştığım şey de yumurta ve mevsimine göre sebze tüketmeleri, bunu bir alışkanlık haline getirmeleri.

Kendi kendimize zayıflama sevdasına kapılıp bazen bedenimize zarar verecek raddelere gelebiliyoruz. Kontrolsüz diyet diyet değildir, diyebilir miyiz?
Öncelikle kendimizi aç bırakmak diyet değildir. Belli oranlarla oluşturulmamış hiçbir beslenme programı benim tarafımdan uygun değildir. Çok katı ve keskin yasaklar, bir besinin çok övülmesi ya da kötü ilan edilip kontrolsüzce kesilmesi... Örneğin, sadece et yiyorum, sadece sebze yiyorum, glüteni kestim, yulafla besleniyorum ya da hurma ile yoğurt yiyip zayıfladım gibi kontrolsüz yapılan diyetler kişinin sağlığını uzun vadede olumludan ziyade olumsuz etkiler.

Uzman Diyetisyen ve Diyetisyenin farkı var mıdır? Biraz bahseder misiniz?
Uzman diyetisyen olmak için üniversitede lisans eğitimimiz bittikten sonra yine kendi alanımız üzerinde tekrar bir üniversitede yüksek lisans programını tamamlayıp seçtiğimiz bir alanda tez yayınlamış ve tezimizin kabul edilmiş olması gerekiyor. Benim her zaman klinik beslenmeye ekstra ilgim vardı ve bu alanda uzmanlığımı tamamladım. Bu sebeple hastalıklara özel beslenme benim uzmanlık alanım.

Bir Uzman Diyetisyen olarak sadece işin diyet kısmında değil, spor kısmında da aktif olduğunuzu gözlemliyoruz. Ne sıklıkta spor yapıyorsunuz ve bu konunun önemiyle alakalı da okuyucularımıza bir şeyler söyler misiniz?
Aslında diyeti hem yazıyorum hem yapıyorum. Sporu sadece yapıyorum ama evet, kesinlikle iki kısımda da aktifim diyebilirim. Çünkü Hashimoto hastasıyım eğer sağlıklı olmak istiyorsam, ideal kilomda kalmak istiyorsam spor ve sağlıklı beslenme benim hayatımın parçası olmak zorunda ve ben çok keyif alıyorum. Haftada 2 gün spor hocam ile birebir antrenman yapıyorum. 3 yıldır çok büyük bir problem olmadıkça 1 gün bile aksatmadım diyebilirim. Şu an bir gün tenis oynuyorum ve kış aylarında fırsat buldukça snowboard yapmaya çalışıyorum. Aslında bunlarda çok iyi olduğumu söyleyemem ama hem aktif olmak hem öğrenmeye çalışmak ve bunları yaparken sağlığımın arttığını bilmek beni çok motive ediyor.

Tiroit bezleri metabolizmanın tüm işleyişine sirayet eder ve tiroit hastalarının, diyet mekanizmasını doğru yürütebilmesi de oldukça dikkat isteyen bir süreçtir. Sizin bu konudaki başarınızın sırrı nedir?
Öncelikle psikolojimi ve bağışıklığımı güçlü tutmak. Daha sonra da sağlıklı beslenme ve spor... Hep şunu söylerim: Tiroit ya da şeker gibi hastalıkları lehimize çevirmemiz lazım. Bunlardan korkmamalı ya da eyvah kilo benim kaderim demek yerine ekstra nasıl daha sağlıklı olabilirim, bu açığı nasıl kapatırım diye düşünmek lazım. Eğer benim çok hızlı çalışan bir metabolizmam yoksa ben de onu kendim çalıştırırım! “Metabolizmam nasıl hızlanır?” derseniz. Bunun için bu ayki yazımı okuyabilirsiniz.

Sosyal medyanızı standartlardan daha farklı yönettiğinizi görüyoruz. Sizi takip edenler için ön planda tutmak istediğiniz algı nedir?
Sadece motive etmek! Bu yoldaki kişilere bir motivasyon olmak. Aslında bunun yapılabileceğini, bu yolda onlara en büyük destekçinin ben olduğumu göstermek ve mümkünse onlarla aynı şekilde yaşamak... Birini bir şeyi yapabileceğine inandırın ve yapsın! İşte benim için formül bu kadar basit.

Genç yaşınıza rağmen bilgi birikiminizle ve kendinizi geliştirmenizle çokça yol kat etmişsiniz. Geleceğe yönelik başka hedefleriniz de var mı?
Teşekkür ederim. 8 yıldır diyetisyenlik yapıyorum. Beslenme bilimi derya deniz... Sürekli okuyorum, sürekli araştırıyorum, güncel olan her şeyi takipteyim. Daha önce hep hastanelerde işinde çok başarılı doktor arkadaşlarımla çok farklı alanlarda çalıştım. Bu bana çok şey kattı. Son 1.5 yıldır ise kendi kliniğimdeyim. Kendi kliniğimde olmak benim en büyük hayallerimdendi ve doğru zaman geldiğinde yaptım. İyi ki dediğim şeylerden biri oldu ama danışanlarım için her zaman yaptığımın daha iyisini yapabilirim diye düşünüyorum.

Bundan dolayı aklımda hazırlıklarına başladığım çok güzel bir proje var gerçekleştirdiğimde hem benim hem danışanlarımın içine çok sineceğini düşünüyorum ama bu şimdilik sürpriz olarak kalsın.

Adres: Yahyakaptan Mah., Şht. Ali İhsan Çakmak Sok., Nazerİnn İş Merkezi No: 46/31, 41050 İzmit Kocaeli
İletişim: 0(531) 300 29 44
Instagram: @dytoznurbircan

0 Yorum

Yorum Alanı

Lütfen gerekli Alanları Doldurunuz *